Mehmet Can, geçen yıl Adana'da sahte isimle işyeri açtı. Can, 600 TL ücretle kadın sekreter işe aldı. Ardından gazetelere 'Kapıcı ve şoför aranıyor' ilanı verdi. Arayanları işyerine davet eden Mehmet Can, gelenlere sözde başvuru formu doldurtup, gönderdi. 10-15 gün sonra cep telefonlarından aradığı kişileri "İş başvurunuz kabul edildi" diye çağıran Can, işe başlayacakları sevinciyle gelenlerden sabıka ve nüfus kaydı, sağlık raporu, kimlik fotokopisi gibi belgelerle birlikte 70 lira aldı. Can, bu kişilere, 1-2 ay içerisinde işbaşı yapacaklarını, bunun için de kendilerini yeniden arayacaklarını söyleyerek, gönderdi. Söylenen tarihte geldikleri işyerinin kapalı olduğunu görünce dolandırıldıklarını anlayanlar, polise şikayette bulundu. Polisin yaptığı çalışma sonucu yakalanan Mehmet Can, ifadesinin ardından adliyeye sevk edilirken, "Memlekette bu kadar enayi varsa suç benim mi?" diye bağırdı. Sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan Can hakkında, 39 kişiyi dolandırmak suçundan dava açıldı. Her kişi için 7'şer yıl olmak üzere toplam 273 yıla kadar hapis cezası istenen Can'ın yargılanmasına 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Sanık Mehmet Can, "2 ay içerisinde müştekilerin zararını ödeyeceğim. Bunun için hem süre hem de tahliyemi istiyorum" dedi. Sanık Can geçen duruşmada dolandırıcılık suçlamasını kabul etmeyerek, şunları söyledi:

"Aklıma insanları bir yerlerde istihdam etmek geldi. Gazetelere verdiğim ilan sonucu 5 bin civarında kişi başvurdu. İşe başlayan kişilerden ilk maaşlarının yarı kadarını aldım. Zaten bu şekilde anlaşma yapmıştım. Ayrıca müracaatlarda dosya parası da alıyordum. Bu kişilerden 40'ı, dosya parası alınıp, işe yerleştirmek için hazır olanlardır. Yakalanıp, hapse girmesem, hakkımda şikayetçi olanlara da iş bulacaktım. Ne yaptıysam, istihdam için yaptım."

Mahkeme heyeti, kanıtların toplanmış olmasını da göz önünde bulundurarak, sanığa bir sonraki duruşma gününe kadar müştekilerin zararını gidermesi için süre verilerek tahliyesine karar verdi.



MKA(BK/İD)