İLO ŞARTLARI YERİNE GETİRİLMİYOR


2821 ve 2822 sayılı yasaların, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri olmak üzere, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu söyleyen Görgün, "Konfederasyonumuz DİSK yıllardır, kararlı bir şekilde, örgütlenme özgürlüğü, toplu sözleşme ve grev hakkına ilişkin hakların asgari düzeyini ILO sözleşmelerinin oluşturduğunu ve bunun Anayasa’nın da bir gereği olduğunu savunmuştur" diye konuştu.


12 EYLÜL YASAKLARI KONURUNUYOR


Tasarının tüm yasak ve engelleri olduğu gibi koruduğunu belirten Görgün, "Dün 12 Eylül cuntası ile olduğu gibi, bugün de AKP iktidarı ve işverenlerle kol kola girerek varolan konumunu korumak isteyen TÜRK-İŞ yönetiminin ve işveren örgütlerinin taleplerini karşılayacak şekilde hazırlandığı açık olan bu yasa tasarısı, hiçbir biçimde sendikal hak ve özgürlükleri geliştirecek bir içeriğe sahip değildir.Bu toplu iş ilişkileri yasa tasarısının TBMM' ye sunulduğu şekliyle yasalaşması halinde 12 Eylül Askeri Cuntası tarafından çıkarılan 2821 ve 2822 sayılı yasaların bir benzeri olmaktan başka sonuç yaratması mümkün değildir" ifadesini kullandı.


BARAJ İNİYOR, YETKİ ZORLAŞIYOR


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın, işkolu barajının yüzde 10’dan yüzde 3’e indirilmesini büyük bir ilerleme ve reform olarak sunduğunu ancak tasarının kimi işkollarının birleştirilerek yüzde 3’lük işkolu barajının kimi işkollarında bugünkü yüzde10’dan daha büyük bir sayıya denk geldiğinin gözlerden kaçırılmaya çalıştığını iddia eden Görgün, " En fazla işkolu birleşmesi, 14 numaralı ulaştırma ardiye ve depoculuk işkolundadır. Birleşen 5 işkolunda çalışan işçi sayısı Ekim 2011 SGK verilerine göre 791 bindir. 2009 verilerine göre ise yüzde 180 artış vardır. Yüzde 3 üzerinden hesap yaparsak, bu işkolunda barajı aşmak için 23 bin 730 üye gereklidir. Sendikaların birleşmediği ve üye sayılarını artırmadığı varsayılırsa, halen işkolu barajını aşmış 6 sendikadan yalnızca biri yüzde 3 barajını aşabilmektedir" şeklinde konuştu.


"DİSK KAPANMAZ YENİDEN DOĞAR"


Tasarının bir yandan da DİSK'i hedef aldığını öne süren DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün sözlerini şöyle tamamladı:


Mücadele deneyimi ve geleneği ile güvencesiz çalışma koşullarına, işçi sınıfının kazanılmış haklarına kararlı bir şekilde sahip çıkan DİSK’e yönelik bir tehdit niteliğindedir. DİSK’in yetkisiz kalacağından, kapanacağından bahsediyorlar. DİSK kimsenin icazeti ile kurulmadı. Tüm yasaklara, barajlara rağmen mücadele ediyor. DİSK kapanacak diyenler işçi sınıfının örgütlenme tarihinden habersizler. Sendikal mücadele tarihi yasalarla değil yasaklara karşı mücadele ile inşa edilmiştir. Sendikaların yetkisi örgütlü gücüdür. Örgütlü gücü barajlara sığdırmak isteyenler, o barajların altında kalacaktır. DİSK kapanmaz, DİSK, yeniden faaliyete geçtiği 1992 yılında olduğu gibi işçi sınıfının bağrında mücadele eden işçilerle yeniden ve yeniden doğar.


(BB)