Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi İçkale Mevkii'nde, 1990'lı yılarda Jandarma Merkez Komutanlığı, Diyarbakır Cezaevi ve Adliye binasının bulunduğu alandaki kazılarda 26 kişiye kafatası ve kemiklerin bulunmasının ardından kentteki İslami ve muhafazar görüşlü 43 sivil toplum örgütü, İçkale girişinde 'JİTEM karanlığından hesap sorulsun' yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı. Ortak açıklamayı okuyan Abdulaziz Aslan, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı illerde görev yapan komutanların, sıkıyönetim ve OHAL yetkileriyle donatılarak her türlü hukuksuzluğu bizzat yönettiklerini ileri sürdü.

10 BİN'LE İFADE EDEN KAYIPLAR

JİTEM'in infaz timlerindeki itirafçı, korucu gibi sivil unsurların, o yıllarda sayısı 10 binli rakamlara ulaşan kayıpların sorumluları olduğunu iddia eden Aslan, şöyle konuştu:

"Bunlardan bazıları itiraflarda bulunuyor, yer gösteriyor, isim veriyor, faaliyetlerin devam ettiği gerçeğini haykırıyor. Fırat'ın doğusu, cumhuriyetle beraber katliamlardan, yargısız infazlardan kurtulmadı. Batı'daki kazılardan çıkan lavların, bombaların özellikle bölgemizde nasıl bir vahşete yol açtığını şimdilerde çıkan kafataslarından görüyor, anlıyoruz. Türkiye'de 17 bini aşkın insanın masum bir şekilde ve çoğu mahkemede beraat ettiği halde adliye kapılarında bekleyen Beyaz toroslara bindirilip faili meşhur, meçhul cinayetlere kurban gittiğini belinmektedir. Bunlardan bir kısmının asit kuyularına atıldığı, bazılarının toplu mezarlara gömüldüğünü itirafçıların, itiraflarından anlıyoruz. Bugüne kadar 12 toplu mezar kazısı yapıldı. Bu kazılarda, toplam 162 kişinin cesedi çıkarıldı ve teşhis edildi. Türkiye'de halen hakkında başvuru yapılan ve kazılması istenen 255 toplu mezar gerçeği var. Bu mezarlarda ise, 3 bin 274 kişinin olduğu ifade ediliyor. İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında değerlendirilmesi gereken zorla kaybedilme Türkiye'de, yakın geçmişe kadar da sıkça başvurulan bir yöntem oldu. Bu yöntemin en fütursuzca uygulandığı yer, yıllarca OHAL koşullarında yönetilen Kürt illeri, uygulayanlar ise JİTEM oldu."

'HESAP SORANLARIN DESTEKCÇİSİ OLACAĞIZ'

Abdulaziz Aslan, son iskeletlerin JİTEM karargahından çıktığını ve bölge insanının karşı karşıya kaldığı vahameti gözler önüne serdiğini kaydederek şöyle dedi:

"Ergenekon'un, devletin kendi derinliklerinde besleyip büyüttüğü bir örgüttür. Fırat'ın Doğu'sundaki ayağı olan JİTEM'in cinayetlerinin üzerine gidilmemesi halinde, oluşacak olan vebale ortak olmayıp, bilakis bu vebali işleyenlerden hesap soracağımızı deklare ediyoruz. Keza her halukarda JİTEM'den hesap soranların destekçisi olacağımızı buradan duyuruyoruz. Meclis'te kurulacak bir komisyonla tüm faili meçhuller aydınlatılmalıdır. Hükümet bu vahşetlere ortak olmak istemiyorsa, bulunan tüm kafatasların faillerini bulmalı, JİTEM bataklığını hızla açığa çıkarmalı ve hesap sormalıdır. Böylece yıllardır kayıp çocuklarının fotoğraflarıyla, devletten çocuklarının bulunmasını isteyen annelerin de yüreğine su serpilmelidir. İnsanlık onuru için tarihle yüzleşmek adına bu vahşetlerin ifşası ve sonraki nesillere ibret teşkil etmesi için, TBMM'de geniş yetkilerle donatılmış bir komisyon oluşturulmalı, bu komisyon tam yetkili kılınarak geçmişteki karanlık olayların aydınlatılmasına imkân tanınmalıdır."



BB(GG/COŞ)