Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Niğde Üniversitesi Camii'nin açılışını gerçekleştirdi. Kampüsteki açılış töreninde konuşan Görmez, Diyanet İşleri Başkanlı'ğının 38 üniversite kampusünde cami inşaatlarına destek verdiğini belirtti. Üniversite öğrencilerinin adeta zemin katlarda ve izbe mekanlarda ibadet etmeye mahkum bırakıldığını anlatan Görmez, şunları söyledi:

"Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bütün illerimizde üniversitelerin artmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ama üniversitelerimizin kampüsünde, mutlaka mabet olmalı. Harward, Oxford, Cambrige gibi dünyanın bütün büyük üniversitelerinin, bütün bölümlerinin kapıları bir mabede açılır. Şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 38 üniversite kampusünde cami inşaatımız var. Destek verdiğimiz inşaatlarımız var. Üniversitelerimiz ve halkımızla birlikte bunları inşa ediyoruz. Tahmin ediyorum Niğde'deki dördüncü camimizin açılışı. İnşaallah yakın zamanda diğer üniversitelerimizin kampüsünde inşa edilen bu mabetlerimizin de açılışını gerçekleştiririz. Hiçbir üniversite asla mabetsiz olmamalı. Öğrencilerimizin böyle zemin katlarda, izbe mekanlarda ibadet etmeye mahkum olmaları, bu milletin kültürüne, tarihine, medeniyetine asla yakışmaz."

'CAMİ TARTIŞMALARINDAN MUTLU OLUYORUM'

Son dönemde basında ve kamuoyunda cami mimarisi konusunda yapılan tartışmaları da değerlendiren Görmez, şöyle devam etti:

"Son günlerde cami tartışmaları yaşanıyor Türkiye'de. Ben çok mutlu oluyorum. Ülkemizin münevverlerinin, yazarlarının, düşünürlerinin cami mimarisi üzerine tefekkür etmeye başlaması, düşünmeye başlaması, eleştiriler yöneltmeye başlaması Diyanet İşleri Başkanı olarak beni çok mutlu ediyor. Üzülerek belirteyim, biz, Cumhuriyet Dönemi'nde mimarlık fakültelerimizde cami konusunu ele almaktan bile çekinmişiz. Onun için bunu sadece hayırsever vatandaşlarımızın gecekondu inşa edilen yerlerde 'camikondu' inşa etmelerine vesile olmuşuz."

Görmez, ekim ayının ilk haftasında, Camiler Haftası'nda Mimar Sinan Üniversitesi ile birlikte, bütün mimarlık fakülteleriyle organize olarak 'Cami Mimarisi Sempozyumu' düzenleyeceklerini söyledi. Görmez, mimarlık fakültelerinde, cami mimarisi üzerine yarışmalar başlatacaklarını ve proje yarışmaları açtıklarını kaydederek, "Cami elbette bizim medeniyetimiz. Mimar Sinan'la birlikte bütün dünyaya cami mimarisi konusunda en müzmin eserler takdim etmiş bir milletiz. İleride daha güzellerini inşa etmeliyiz. Cumhuriyet Dönemi'ne ait çok daha güzel mimariler geliştirmeliyiz. Sadece caminin büyüklüğüyle ve minaresinin uzunluğuyla iftihar etmek bize asla yakışmaz. İşlevselliği, estetik boyutu, mimarisi, gençlerimize, gelecek kuşaklarımıza hitap etmesi yönüyle en güzel mabetleri dünyaya takdim etmeye devam etmeliyiz" diye konuştu.

'MESCİTLER SADECE TAPINAK DEĞİLDİR'

Camilerin sosyal fonksiyonlarıyla ilgili de açıklamalar yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, şunları kaydetti:

"Mescitler başka dinlerde olduğu gibi bizde tapınak değildir. Mescitler sadece ibadet mekanları değil, ibadetle birlikte yüreklerimizi, ruhlarımızı, kalplerimizi birleştirmek için yapılan mekanlardır. Onun için adını bizim milletimiz 'cami' koymuştur. Kur'an-ı Kerim'de adı mescittir. Bazen bu kavramlar birbirine karıştırılır. Cami isminin verilmiş olması, asıl ikinci büyük fonksiyonunu ifade etmek içindir. Yani, saflarımızı birleştiren, yüreklerimizi kaynaştıran, bizi zenginiyle fakiriyle, amiri memuruyla, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla genciyle bizi Allah'ın huzurunda birleştiren, cem eden mekan olduğu için adına cami adını vermişiz. Yaratıcımız bizi yeryüzüne gönderdi ki, biz yeryüzünü imar edelim. Yeryüzünü inşa etmek, yer yüzünde binalar dikmek ayrı bir şeydir. Yeryüzünü imar etmek başka bir şeydir. Ama gönül dünyamızı imar etmeden de biz yeryüzünü imar edemeyiz. Gönül dünyalarımızı imar etmeden biz camileri de imar edemeyiz. Ama inşa ederiz. Güzel kubbeler, uzun minareler dikeriz. Ama bu inşa etmektir. Bu cami ne zaman imar edilir? Bu cami buraya şimdi iki tane öğrenci yurdu yapılacak. Onun güzel haberini aldım. Bu öğrenci yurtlarında barınmaya başlayan gençlerimiz, üniversite öğrencilerimiz, günde beş defa burada okunan ezana icabet edip, en azından cuma günü hep birlikte yüreklerini Allah'ın huzurunda birleştirmek üzere bir araya geldiklerinde işte o zaman camiyi biz imar etmiş oluruz."



UM(OA/CK)