Uykuda solunum bozukluğunun çocukların başarı, okul, çevre ve ailedeki sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyen önemli bir sorun olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Ayhan Söğüt rahatsızlığın nedenleri ve uygulanan tedavi yöntemleri hakkında anne ve babaları dikkatli olmaya çağırdı. Doç. Dr. Söğüt, şunları söyledi:

"Uykuda solunum güçlüğü çekmenin çocuklarda bademcik ve geniz eti büyüklüğünden kaynaklandığı bilinir. Bunun yanında alerjik nezle, aşırı kilo, tiroid bezinin yetersiz hormon salgılaması, burun kemiğinde eğrilik, yüz, kemik gelişimindeki farklılıklar, down sendromu ve nörolojik hastalıklar uykuda solunum bozukluğunun nedenleri olarak gösterilebilir. Hastalığın ilk evresinde yaşanan belirtilerin iyi gözlemlenmesi gerekiyor. Çocuğun uykuda horlaması göz ardı edilmemelidir."

Horlamanın bir hastalığını belirtisi olabileceğini kaydeden Doç. Dr. Ayhan Söğüt, "Yeterli miktarda uyku çok önemlidir. Bundan dolayı, uykuda yaşanan problemler basit sorunlar olarak düşünülmemelidir. Uykuda solunum bozukluğu sonucunda bağışıklık sistemi bozulur, vücut enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale gelir. Sonuçta da günlük performans, gelişim ve zihinsel aktiviteler olumsuz yönde etkilenir. Uykuda üst solunum yollarında yaşanan tıkanmalar, dilin geriye kaymasına ve solunumun birkaç saniye de olsa durmasına neden olmaktadır. Solunumun durması özellikle çocuklarda tehlikelidir. Çocuk solunum için daha çok çaba sarf ettiğinden uykuda bölünmeler ve iç çekmeler gözlenmektedir. Uyku bölünmeleri, çocukların gündüz yaşantılarında uykulu gezinmelerine, asabi olmalarına, iştahın kesilmesine ve dikkat eksikliğine neden olmaktadır. Dikkat eksikliği, özellikle öğrencilerin derslerine olumsuz etki yapar" diye konuştu.

'GECE BÜYÜME HORMONU AZ SALGILANIYOR'

Doç. Dr. Ayhan Söğüt, horlayarak uyuyan ve uykusunda solunum bozukluğu yaşayan çocukların gelişimlerinde de önemli negatif izlenimler gözlemlendiğine vurgu yaparak şöyle devam etti:

"Uykuda solunum bozuklukları sorunu yaşayan çocuklarda oksijen seviyesinin düşmesine bağlı olarak yüz, çene ve ağızda yapısal bozukluklar ortaya çıkabiliyor. Bu çocuklarda gece büyüme hormonu daha az salgılanıyor. Çocuklar gün içinde hiperaktif davranışlar sergiledikleri için kilo artışı ve boy uzamasında da yeterli gelişim mümkün olmuyor. Uykuda solunum bozukluğundan kaynaklanan büyümüş bademcikler ve geniz eti cerrahi müdahalelerle alınıyor. Yine alt veya üst çenenin küçük olması, yüksek damak gibi yüz kemiklerinin gelişim bozuklukları ortodontik tedavi yöntemleri kullanılarak sorun gideriliyor. Çocukların ve yetişkinlerin beslenmelerine dikkat etmeleri ve uykuda sağ yana yatış pozisyonunda olmaları da önem taşımaktadır."



Tİ(KS/CK)