Gaziantep’te kuruyemişçi 30 yaşındaki Süleyman Gezen ile küçük yaşta evlenip 7 yıl önce kızı Ayşe Nur'u dünyaya getiren eşi Hatice Gezer, 2009’da ikinci kez anne olurken, oğlu Sedat'ı dünyaya getirdi. Ancak Sedat Gezer'de doğumun hemen ardından başlayan sarılık bir türlü geçmedi. Oğullarının sarılığının iyileşeceği ümidiyle 4 ay geçiren Gezer çifti, sürekli sağlık sorunları yaşayan Sedat Gezer'e karaciğer yetmezliği tanısı konulunca yıkıldı. Hastalığı nedeniyle gelişimi de sorunlu olan, nakil için büyümesi gerektiği söylenen minik Sedat yapılan tüm tedavilere karşın 19 aylıkken öldü. Sedat’tan bir yıl sonra Perihan Merve dünyaya geldi. 12 Temmuz 2011 günü kucağına aldığı minik kızının üçüncü gün renginin sararmaya başladığını gören anne Gezer, oğlu Sedat Gezer'i ölüme götüren hastalığın Merve’de de olabileceği endişesiyle soluğu doktorda aldı.

Merve’de de ağabeyi gibi safra kanallarının olmadığı ve sarılığa bunun neden olduğu belirlendi. Bu kez erken tanı ve tedaviyle umutlanan Gezer çifti, sevk edildikleri Ankara’da 'Nakil kararı' alınması üzerine İstanbul’a gitti. Yapılan tahlillere dayanarak, Merve Gezer'in biraz büyümesi gerektiği belirtildi, kimlerin donör olabileceğine bakıldı. Baba Gezer uygun bulundu, anne için ise kilosunun fazla, karaciğerinin yağlı olduğu söylendi. 1.76 m. boyunda, 103 kilo olan anne Gezer, eşi uygun donör olmasına karşın Merve’ye kendisi hayat vermek istedi ve diyete başladı.

Kızı için “Merve diyeti” dediği diyete başlayan tatlı, pilav, makarnayı kesip kepekli ekmek, salata, meyve ağırlıklı beslenerek zayıflamaya başlayan Hatice Gezer, hedefine 3 ayda ulaştı. İlk üç ayda 23 kilo veren anne Gezer, diyetinin 5.5 ayı dolduğunda 73 kiloya düştü. Anne Gezer zayıflamaya, bu süreçte de kızını nakil için büyütmeye çalışırken, kızı Merve’nin sağlık durumu kötüleşti, kan değerleri bozuldu. Merve Sağlık Bakanlığı’nın ambulans uçağıyla 6 Ekim’de gece yarısı saat 03.00'da İzmir’e sevk edildi. Durumu ağır olan Merve İzmir Kent Hastanesi’nde yoğun bakıma alındı.

Yoğun bakımda tedavisi sürdürülüp nakil için hazırlanan minik Merve ve annesi, 16 Ekim’de Doç. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Mehmet Alper, Doç. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer önen ve Dr. Onur Duygu’dan oluşan ekip tarafından ameliyata alındı. Başarılı geçen nakil ameliyatı ardından, kızının servise çıkarılmasıyla büyük mutluluk yaşayan anne Gezer, şöyle konuştu:

"Kızımda sarılık başlayınca şüphelendim. Oğlumda ise sarılığı 'geçer' denilmişti, nakil şansı bulamadan onu kaybettik. Ama kızımı kaybetmeyecektim. Nakil kararı verildiğinde kilolarım donör olmama engel olarak karşıma çıktı. Eşim uygundu ama kızıma ben hayat vermek istedim ve önce zayıfladım ve donör oldum. Çok mutluyum, Ramazan Bayramı’nda nakil için hazırlanıyorduk, bu bayrama nakil olmuş olarak giriyoruz. Çifte bayram yapıyoruz."

Öte yandan İstanbul’da kendilerine 1 Ekim’de nakil randevusu verildiğini, ancak Merve’nin kan değerlerinin bozulması üzerine ameliyat tarihlerinin sürekli ertelendiğini belirten baba Gezer, şöyle konuştu:

"Kızım o kadar kötüleşmiştik ki bir hafta ömrü belki olabilirdi. İstanbul’dan umudumuzu kesince Gaziantep’teki doktorumuz bizi İzmir’e Kent Hastanesi’ne yönlendirdi. Sağlık Bakanlığı ambulans uçağı hızır gibi yetişti. Ben sigara içtiğim için, eşim endişeliydi, bir aksilik olur da kızıma donör olamam diye korkuyordu. O yüzden zayıfladı ve kızımıza yeniden hayat verdi. Şimdi çok mutluyuz."

"YAĞLI KARACİĞER NAKİL İÇİN UYGUN DEĞİL"

Doç.Dr. Arıkan, karaciğerdeki yağlanmanın nakil için uygun organ olma özelliklerini taşımadığını, bu durumdaki adaylardan kilo verilmesinin istendiğini söyledi. Doç.Dr. Arıkan, “Merve’nin annesi de kiloluymuş ve donör olabilmek için zayıflamış. Karaciğeri uygun bulundu ve nakil gerçekleşti. Hem annenin hem bebeğin sağlık durumu iyi. Merve bize geldiğinde sarılığı çok yüksek, riskli bir bebekti. Nakil sonrası bilirubin değerleri düşmeye başladı. Daha da düzelecek” diye konuştu.



MB(İÖ/İD)