İzmir’de oturan N.K., 2000 yılında eşi N.G.’den boşanmak için Bornova 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu iddia eden iki çocuk annesi N.K, eşi N.G’nin de kabul etmesi ile boşandı. Daha sonra N.K., 1999 yılında ölen babasının işçi emeklisi maaşının, çalışmadığı ve evli olmadığı için kendisine bağlanmasını isteyerek Sosyal Sigortalar Kurumu’na (SSK) başvurdu. SSK, yasa gereği yeterli şartları taşıyan N.K.’ya, 2002 yılından itibaren babasının emekli maaşından yetim aylığı bağladı. 2000 yılından sonra SSK’dan yetim maaşı alan N.K.’nın durumu 2010 yılında kurulan, maaş almak için sahte boşanmaları inceleyen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesindeki 'Özel Tim'e takıldı. N.K.’nın oturduğu apartmana giden SGK kontrol memuru Fatma Çifçi, genç kadının, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığını tespit etti. Çiftçi, raporla durumu SGK İzmir İl Müdürlüğü’ne bildirdi. Bunun üzerine Kurum, N.K. hakkında resmi kurumu dolandırdığı iddiasıyla hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

DRAM ÇIKTI

İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 çocuk annesi N.K. hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 2-7 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Görülen ilk duruşmaya avukatı ile katılan N.K., suçlamaları kabul etmedi. N.K., "Babam 1999 yılında vefat ettikten sonra annem hayattaydı. Annem de 2002 yılında öldü. Ben de kocamdan 2000 yılında boşanmıştım. Ölmeden önce annem bana destek çıkıyordu. Annem de vefat edince erkek kardeşim destek oldu. Ama o da annemden bir yıl sonra öldü. Benim devleti dolandırma kastım yok. Çünkü boşandıktan sonra eşimle uzun süre bir araya gelmedik. Yaklaşık 5-6 yıl kadar önce kızımı da evlendirdim. O dönemlerde boşandığım eşimle zorunlu olarak fasılalarla görüştüğüm oldu. Ancak hiçbir zaman aynı evi paylaşmadım. Trioit kanseri teşhisiyle hastanede ameliyat oldum. Rahatsızlandığım o dönemde küçük kızım da üniversiteyi kazandığından, bana bakacak kimse yoktu. Eski eşim bana hastanede refakat etti. Benim oturduğum dairenin karşısında boşandığım eşimden olma kızım oturmaktadır. Eşim buraya da gelerek kızım ile birlikte zaman zaman kalmaktadır" dedi.

"PARAYI GERİ ÖDÜYORUM"

Kurumun bugüne kadar kendisine ödediği 18 bin TL maaşı, geçen yıl çıkan vergi affında yapılandırdığını ve bugüne kadar 5 bin 788 TL’lik ödemeyi yaptığını belirten N.K., suçsuz olduğunu söyleyip, beraatini istedi. Tanıklar da N.K.’nın boşandığı eşiyle aynı evde yaşamadığını söyledi.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ

Duruşma savcısı Cevdet Aydemir, sanık hakkında kamu adına dolandırıcılık suçundan dava açılmış ise de boşanmadan uzun yıllar sonra eşiyle tekrar bir arada yaşamasının anayasanın 20’nci maddesinde değerlendirilen özel hayatın gizliliği ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8’inci Maddesi'nde belirtilen özel haytın gizliliğine ilişkin kapsamda olduğuna dikkat çekti. Savcı bu nedenle birlikte yaşamanın dolandırıcılık kastıyla yapılmadığı, dolandırıcılığın yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatini istedi.

PARAYI ALMAK İÇİN DAVA AÇACAĞIZ

Sanığın avukatı da savcının görüşüne uyulmasını istedi. Avukat, müvekkilinin suç işleme kastı kesinlike olmadığını, kesilen paraların geri alınması için de İş Mahkemesi’nde dava açacaklarını söyledi. Mahkeme Başkanı Hakim Erdoğan Bircan da heyetle birlikte savcının talebine aynen uydu, beraat kararı verdi. SGK avukatı kararı temyiz edeceklerini belirtti. N.K.’nın avukatı Özdemir Sökmen, müvekkili hakkındaki beraat kararının açılan bu tür davalar için örnek oluşturacağını belirtti.

Sosyal Güvenlik Kurumu, vefat eden babasının veya annesinin emekli maaşını alabilmek için eşinden anlaşmalı boşandığı belirtilen kişilerin peşine düşmüştü. İzmir'de 483, Denizli'de 90, Manisa'da 141, Aydın'da 60, Muğla'da 98, Uşak'ta 141 ve Balıkesir'de 178 kişi tespit edilerek toplam bin 191 kişinin maaşı kesilmişti. Bugş ne kadar ş" denen maaşlar da, bu kişilerden yasal faiziyle birlikte geri alınmaya başlanmıştı.



BK(AÖ/SS)