BDP Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt Milletvekili Gültan Kışanak, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan ile birlikte bugün Diyarbakır'da görülen PKK'nın gizli şehir yapılanması KCK davasını izledi. Adliye önünde açıklama yapan Kışanak, görülen davanın BDP'ye, demokratik siyasete ve demokratik muhalefete yönelik siyasi bir operasyon olduğunu söyledi. Kışanak, şöyle dedi:

"Duruşmada ana dilde savunma yapmak isteyen arkadaşlarımız engellendi. Kendilerini savunmalarına ve ifade etmelerine izin verilmedi. Ana dil konusunda Türkiye'nin yaşadığı ayıp ve utanç devam ediyor. Dün dünya ana dil günüydü. Anadil onurdur. Bunu herkes açıkça söylüyor. Bizi kendi kimliğimizden ve kişilik haklarımızdan vazgeçmeye zorluyorlar. Arkadaşlarımız bunu kabul etmediler. Kendilerine, onurlarına, dillerine sahip çıkan bir tutumla ana dillerinde savunma yapmak istediler. Mahkeme bu konuda devletin politikasını esas alan bir tutumla ana dilde savunma yapmalarına izin vermedi. Arkadaşlarımızın ana dilde savunma yapmalarının önünde hukuki hiçbir engel yoktur. Bu tamamen siyasi bir tutumdur. AKP iktidarı bu tekçi devlet karakterini devir almıştır. O mirası bugünde sürdürmektedir. AKP hükümetinin zihniyeti burada mahkeme yargıçlarının tarafından hayata geçirilmektedir."

İLERDE UTANÇLA ANILACAK

Kışanak, dil konusunda yasakçı düzenlemelerin vatandaşların vicdanında mahkum olduğunu söyleyerek, şöyle dedi:

"Bugün kimse bunlara sahip çıkmıyor. Devletin tekçi zihniyetine ve Kürtçe'yi yasaklama, asimile etme zihniyetine devam eden AKP iktidarı bile, geçmişteki bu uygulamaların bir utanç olduğunu kabul ediyor. Bir süre sonra, bu mahkemelerde devam eden ana dilde savunma yasağı da mahkum edilecek ve utançla anılacak bir durum haline gelecektir. Bugün arkadaşlarımızı sanık haline getirmek isteyenler bir süre sonra toplum vicdanında sanık haline gelecektir. Bugün aslında demokratik kamuoyunun vicdanında, Kürt halkının vicdanında mahkum olmuş bu zihniyeti, bir süre sonra savuncak kimse kalmayacaktır. Bu KCK adı altında yürütülen soruşturmaların hukuktan ne kadar uzak olduğunu son günlerde yaşadığımız tartışmalarda hepiniz izlediniz. Artık ayyuka çıkmıştır. Artık teşhir olmuştur. KCK adı altında yürütülen operasyonların siyasi operasyon olduğu, kin ve intikam duygularıyla yürütüldüğü, iktidar kavgalarının bir parçası haline getirildiği, bu konuda hukukla, adaletle hiç bir alakası olmadığı son tartışmalarla bir kez daha ortaya çıkmıştır. KCK operasyonları iflas etmiştir. Bu bir kaç polisi sürgün ederek, bir kaç savcıyı görevden alarak temizleyebilecekleri bir durum değildir. Tamamı bir fiyaskodur. KCK operasyonları halkımızın bilinçli, iradi ve direnişci tutumu karşısında boşa çıkartılmış, iflas etmiş bir politikadır. Bunun derhal sona erdirilmesi lazım. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, özel yetkilerle ve talimatlarla donatılan bu siyasi iktidarın uzantısı ve siyasi iktidarın iç çatışmalarının bir ürünü olan bu operasyonlara derhal son verilmeli ve tüm tutuklu arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır"dedi.

TUTUKLU MİLLETVEKİLİ SARIYILDIZ'IN SAĞLIK DURUMU CİDDİ

Kışanak, cezaevinde açlık grevlerinde bulunan tutuklu Şırnak Milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ile Selma Irmak'ın durumlarının sorulması üzerine, şunları söyledi:

"Cezaevlerinde arkadaşlarımız süresiz açlık grevi yapıyorlar. Bugün 8'inci gününde. Türkiye açlık grevleri konusunda acı tercübeleri olan bir ülke. Buna izin vermemek için acilen tüm demokratik kamuoyunun harekete geçmesi ve bu süreci durduracak bir mücadele içerisinde olması gerekiyor. Arkadaşlarımız KCK adı altında yürütülen siyasi operasyonlara ve imha amaçlı askeri operasyonlara son verilmesi ve müzakere yolunun açılması için açlık grevi yapıyor. Bu tüm Türkiye'nin sorunudur. Herkesin bu konuya sahip çıkması, bu mücadeleye omuz vermesi, bu çığlığı duyması ve bu mücadeleyi büyütmesi gerekiyor. Biz bu vesileyle tüm Türkiye kamuoyuna bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz.Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atan, Türkiye'ye bedel ödeten bu çözümsüzlük siyasetinden derhal vazgeçilmesi gerekiyor. Arkadaşlarımıza farklı etkinlik ve eylemlerle destek vereceğiz. Şırnak Milletvekilimiz Sayın Faysal Sarıyıldız Hepatit-B taşıyıcı olduğu için sağlık durumunda ciddi bir kötüleşme başlamıştır. Biz de en kısa zamanda kendisini ziyaret edip sağlık meslek örgütlerinden bu konuda girişimde bulunmalarını talep edeceğiz. Bu arkadaşımızın sağlık durumunun yakından takip edilmesi ve olası olumusuz gelişmelerin önüne geçilebilmesi için yapılması gerekenleri yapmaya çalışacağız. Onun dışındaki arkadaşlarımızın sağlık durumlarının şimdilik iyi olduğunu biliyoruz. Ancak tüm kamuoyu takdir eder ki, 8 gün süren ve daha devam edecek olan açlık grevi kritik bir aşamaya doğru ilerlemektedir. Arkadaşlarımızın sağlık durumunda giderek bozulma başlayacağını geçmiş deneyimlerimizden biliyoruz. Meclis'i bir an önce harekete geçerek bu cezaevlerinde durumu yerinde incelemek üzere bir heyet oluşturmaya davet ediyoruz"

GÖRÜNTÜ ÇEKEN POLİSE TEPKİ: TERBİYESİZ

Kışanak, açıklamasını kamerayla kayıt altına alan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'nde görevli sivil polise sert tepki gösterdi. Çekim yapan polisin silah taşıdığını fark eden Kışanak, "Bu bir rezalet. Bu bir kepazelik. Bir partinin eşbaşkanı ve Milletvekilleri şurada, adliye önünde bir açıklama yapıyor. Gelip polis olarak izliyorsunuz, silahınızla birlikte. Bu rezalet ya. Terbiyesiz" dedi. Kışanak'ın tepkisine cevap vermeyen sivil polis ise, kaldırımın olduğu bölüme çekildi.

Canan ALTINTAŞ - Serdar SUNAR/ DİYARBAKIR,



CA,SS(GG/AAA)