Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti lokalinde bugün sabah saatlerinde basın toplantısı düzenleyen Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Remzi Can, kapalı bulunan 660 dönümlük tekel tütün işleme fabrikasının açık cezaevine dönüştürülmesiyle ilgili açıklama yaptı.

"HÜKÜMET EL ÇABUKLUĞUYLA TEKEL FABRİKASINI CEZAEVİ YAPTI"

Karacadağ Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan raporda, tekel depolarının tekstil üretim sahasına dönüşmesi durumunda, çoğunluğu kadınlardan olmak üzere ilk etapta 5 bin kişinin istihdam edileceğini hatırlatan TSO Başkanı Can, "660 dönümlük alanda kurulmuş olan tekel sahasının 145 dönümü kapalı alandan oluşmaktadır. Kapalı alanlardan her birinde 5 dönüm büyüklüğünde 12 depo ve 55 dönüm büyüklüğünde 2 fabrika alanı bulunmaktadır. Toplam 105 dönümlük kapalı alan 2-3 ay gibi kısa sürede imalathanelere ve fabrikalara dönüştürülebilir. Bu alanlar, sanayinin ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü altyapıya sahip durumdadır. Son derece düşük maliyetlerle en az 5 bin kişiyi istihdam edebilecek bu alanlar, ne yazık ki hükümetin aldığı bir kararla açık cezaevine dönüştürüldü. Belediyenin imar planında sanayi alanı olarak yeralan bu alanlar el çabukluğuyla cezaevine dönüştürülmüştür" dedi.

2007 yılında belediyenin sanayi olarak plana işlediği tekel sahasının, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, 28 Haziran tarihinde konut-ticaret alanı, alışveriş merkezi ve akaryakıt alanına çevrildiğini hatırlatan Can, ancak hükümetin açık cezaevi girişimine Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın onay verdiğini ifade etti.

"HÜKÜMET TEK OSB'Sİ OLAN DİYARBAKIR'A 8'NCİ CEZAEVİNİ YAPMAYI TERCİH ETTİ"

Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'nde 20'si tekstil olmak üzere yatırım yapmak için 190 kişinin sıra beklediğini anlatan TSO Başkanı Remzi Can, ancak bu yatırımcılara arsa tahsisi yapamadıklarını dile getirdi. 25-30 yatırımcıya tekel sahasında hazır antrepo ve fabrika binası tahsis edebileceklerini ancak bu fırsatın Diyarbakır'ın elinden alındığına dikkat çeken Can, şöyle konuştu:

"Fabrika isteyen bir şehrin önüne, cezaevi seçeneğiyle gelmek büyük haksızlıktır. Hükümetin Diyarbakır'a güvenlik penceresinden bakması, yoksulluğu ve işsizliği her geçen gün daha kronik hale getirmektedir. Sanayi Bakanıyla yaptığımız görüşmede tekel depolarının cezaevine dönüşmesi için ödenek aktarıldığı ve ihaleye çıktığını öğrendik. Bu konudaki rahatsızlığımızdan dolayı sayın bakan, tekel sahasının en fazla 1.5 yıl cezaevi olarak kullanılacağını ifade etmişlerdir. Denilen süre doğru olsa bile, bu alanlardaki antrepo ve fabrika alanlarının yapısı cezaevine uygun hale getirilecektir. Bu nedenle tekel sahasının yeniden üretim yapacak şekilde dönüştürüleceğini sanmıyoruz. Sayın bakanın dediği süre doğru olsa bile, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı buradaki rantından vazgeçmeyecektir. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası adına, çok kısa sürede çoğu kadın, binlerce insana iş sağlayacak bu alanın cezaevine dönüştürülmesini kınıyoruz. Hükümetten, sadece bir OSB'si olan Diyarbakır'a 2 veya daha fazla OSB yapmasını beklerken, hükümetimiz 7 cezaevi olan şehrimize 8'nciyi yapmayı tercih etmiştir. Kaldı ki bu 8'nci cezaevi de hazır bir fabrikadan farksız olan tekel sahalarında yapılmıştır. Yatırım alanını cezaevine dönüştürecekseniz, teşvik paketlerini çıkarmanın bir anlamı da kalmıyor. Bir kez daha hükümetin bu kararını kınıyoruz."

"ALİ AĞAOĞLU, DİYARBAKIR'A GELMEK İÇİN ZIRHLI ARAÇ İSTEDİ"

Bölgede yaşanan terör ve şiddet olayları nedeniyle Diyarbakır'ın asıl gündeminin geri planda kaldığını anlatan TSO Başkanı Can, medya kuruluşlarını duyarlı olmaya davet etti. Diyarbakır sokaklarında yaşanan münferit olayların abartılarak televizyonlarda yayınlandığını iddia eden Can, "Sokaktaki bir kaç çocuk taş atıyor, sonra akşam bir bakmışsınız ki bütün televizyonların ana haber bültenlerinde geniş yer veriliyor. Diyarbakır çok riskliymiş gibi bir hava estiriliyor. Yatırımcı buraya gelmeye korkuyor. Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da düzenlediğimiz bir fuar için işadamı Ali Ağaoğlu'nu davet ettik. Ağaoğlu, televizyonlarda gördüğü bu görüntülerden dolayı çekinmiş olsa gerek, gelmek için özel uçak ve zırhlı araç istedi. Adam risk almak istemiyor. Parasını riskli bölgeye yatırmak yerine daha güvenli Şanlıurfa ve Gaziantep'te yatırıma dönüştürüyor" diye konuştu.


MT(RY/AAA) (FOTOĞRAF)