Lise öğrensici İbrahim Efe, 2 yıl önce bir arkadaşıyla birlikte gittiği alışveriş merkezinden 2 lira ödeyerek ambalaja sarılmış külahlı dondurma satın aldı. Dordurmayı açan İbrahim Efe, iki kez ısırdığı dondurmanın içerisinde kıl olduğunu fark etti. Tutarak asıldığı zaman gelmeyen kılı, alışveriş merkezinin yetkililerine gösterdi. İddiaya göre dondurmanın üzerindeki kıl ile birlikte fotoğrafını çeken İbrahim Efe'nin elindeki satış fişini alan alışveriş merkezi görevlisi yırtarak attı. Merkezin müşteri temsilcisi araya girip, dondurmanın muhafaza altına alınarak üretimi gerçekleştiren firmaya bilgi verileceğini söyledi. İbrahim Efe, arkadaşı ile birlikte alışveriş merkezinden ayrıldı.

TÜKETİCİ MAHKEMESİNE DAVA AÇTI

Ertesi gün yeniden alışveriş merkezine giden ve üretimi gerçekleştiren firmaya konu ile ilgili şikayetin iletilmediğini öğrenen İbrahim Efe, poşet içerisinde kendisine teslim edilen dondurma ile alışveriş merkezinden ayrıldı. Yaşadığı olay üzerine 'dondurmadan tiksinmeye başladığını ve psikolojisinin bozulduğunu' söyleyen genç, Konya Tüketici Mahkemesi'ne ürün bedelinin iadesi, üretici firmaya 4 bin 850 lira, alışveriş merkezine 2 bin 150 liralık tazminat davası açtı.

HAKLI BULUNDU

Mahkemede, firma yetkilileri dondurma ile ilgili suçlamaları kabul etmezken, alışveriş merkezi yetkilileri de kapalı olarak kendilerine teslim edilen dondurmanın içerisinde kıl olabileceğini bilmelerinin mümkün olmadığı belirterek kendilerini savundu. Tüm delilleri inceleyen ve şahitleri dinleyen mahkeme heyeti, dondurmayı üreten firmanın İbrahim Efe'ye faizi ile birlikte 2 lira olan dondurmanın bedeli ile bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Alışveriş merkezini yaşanan olaydan sorumlu tutmayan mahkeme heyeti, tüm mahkeme masraflarının da üretici firmadan tahsil edilmesine karar verdi.

TEMYİZE KAPALI

Tüketici Hakları Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı ve Efe'nin avukatı Ömer Arıcı, Türkiye'de tazminat davlarında verilen rakamların Avrupa ülkeleri ve Amerika'daki yüksek ve caydırıcı olmadığını ve düşük olduğunu söyledi. Türkiye'deki mahkemelerin bu tür davaları zenginleşme aracı olarak gördüğünü ileri süren Arıcı, şunları söyledi:

"Bu tür tazminat davalarının mahkemelerce caydırıcı bir müeyyide olarak kabul edilmesi gerekir ama Türkiye'de bunu yapamıyorlar ve rakamlar düşük kalıyor. Bizim açtığımız yaklaşık 7 bin liralık tazminatın da bin 500 lirası hükmedildi. Ama bu yinede büyük bir başarı. Çünkü dondurma üreticisi büyük bir firma ve ciddi bir çaba sarf etmelerine rağmen kaybettiler. Ayrıca bu karar temyize kapalı bir dava oldu ve sonuçlandı" TÜKETİCİ BİLİNÇLİ OLMALI

Son dönemlerde özellikle bal ve damacanalardaki sorunların kamuoyuna yansıdığını belirten Arıcı,''Tüketicilerin bu konularda bilinçli olması gerekir. Böyle bir durum ile karşılaştıkları zaman hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine başvurarak haklarını arayabilirler. Çünkü eğer tüketici haksızlığa uğramışsa bu mahkemelerde sonuçlanıyor ve az veya çok da olsa hakkını alıyor. Çünkü insan sağlığı ile oynanıyor. İnsan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı ve bilinçli tüketici bir yerde dur demesini bilmeli "diye konuştu.



MKY(İA/AK) (FOTOĞARFLI)