Başta ABD olmak üzere bazı gelişmiş ülkelerce, Suriye'de mevcut yönetimin değiştirilmek istendiğini belirten Doç. Dr. Elife Hatun Kılıçbeyli, "Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde, Çin ve Rusya'nın vetosuna rağmen Suriye'ye askeri bir müdahale olmaz. Esad, yönetsel olarak acil kararlar alır ve uygularsa, Suriye'deki yönetimin değişmesini isteyen ABD yanına almayı planladığı Almanya ve Fransa gibi ülkelerin desteğini sağlamakta ciddi sorun yaşar. Suriye'de her şey biraz da Esad'ın uygulamalarına bağlı" dedi.

Yaklaşık 8 aydır Suriye'de otoriter yönetimin değişimi ve demokratik bir yönetimin oluşturulması için ABD ile gelişmiş Batı ülkelerinin talebi olduğunu aktaran Doç. Dr. Kılıçbeyli, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın da görevi bırakmasının istendiğine dikkat çekti. Doç. Dr. Kılıçbeyli, "Türkiye de süreçte var. Daha iki yıl önce 'bölgede sıfır sorun' deniliyordu. Orada madem bu kadar otoriter ve katı bir yönetim vardı, neden iki yıl önce ilişkiler bu kadar ileriydi?" diye konuştu.

SURİYE'YE GEREKÇE YARATILACAK

Muhalif hareketler ve uluslarası toplumun da baskısıyla, Esad yönetiminin bazı adımlar attığını kaydeden Doç. Dr. Elife Hatun Kılıçbeyli, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz günlerde Suriye'de seçim yapıldı ve anayasal bazı değişikliklere gidildi. Bu adımların uygulanabilme süreci var. Ama buna rağmen ABD'nin rahatsızlığı sürüyor. 2003'te Irak'a müdahale edilirken bir gerekçe yaratılmıştı. Suriye'de de bir gerekçe yaratılması lazım. 'Otoriter yönetim' gerekçe ise Suudi Arabistan'a neden bakılmıyor. Dünyada 186 bağımsız devlet var ve hepsinin yönetimi demokratik mi? Bazı olaylar var ama Suriye'ye müdahale edilmesi için bir gerekçe yaratılacak. Herkesin mevcut yönetimden rahatsız olacağı bir gerekçe olmalı, farklı devletlere 'artık yeter' dedirtilecek."

'RUSYA VE ÇİN'E RAĞMEN MÜDAHALE ZOR'

Doç. Dr. Kılıçbeyli, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra 'jeopolitik bir boşluk'tan söz edildiğini, ABD'nin de Sovyetler'den boşalan Afganistan ve Irak gibi ülkelere bazı müdahaleler yaptığını söyledi. Rusya'nın özellikle yakın çevresinde tehdit olarak gördüğü her harekete çok sert tepki verdiğini belirten Doç. Dr. Kılıçbeyli, şunları kaydetti:

"Bölgesel üstünlüğünü engelleyici adım olarak gördüğü Çeçenistan ve Gürcistan olaylarına verdiği tepki buna örnektir. Putin'in görevi aldığı 1999'dan sonra Rusya eski Sovyetler'in bıraktığı boşluğu doldurmaya çalışıyor. ABD'nin Irak müdahalesinde taraf olmayan Rusya'da, enerji fiyatlarının yükselmesiyle halkın yaşam seviyesi çok yükseldi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye müdahale kararı alınması yönünde karara iki daimi üye olan Çin ve Rusya'dan veto geldi. Irak'ta çekimser kalan bu iki ülke, Suriye konusunda karşı çıkıyor. Suriye'nin çok önemli yeraltı kaynağı yok ama stratejik önemi var. Esad reform hareketlerine ağırlık verirse, reformlar genel olarak etkisini gösterirse, belirli bölgelerde otonom yönetimlere izin verirse, Suriye'ye askeri bir müdahale zor görünüyor."



YB(OA/CK)