Olay, geçen 26 Eylül'de, saat 18.30 sıralarında, Gazi Bulvarı 116 numaradaki Cengiz İşhanı'nın zemin katındaki Efes Döviz Bürosu'nda meydana geldi. Çalışanı Pınar Şengün ile birlikte döviz bürosunda bulunan Hasbi Tırış hesapları kontrol ederken, içeri giren kimliği belirsiz kişi, belindeki tabancayı çıkartarak paraları istedi. Soyguncu, paraları alırken, evli ve 4 çocuk babası Tırış'ı tabancayla göğsünün sol tarafından vurdu. Yaklaşık 24 bin TL'yi alan soyguncu, kentin işlek bir noktada bulunan döviz bürosundan dikkat çekmemek için yürüyerek çıkıp onlarca kişinin arasında, uzaklaştı. Olayının şokunu üzerinden atan Şengün'ün haber vermesi üzerine gelen sağlık ekipleri, Tırış'ı ambulansla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Hastanede yapılan müdahalelere rağmen Tırış, kurtarılamadı.

3'Ü TUTUKLANDI

Polis, bölgedeki MOBESE kayıtlarını incelemeye aldı. Bu görüntülerden soygunu gerçekleştiren kişinin, olayın ardından bir süre yaya olarak kaçtığını ardından da 35 BBM 33 plakalı otomobile binerek izini kaybettirmeye çalıştığını tespit etti. Polis, aracın Gürçeşme Semti'nde bir evin önünde park halinde olduğunu belirledi. Soygunu gerçekleştiren, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin su ve kanalizasyon hizmetleri veren kuruluşu İZSU'da güvenlik görevlisi olan Mustafa Yıldırım ile kendisine olayın ardından yardım eden üç arkadaşının kimliği belirledi. Belirlenen adreslerde önlem alan ekipler, ilk olarak otomobille eve gelen Mustafa Yıldırım'ı ardından da arkadaşları Hasan Altunbaşak, Sedat Tabak ve Muharrem Uçak yakaladı. Evde ve zanlıların üzerinde yapılan aramada gasp edilen 23 bin 275 bin lira para ile suçta kullanılan tabanca ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen zanlılardan Muharrem Uçak dışındaki 3 sanık tutuklandı.

DİĞER SANIKLARIN HABERİ YOK

Cumhuriyet Savcısı, soruşturmayı tamamlamasının ardından, Mustafa Yıldırım hakkında, 'Cinayet' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, 'Yağma ve 6136 Sayılı Kanunu Muhalefet' suçundan 16 yıl, Hasan Altunbaşak ve Sedat Tabak hakkında, 'cinayet' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, 'Yağma' suçundan 15'er yıl, Muharrem Uçak'a ise 5 yıl hapis cezası istedi. Bugün, ilk kez İzmir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, tutuklu yargılanan Yıldırım, Altunbaşak, Tabak ile tutuksuz sanık Muharrem Uçak ve tarafların avukatları katıldı. Olayda hayatını kaybeden Hasbi Tırış'ın hiçbir yakınının duruşmaya katılmaması dikkat çekti. Aileyi avukatları Funda Ekşi temsil etti. Polis, olası bir saldırı karşısında duruşma salonu içinde ve dışında sıkı güvenlik önlem aldı.

Soğukkanlı tavırlarıyla dikkat çeken Mustafa Yıldırım, cinayeti ve soygunu, bankaya olan kredi borçlarını kapatmak için işlediğini, diğer üç zanlının bundan haberi olmadığını söyledi. Sanık Mustafa Yıldırım, şöyle dedi:

"Bankaya olan borçlar nedeniyle ekonomik sıkıntı içindeydim. Borçlardan kurtulmak amacıyla bir işyerini soymaya karar verdim. Saat 16.00'ya kadar bakkalda alkol aldım. İşe gittim. Kimseye söylemeden tabancayı ve yedek şarjörü poşete koyup işyerinden ayrıldım. Saat 17.30 sıralarında, Çankaya'da para olan bir işyerini tespit etmek için yürümeye başladım. Efes döviz bürosunun önünden geçerken içeride tek bayanın olduğunu gördüm. Burayı soymaya karar verdim. Birkaç kez döviz bürosunun önünden geçip gittim. Soymaya karar verdim. Tanınmamak için başıma şapka takıp, içeri girip, vezne bölümünde duran bayan görevliye 10 bin dolar bozdurmak istediğimi söyledim. Ölen kişi de içeri girdi. Bayan bu kişiye 10 bin doların ne kadar ettiğini sordu. Yanına oturdum. Elimdeki poşette ağzında mermi olan tabancayı çıkartıp, işyeri sahibine doğrulttum. Paraları vermesini istedim."

YANLIŞLIKLA TETİĞE DOKUNDUM

Tırış'ın kendisine çıkıştığını anlatan Yıldırım, "Bu para çocuğum için dedim. Ölen de bana `Benim de çocuklarım var' diye veznede duran bayana 'Paramız var mı?' diye sordu. Bayan görevli, alarma basmak için hamle yaptı. Kendisine elini çekmesini, şakamın olmadığını söyledim. İşyeri sahibi kıza, eliyle paraları vermesi için işaret etti. Çantaya paraları doldurup, işyeri sahibine uzattı. Ben de o sırada yanlışlıkla tetiğe dokunup ateş ettim. Bayan görevlinin elinde olan para dolu çantayı alıp kaçtım. Beni otomobille bekleyen arkadaşlarımla sokakta buluşup, bakkal H.D.'nin işyerine gittik. H.D.'ye borcum olan 3 bin lirayı verip, bir kısım parayı da yanıma aldım. önce Şirinyer semtine gittik. Berbere gidip tanınmamak için saçlarımı ve bıyıklarımı kazıttım. Yeni kıyafetler alıp giydim. Dördümüz eğlenmek için Kordon'a gittik. Eve gelince de polis yakaladı. Böyle olmasını bende istemezdim. Şimdi çok pişmanım" dedi.

RUH SAĞLIĞI YERİNDE DEĞİL

Sanık Mustafa Yıldırım'ın avukatı müvekkilinin borç batağında olması yüzünden büyük sıkıntı çektiğini, bu nedenle borçtan kurtulmak için soyguna kalkıştığını, olayı planlı yapmadığını, alkol tedavisi ve psikolojik tedavi gördüğünü söyledi. Sanık avukatı, ayrıca, Mustafa Yıldırım'In akıl sağlığının yerinde olup olmadığının da belirlenmesini istedi. Tutuklu yargılanan bakkal Hasan Altunbaşak ise üzerine atılı suçu işlemediğini, olaydan haberinin olmadığını öne sürdü. Diğer iki sanık da suçsuz olduklarını söyledi. Mahkeme heyeti, üç sanığın tutukluluk halinin devamına, ölenin yakınlarının ifadelerinin alınmasına, ayrıca Yıldırım'ın  psikolojik tedavi görüp görmediğinin öğrenilmesine karar verip, duruşmayı önümüzdeki  nisan ayına erteledi.

ÖNCEKİ SOYGUN ÇÖZÜLEMEMİŞTİ

Efes Döviz Bürosu'nun eski sahibi Cengiz Çiftçi ile işletme müdürü Nevzat İşler, 26 Ekim 2002'de, kimliği belirsiz 2 kişi tarafından tabancayla vurularak öldürülmüş, çantaları da çalınmıştı. Kaçan zanlılar geçen süreye rağmen hala yakalanamadı.



BK(AÖ/İD)