Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, dün BDP'nin cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çekmek için yaptığı eylemler ve çıkan olaylarda hasar gören Kadın Destek Eğitim Merkezini ziyaret etti. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Toprak, Diyarbakır merkezinde 12'si çocuk 56 kişinin, Bismil İlçesinde ise 19 kişinin gözaltına alındığını bunlardan 7'sinin tutuklandığını söyledi.

Bir taraftan Diyarbakır imajının kötüye çıkarılmasından şikayet edildiğini söyleyen Vali Toprak, "Diyarbakır'ın adını kötüye çıkarmak, ön yargı oluşturacak her türlü problemi ortaya çıkarıyorlar. Okulu boykot ettirerek, öğrenci servisini çalıştırmayarak, molotof ve taş attırmak suretiyle vatandaşın kepengini açan adamın camını kırarak zulüm ediyorlar. Zulümle hiç bir sistem yürümez. Kendileri bülbül yuvarlarında güzel noktalarda, çoluk çocuklarını buralara sokmadan işi yürütmeye çalışıyorlar. Efendilerinin vermiş olduğu talimatı burada uyguluyorlar. Ama masum gencimiz de, kadınımız da, kızımız da onların güzel emellerini istismar ederek bu yanlışlıkları yapmaya devam ediyorlar. Bizi Diyarbakır insanını da, herkesi de seviyoruz. Biz bu memleketin tüm insanları sevgiyi şefkati gösteriyoruz. Ama birileri burada güzellikler olsun istemiyor. Çünkü bunlar kandan, kinden, nefretten, şiddetten besleniyor. Ama bilmiyorlar ki foyaları ortaya çıkı. 3-5 bin kişi toplamışlar milyonlarca kişi var diye söylüyorlar" dedi.

"ELLERİNE FIRSAT GEÇİNCE VATANDAŞA ZULÜM İÇİN KULLANIYORLAR"

Diyarbakırlıların bütün olumsuzluklara rağmen eylemcilere itibar etmediğini söyleyen Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, 1 milyon 600 bin kişinin yaşadığı bir kentte, 3-5 bin kişinin yerlerde toplanmasını normal karşılamak gerektiğini söyledi. Buna rağmen "milyonlarca insan toplandı" diyenlerin düştükleri acziyeti göbterdiğini belirten Vali Toprak, yapılmak istenen provakasyonun tutmadığını söyledi. Vali Toprak şunları söyledi:

"Çok açık ve net ifade ediyorum. Şüphesiz ki kamu iradeleri hizmet vermekle hükümlüdür. Özellikle mahalli idareler şehrin temiz tutulmasından, çöplerin toplanmasından kanalizasyonun sızdırmaması, park ve bahçelerin oluşturulmasından birinci derece sorumludurlar. Şu çok açıktır vatandaşa zulüm edenler, ellerine fırsat geçtiğinde, ellerine geçen fırsatı olumsuz yönde vatandaşı zulume konu edecek şekilde son derece kendi noktalarında uygulamaya çalışıyorlar. Vatandaşlar günlük hayatta Belediye ve halk otobüsleriyle Belediyenin kendi denetimindeki otobüs ve minibüsler. Vatandaşları okula, evine, iş yerine, alışveriş merkezine götürüyor. Bu güzellikleri vatandaşlara sağlıyorlar. Ama bu güzellikleri, bu ellerine geçirdikleri gücü vatandaşların aleyhine zulüm olacak şekilde kontak çalıştırtmama, kepengi açtırmamam noktasındaki hareketleriyle birlikte adeta hizmet etmekte oldukları vatandaş ve tüm kesimlere oy versinler ya da vermesinler herkese yönelik olarak bir zulüm içerisine giriyorlar. Dün de bu zulumün kesiti yaşanmıştır. Vatandaşlarımızın itibar etmemesi sonucu bir olumsuzluk olmamıştır." 
Vali Toprak, önemli bir kalabalığın toplanamadığını, eğitim ve öğretim devam ettiğini, ekmeğini, devletin kadrosunu işgal edip çocukları eğitmekle mükellef olan bazı görevlilerin de bu gibi hadiselerde katkı sağladıklarına ilişkin bilgiler olduğunu söyledi. Diyarbakır Valisi Toprak, "Onlarla ilgili de soruşturma ve incelemeyi başlatmış bulunuyoruz. Yani dün Diyarbakır'da eğitim ve öğretim de kesilmedi, şüphesiz ki minibüsler çalıştı. Hizmet sağlayan bazı minibüslere yönelikte bir takım camları kırıcı girişimler oluştu. Ama tutmadı, tutmayacak da. Çünkü vatandaşlarımızı artık bunların niyetinin haince olduğunu, vicdansız ve ahlaksızca olduğunu, bu ahlaksızlıkları kendi eşleri ve çocuklarına, kendi yakınlarına tattırmayıp sahipsiz vatandaşlarımıza, kimsesiz vatandaşlarımıza sözde bunu uygulamaya çalışıyorlar. Devletimiz, her bir vatandaşımızın güven noktasında emniyet noktasında garantisidir" diye konuştu.

VİCDANDAN BAHSETMESİNLER

Yaşanan olaylarda kaybedenin Diyarbakır halkı olduğunu ifade eden Vali Toprak şöyle devam etti:

"Ben her açıklamamda sevgiden, kardeşlikten, vicdandan yürekten sevmekten birlikten bahsediyorum çünkü buna ihtiyacımız var. Ama, birileri ortaya çıktığında bozgunculuktan, kırmaktan, yakmaktan, yıkmaktan, kilitlemekten, hayatı çekilmez hale getirmekten bahsediyor. Vatandaşlarımızın oylarını alarak belli bir yer temin edenler de ellerine geçirdikleri bu fırsatlarla da Belediye otobüslerini çalıştırmayarak, alev çıkan yere itfaiyeyi göndermeyerek, gerekirse iş makinelerini insanların güvenlik güçlerinin üzerine sürerek bu hainlikleri yapıyorlar. Ben bunları kendi vicdanlarına bırakıyorum demiyorum. Çünkü bunlarda vicdan ve ahlaktan bahsediyorlar. Vicdan ve ahlaktan bahsedenler o ahlak ve vicdanı ilk önce kendi içlerinde yaşarlar, kendi çocuklarında yaşarlar. Kendi vicdan ve ahlaklarında, zihinlerinde yaşamadıklarını bu memleketin aziz vatandaşlarına, çocuklarına, masum yavrularına tattırmazlar. Bunu özellikle ifade etmek istiyorum. Onun için yola çıktıklarında insan haklarından da bahsetmesinler, vicdan da bahsetmesinler, ahlaktan da bahsetmesinler, birlikten, ayrışmadan da bahsetmesinler."

"ÇOCUKLAR SINIFTA ÖĞRETMENLER EYLEMDE OLAMAZ"
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, 1 milyon 600 bin kişinin yaşadığı bir şehirde 3-5 bin kişinin zorla da olsa sokağa çıkarılmasını normal karşılamak gerektiğini de ifade ederek, "Aynı devletin bir görevlisi olarak çalışmakla birlikte, sınıfında çocuklar beklerken, hiçbir sebep olmaksızın, hiç bir izin olmaksızın gittiler eyleme katıldılar. Hangi ülkede bu gibi kamu görevlilerin derslikte öğrenci beklerken gidip dışarıda bir takım olaylara konu olması mümkün olabilir. Bunlarla ilgili de gerekli tahkikat başlatılmıştır. Ama eğer vicdanlılarsa, ahlaklıysalar hastaneye gittim, hasta oldum numarasını da bıraksınlar" diye konuştu.
 
SS,CA(GG/AAA)