Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen görüşmenin ardından iki bakan basın mensuplarının karşısına çıktı. Suriye'de insanı durum kötüleştikce, Türkiye ve Ürdün'e dönük mülteci akını oluştuğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ürdünlü mevkidaşıyla mülteci sayılarını görüştüklerini söylerek iki ülkeye sığınan tahmini mülteci sayılarını verdi.
TÜRKİYE'DE 25 BİN SIĞINMACI VAR.
Davutoğlu, Türkiye'ye 25 bine yakın tanımlanmış sığınmacı geldiğini belirterek, Ürdün'de de 100 bine yakın Suriyeli sığınmacı olduğunu söyledi. Davutoğlu sığınmacı sayısının artmasına karşı iki ülkenin hangi tedbirleri alacağının da gündeme geldiğini söyledi. Görüşmede, Suriye içinde kötüleşen güvenlik durumunun iki ülkeye etkilerinin görüşüldüğünü belirten Davutoğlu, "Annan'ın 6 maddelik planı çercevesinde başlayan ateş kes kararının ne kadar uygulandığının karşılıklı bilgi paylaştık. Bu konuda kaygılarımız aynıdır. Annanın misyonuna destek verdik" diye konuştu.
CUMA NAMAZI SONRASINA DİKKAT
Dün itibariyle Suriye'deki çatışmalarda bir düşüş olmakla birlikte belli mahallerde çatışmaların halen sürdüğünü söyleyen Duvutoğlu, tankların şehirlerin meydanlarından çekildiğini ancak şehirlerin etraflarından çekilmediğini de sözlerine ekledi. Cuma namazı sonrası yapılacak barışcı protesto gösterilerine dikkat çeken Davutoğlu, "Ateşkesin kesin sürdürülebilirliği için barışçı gösteri yapanlara silahla müdahale edilmemesi gerekiyor" diye konuştu.
MÜLTECİLER KONUSUNDA YARDIM ALMAYA BAŞLADIK
Suriye'den Türkiye'ye yaşanan mülteci akını konusunda uluslararası yardım talep edip etmeyecekleri şeklindeki bir soruya yanıt veren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu şöyle konuştu:
"Yaşanan gelişmelere paralel olarak bizim de başta BM Mülteciler Yüksek Komiserliği başta olmak üzere bütün ilgili kurumlar nezlinde müraacatlarımız oldu. Geçen gün G-8 bakanlarıyla video konferans yoluyla yaptığımız toplantıda bu konu gündeme geldi. Türkiye olarak bütün bunları milli kapasitemizle yaptık. Sorunun sürekli tırmanış içine girmesi, mülteci sayısının artışını da göz önünde bulundurarak, bizde resmen ben hem BM genel sekreteri hem de mülteciler yüksek komiseri ile görüşmeler yaptım. Bundan sonra uluslararası yardımları almaya başlayacağız, aslın da başladık da fiilen."
