Denizli’de Colossae Otel’de dün akşam din görevlileriyle toplantı yapan Diyanet İşleri Başkanı  Mehmet Görmez, dünyanın hiçbir yerinde namaz aralarında kapatılan camilerin olmadığını belirterek, yeni uygulamayla Türkiye’nin bu ayıptan kurtulacağını söyledi. Prof. Dr. Görmez şöyle konuştu:

"Yayınlayacağımız bir genelgeyle camiler bundan böyle en az 12 saat açık kalacak. Görevli hocaefendilerimiz de günün belli saatlerinde cemaatin sorularını cevaplandırmak üzere hazır olacak. Ülkemizin, islam dünyasının içinden geçtiği süreçleri dikkate aldığımızda, vazifesine aşık hiçbir mihrap görevlisinin sadece günde 5 kez namaz vaktinde camiyi açıp, namaz bittikten sonra cemaatiyle bir sohbet bile etmeden camiyi terk etmesi en büyük hizmet kusurudur. Bu kabul edilemez. Onun için biz kendimizi böyle bir görev tanımına mahkum edemeyiz."

'MERKEZİ VAAZ KALKACAK'

Merkezi vaaz sisteminin kaldırılacağını da belirten Prof. Dr. Görmez sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir ülke düşünün ki 100 bin insan o ülkenin dini hayatını, manevi hayatını ayakta tutmak için seferber olmuş. O ülkede ibadet, ahlak, inanç sorunlarının asgari seviyede olması lazım. 100 binden fazla personeli olan bir kurumun sadece cuma günleri bir kişinin merkezden yapacağı bir konuşmayı mekanik bir kutudan diğer camilerdeki cemaate dinletmek gibi bir hakkı olabilir mi? Bu uygulama nedeniyle 15 yılı aşkın bir süredir din görevlilerinin, mihrap görevlilerinin dilleri paslandı. Bu kabul edilebilir bir şey değildi. Bu nedenle bu kablolar kesilecek ve mihrapta görev yapan her arkadaşımız, kürsüden de dinimizi anlatmaya başlayacak."

'MİHRABIN RUHUNU SOKAKLARA TAŞIMAK'

Din görevlilerinin namaz kıldırma memuru olarak tanımlanmasına da tepki gösteren Prof. Dr. Görmez bu konuda şunları söyledi:

"Hiç kimse bizi, bazılarının alay ederek yazdığı gibi 'namaz kıldırma memuru' olarak tarif edemez. Hiçbir arkadaşımız da kendini bu tarifle sınırlı tutamaz. Bize düşen, mihraba geçtikten sonra namazı en güzel şekilde kıldırmaktır. Ama bunun dışında bizim, mihrabın ruhunu sokaklara taşımak gibi bir mecburiyetimiz var. Bizim minberin nurunu evlere, sokaklara, caddelere taşımak gibi bir mecburiyetimiz var. Sizin mahallenizde bir yılda kaç tane aile boşanıyor. Eğer din görevlisi, kendi köyünde, kasabasında, mahallesinde bundan haberdar olmuyor ve bununla hiç ilgilenmiyorsa bu aslında bir görev ihmalidir. Kaç tane çocuk sokağa düşmüş, çevresinde kaç tane sokak çocuğu var, o bölgede görev yapan müftünün, vaizin, imam hatibin bundan hiç haberi yoksa bu, kabul edilebilecek bir şey değildir. Bunları bilmekle mükellefiz biz. Din görevlileri sosyal sorunlara da eğilmeli."

SENDİKA AYRILIĞI NEDENİYLE YAŞANAN SORUNLAR

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, imam ve müezzinler arasında sendika ayrılığı yüzünden sorun yaşanmamasını da istedi. Sendikalar arası problem doğmasını kabul edemeyeceklerini belirten Prof. Dr. Görmez konuşmasını yölle tamamladı:

"İmam ve müezzin farklı sendikalara üyeler. İmam camiye giriyor, müezzine selam veriyor. Eğer müezzin farklı sendikaya üye olması nedeniyle selamını almıyorsa, eğer sendikacılık bir imamla müezzini küstürüyorsa, aralarına giriyorsa, sendika Diyanette bütün meşruiyetini kaybetmiştir. Eğer bizim hakkımızı, hukukumuzu koruyorsa, sorunlarımızı çözüyorsa tabii ki destekleriz. Bunu hayırda yarışa da dönüştürülebilir. Ancak bir ayrılık getiriyorsa, küslüğe neden oluyorsa bu kabul edilemez."

ONB(İÖ/COŞ)