Suriye'nin Dostları Grubu ikinci toplantısı Harbiye'deki İstanbul Kongre Merkezi'nde başladı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ev sahipliğinde yapılan toplantıya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da konuşmacı olarak katıldı. Toplantıda Suriye'nin içinde bulunduğu ve bundan sonraki izlenecek yol haritası ele alındı. 70'den fazla ülkenin katıldığı toplantıyı birçok yerli ve yabancı basın mensubu da izledi. Toplantının açılış konuşmalarının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Toplantı sonunda ise, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bir basın toplantısı düzenledi.


" SURİYE REJİMİNİN BİR FIRSATI DAHA GÖZARDI ETMEMESİ GEREKİR "


Düzenlenen basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin Dostları Grubu toplantısında alınan kararları ve sonuç bildirisini kamuoyuyla paylaştı. Davutoğlu, "Bu bir küresel platform. Suriye'yi destekleyen herkes son süreçte biraraya geldi. 83 ülke ve uluslararası kurum bizim toplantımıza katıldı. Bu katılımın kendisi açık bir mesaj oluyor. Suriye yönetimine aynı zamanda Birleşmiş Milletler(BM) Güvenlik Konseyine de açık bir mesaj. Neden bu gruba ihtiyacımız vardı ? Çünkü biz Güvenlik Konseyinden Suriye halkını koruma konusunda onların meşru taleplerini yerine getirme konusunda gerekli desteği göremedik. Bugün 83 kurum Suriye halkının talep ve beklentilerini destekledi."


Davutoğlu, Suriye'deki insani durumda kötüleşme olduğunu belirterek, " Bugün Suriye'deki durum bir ay öncesinden daha iyi değil. Güvenlik durumu alarm verici. Tek pozitif gelişme Sayın Kofi Annan'ın misyonu. Herkes Kofi Annan'ın misyonuna desteğini vurguladı. Son bir yıl içinde muhtelif girişimlerde bulunuldu. Türkiye, BM ve Arap Ligi tarafından ancak rejim tarafından hiçbir vaat tutulmadı. Bu nedenle Suriye dostları grubu buradan bir çağrıda bulundu ve dedi ki bütün vaatler ve altı noktalı Annan planı uygulanmalı denildi. Biz eylemlere bakıyoruz. Biz büyük bir dikkatle Annan'ın BM Güvenlik Konseyi'ne vereceği raporu bekliyoruz. Ancak Suriye rejiminin bir fırsatı daha gözardı etmemesi gerekir " diye konuştu.


" SURİYE ULUSAL KONSEYİ SURİYE'LİLERİN MEŞRU TEMSİLCİSİDİR "


Bakan Davutoğlu, herkesin Suriye Ulusal Konseyi tarafından önerilen belgeyi kabul ettiğini belirtti. Davutoğlu, " Bu belgede yeni Suriye'nin temel ilkeleri yer alıyor. Biz bütün bu ilkeleri destekliyoruz. Biz Ulusal Konseyi Suriye'deki tüm Suriyelilerin meşru temsilcisi olarak görüyoruz. Bu kurum bir şemsiye kuruluş. Bütün Suriyeli muhaliflerin altında toplandığı bir kuruluş. Arabuluculuk konusunda tek kurum olacaktır. Son günlerde Suriye Ulusal Konseyi daha kapsayıcı olmayı başarmıştır" dedi.


Bakan Davutoğlu alınan kararlara göre nasıl bir yol haritası izleneceği konusundan da bahsetti. Davutoğlu, " Bu konuda çok taraflı bir inisiyatifi benimsedik. Hesap verilebilirlik ekonomik kalkınma konusunda iki grup oluşturuldu. Biz Suriye halkını desteklemeye devam edeceğiz. Suriye'nin Dostları Grubu her türlü desteği vererek Suriyelilerin barış sürecine destek vermeye devam edecektir. Biz desteğimizi seferber edeceğiz. Suriye'ye insani yardım vermeye çalışacağız. Grubumuz Suriye'den gelen mültecileri barındıran komşu ülkelere destek vaadinde de bulundu. Uluslararası camia Suriye'deki durumun iyileştirilmesini bekliyor " diye konuştu.


" BÜTÜN ALTERNATİFLERİ KULLANARAK SURİYE HALKINA YARDIM EDECEĞİZ "


Bakan Davutoğlu, gazetecilerin konuyla ilgili sorularını da yanıtladı. Davutoğlu, Suriyeliler için nasıl bir yardım planı oluşturulduğu sorusuna da yanıt verdi.


Davutoğlu, "İnsani durum kötüleşmekte. Bütün uluslararası kurumların BM ve onun kurumlarının hedefi Suriye halkına erişmek. Gıda yardımı tıbbi malzeme yardımında bulunmak. Bütün bu destekler yardımlar Suriye'nin Dostları Grubu tarafından koordine edilecek. Her mekanizmayı kullanmak yoluyla bu insani yardımı Suriye'lilere ileteceğiz. Diğer adımlar konusunda neler olacak onu bekleyip görmek istiyoruz. Ondan sonra bütün alternatifleri kullanarak Suriye halkına yardım edeceğiz. Bütün alternatifler diyorum. Tam bir dayanışma içinde bunlar yapılacak " diye konuştu.


Davutoğlu, Suriye için Türkiye'nin askeri bir takviyede bulunup bulunmayacağı konusunda da,  " Ülkedeki durum uluslararası medyanın anlattığından çok daha vahim. Zaten uluslarrarası medya pek çok kente erişimden yoksun. Önlem dediğimiz şey bu insanlar bunlara maruz kaldıklarına göre ellerinden gelen herşeyi yaparak hayatta kalma hakkına sahipler " dedi.


" BOSNA'DA YAŞANAN HATA SURİYE'DE YAŞANMAMALI "


Bir gazatecinin Saraybosna'daki katliamı hatırlatması üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:


" Bosna'da uluslararası camia çok yavaş davrandı. Gerçek anlamda bir eylem yoktu ya da eylemin etkinliği yeterli değildi. Bu nedenle 250 bin kişi hayatını kaybetti ve 3 yıl sürdü bu sorun. Şimdi Suriye'de uluslararası camia Bosna'da olduğu gibi gecikmemelidir. Kararlı olarak ve çok net bir biçimde hiç gecikmeden harekete geçmeliyiz. Bu nedenle Kofi Annan'ın görevi yeni bir girişim değil. Yani bu açıdan Suriye rejimine zaman kazandıracak diye düşünülmemeli. Burada misyon Arap Ligi planının uygulamaya sokulmasıdır. Bu Bosna'da bir kere yaşandı aynı hata Suriye'de yaşanmamalı. Mutlaka Suriye'deki sivillerin yaşamlarını haklarını savunmalıyız tek bir inisitiyaf tek bir eylem planı çerçevesinde bir tek hedefe kilitlenmeliyiz."


" SURİYE HALKI YALNIZ DEĞİL "


Davutoğlu konuşmasının sonunda toplantının mesajının son derece açık olduğunu belirterek, şunları söyledi:


" Bugünkü toplantımızın mesajı son derece net. Suriye halkı yalnız değil. Kendileriyle tam bir dayanışma göstereceğiz. Elimizden gelen herşeyi yaparak katliamların trajedinin durmasını sağlayacağız. Suriye Halkının Dostları olarak buradan acı çekmiş olanları selamlamak ve hayatlarını kaybetmiş olanları saygıyla anmak istiyorum. Uluslararası camianın görevi Suriye halkıyla omuz omuza davranmaktır. Biz hep onlarlaydık onlarlayız ve onlarla olmaya devam edeceğiz ta ki Suriye halkının dostları konferansı Şam'da demokratik bir şekilde toplananana kadar."


PÇK-ÜÇ (MK) (FOTOĞRAF)