TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar Birliği'nin ortaklığıyla düzenlenen Diyarbakır 3'üncü Kitap Fuarı bugün düzenlenen törenle açıldı. 'Yazının kadim coğrafyasına yolculuk' sloganı ile açılışı yapılan fuara 135 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katıldı. 27 Mayıs'a kadar açık olacak fuarda etkinlikler Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce yapılacak. Konferans, söyleşi, panel ve şiir dinletilerinin sunulacağı ve 40 kültür etkinliğinin yapılacağı fuarda 300 yazar okuyucusuyla buluşacak.

Yaklaşık 100 bin kişinin gezmesi beklenen fuarın açılışı, Kültür eski Bakanı Ercan Karakaş, Diyarbakır Vali Yardımcısı Cemal Hüsnü Kansız, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu ve çok sayıda davetlinin katılımı ile yapıldı.

KOCATÜRK:YAZAR AHMET ŞIK YAYINLAMADIĞI BİR KİTAPTAN DOLAYI HAPİSTEYDİ

Açılış töreninde bir konuşma yapan Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Kenan Kocatürk, hazırladıkları 16 sayfalık düşünce ve ifade özgürlüğü raporuna dikkat çekti. Kocatürk, "Bu raporda mahkeme kararı olmaksızın toplatılan kitaplar, dağıtıma sunulması engellenen kitaplar var. Yazar Ahmet Şık, yayınlamadığı bir kitaptan dolayı hapisteydi. Dijital ortamda kitap yayınlandı hiç birşey olmadı. 12 Eylül döneminin ağır koşulları içinde yasalar diyordu ki, 'Sen kitabı yayınla ben seni yargılarım.' Fakat ilk kez böyle bir şey oldu. Kitap yayınlanmadan önce taslak aşamasındayken yayınevleri basılıyor, taşınır bellekler aranıyor ve kitabın yayınlanması engelleniyor. Bir sürü meseleyi halletmiş bir ülke olarak bu bizim ayıbımız ve bu ayıptan kurtulmamız gerekiyor" dedi.

'KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI İKİNCİ KÜRTÇE KİTABI DA ÇEVİRİYOR'

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Prof. Dr. Onur Bilge Kula, 2012 yılı içinde Süryani bir kitabın tıpkı basımı ve Aramice çevirisinin yapıldığını söyledi. Prof.Dr. Kula, "Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak ikinci Kürtçe kitabın çevirisini yaptırdık. Ahmet Ceziri'nin kitabının çevirisi yapılmaya başlandı. Bunlar bu topraklarda yaşayan kadim halklar için bir başlangıçtır. Bu toprakların kadim halkları örneğin Ermeni yurttaşların yarattığı edebiyat, felsefe ve tiyatro eserlerini yayınlamayı bir görev saydığımızı özellikle belirtmek isterim. Bu küçük adımlar simgesel, küçük ama Türkiye'de çoğulculuk tolerans ve demokrasi bilincinin gelişmesi açısından son derece gerekli ve zorunludur. Diyarbakır'daki halk kütüphanelerine Kürtçe, Arapça ve Süryanice yazılmış kitaplar alınabilsin, okurların hizmetine sunulabilsin diye yasal olarak gerekli koşulları yaratılmış adımlardır" dedi.

BAYDEMİR: HAKİMLER SAVCILAR BİLİNMEYEN BİR DİLLE KONUŞAN SANIK DİYOR

Daha sonra kürsüye çıkan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, konuklara Ermenice, Arapça, Kürtçe ve Türkçe, 'Hoşgeldiniz' dedi. Geçen hafta bir kazıda 2 bin 500 yıl öncesine ait kitabeler bulunduğunu belirten Baydemir, şöyle dedi:

"Bu kitabeler çözülmeye çalışlıyor. Ama halen mahkeme salonlarında bizi dinleyen hakimler savcılar bilinmeyen bir dille konuşan sanık diye hitap ediyor. Yani 2 bin 500 yıl öncesine mi gidiyoruz. Bana göre her bir insan bir lisandır. Bir lisanı, bir insanı yok etmek cihanı yok etmektir. Gelin biz her şeyden önce bir kitap sahibi olalım. Tüm kutsal kitaplar herşeyden önce müzakereyi, istişareyi, okumayı ve ortak paydalarda buluşmayı emrediyor. Bu fuarımız 100 bini aşkın insanla kitabı buluşturacak, yazarını okuruyla biraraya getirecek. Hiç birimiz kitapsız kalmayalım. Mutlaka ama mutlaka bir kitap sahibi olalaım. Çünkü kitapsızlık bana göre aynı zamanda vicdansızlıktır. Vicdansızılık ise büyük felaketlere çağrıdır. Çok heyecanlıyım ev sahibi olduğum için ancak yüreğimin bir tarafı da kanıyor. Bugün yine Türkiye'nin batı yakasına cenaze gidiyor. Önceki gün bu kente cenaze gelmişti. Şırnak'a cenaze gidiyor, Şırnak'tan cenaze geliyor. Bunları mutlaka ama mutluka durdurmamaız lazım. Kitabın dostluğuyla, derinliğiyle, okumayla, istişareyle, müzekereyle, Arapça'yı Kürtçe'yi, Ermenice ve Süryanice'yi tanımayla ve hepsini bir arada eşitçe birarada yaşatalım. O zaman toprağa düşecek bir filintamız, bedenimiz olmayacaktır. Hangisinin annesinin ağladığının ne önemi var, gözyaşı aynı değilmidir? Gözyaşı ve acı arasında artık tercih yapmak durumunda değiliz. Bütün gözyaşlarının durması ve kucaklaşmak için kitap gibi derin maneviyat diliyorum."

Kitap fuarının açılışından sonra Baydemir, davetlilerle birlikte standları gezdi. ilk olarak Kadın Derneği'nin standını ziyaret eden Baydemir, 'Kadın Tutuklular için kitap kumbarası'na KCK tutuklusu Prof.Dr. Büşra Ersanlı'ya gönderilmek üzere iki adet kitap attı. Baydemir ile birlikte standları ziyaret eden AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'na ise Aram Yayınları standından ilginç bir kitap hediye edildi. KCK davasında tutuklu bulunanların hazırladığı ancak mahkemeye sunamakları savunmalarından oluşan "Demokratik Siyaset ve Demokratik Toplum Savunması, KCK Savunmaları" adlı kitap Ak Parti Milletvekili Ensarioğlu'na hediye edildi.