Ak Parti Milletvekili Hakan Şükür’ün spor programında yorumculuk yapmaya başlamasının ardından, ücretsiz olarak sürdürmek istediği Genel Cerrahi uzmanlığı için kendisine izin verilmeyen CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, partisinin programları için Tokat’ta geldi. Burada basın mensuplarının, AK Parti Milletvekili Hakan Şükür’ün program yapmasını hatırlatmaları üzerine Düzgün şunları söyledi:

"Hakan Şükür’ün şu an resmi olarak ne Meclis'ten, nede Başbakan’dan herhangibir izni yok. Zaten Başbakan’ının böyle bir izin vermeye de yetkisi yok. Meclis iç tüzüğü bunu düzenlemiş. Eğer bir milletvekili gerçekten vekillik haricinde bir iş yapması gerekiyorsa, Meclis Genel Kurulu'nun bunu onaylaması lazım. Bu en uzun süreli 6 ay olabiliyor. Meclis'te böyle bir oylama yapılmadı. Sayın Şükür dedi ki, 'Ben meclis sekreterine gittim, söyledim. O da yapabilirsin dedi'. Devlet ciddiyetinde böyle bir şey olmaz. Milletvekili olan birisinin bu kadar prosedürü bilmeden hareket etmesi, bir kere başından yanlış bir olay. Bunun akabinde benim Meclis Başkanı'na verdiğim dilekçede Meclis Başkanı diyor ki; 'Siz devlette ücretsiz dahi olsa çalışamazsınız.' Gerekçe olarak da 'Bir Milletvekilinin Sağlık Bakanı’nın emrine verilmesi sakıncalıdır ve bu anayasaya aykırıdır' diyor. Fakat sonuçta Hakan Şükür de bir televizyon kanalında program yapıyor. O kanalın da patronu var. Dolaysıyla bir Milletvekilini patronun emrine tahsis etmiş oluyorsunuz. Kaldı ki olayı biraz daha geniş düşünecek olursak. Yayıncılık da sonuçta Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı bir kurum. Yani özel sektör diye hiçbir kurum denetlemiyor diye bir şey yok. Sonuçta bir bakanlık da onları denetliyor. Söylenen gerekçe son derece yanlış bir gerekçe. Asıl bizim burada ki amacımız Hakan Şükür’ün çalışıp çalışmama meselesi değil. Milletvekili onurunun korunması. Siz hem milleti temsil edeceksiniz, 'milli idarenin üstünde hiçbir şey yok' diyeceksiniz. Sonra gidip 3- 5 kuruş para için birileri ile çalışacaksınız. Sonra da halkın saygı göstermesini bekleyeceksiniz.''

'YA VEKİLLİK, YA PARA' İMZA KAMPANYASI

Hakan Şükür’ün kendi gözlerinde bir televizyon çalışanı olduğunu söyleyen Düzgün şöyle devam etti:

"Böyle bir şey mümkün değil. Yani Hakan Şükür şu an bizim gözümüzde bilmem ne televizyonun bir çalışanıdır. Daha yukarısı değildir. Biz buna karşıyız. Yoksa 'biz de gidelim, biz de çalışalım' gibi bir beklentimiz yok. Zaten biz bunun yanlış olduğunu göstermek amacı ile bu yola girdik. Maalesef hükümetimiz hesaplarına gelince iktidar gibi davranıyorlar. Gelmeyince muhalefet gibi davranıyorlar. Meclis Başkanı'nın açıklaması var 'bu yanlış' diyor. Ama bu yanlışı düzeltmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Ben Sayın Şükür’e yazılı basında çağrıda bulundum. Dedim ki 'Sen bizim milletvekili arkadaşımızsın, gel bu yanlıştan geri dön' diye. Tabii dönmedi. Artık bizim yapacak bir şeyimiz kalmadı. Millete şikayet edeceğiz. İmza kampanyası başlatacağım. 'Ya vekillik ya para' diye bir kampanya olacak. Sayın Şükür, en azından bu kampanyaya imza atan insanları ciddiye alır ve bu yanlıştan döner diye umut ediyorum.''



FY(EA/COŞ)