Devlet Bahçeli, partisinin İzmir il yönetiminin Kültürpark Uluslararası Fuar Alanı 1-B Hol'de düzenlediği bayramlaşmaya katıldı. Bahçeli'nin promterdan (konuşma metninin aktığı ekran) yaptığı konuşma 40 dakika sürdü. MHP lideri, 'Hareketin lideri Devlet Bahçeli' tezahüratıyla kürsüye çıktı. Bahçeli, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 89. yılı kutlamaları öncesinde yaptığı konuşmada, cumhuriyetin önemini şu sözlerle vurguladı:

"Cumhuriyet; ateşle girdiğimiz imtihandan, zaferle çıktığımız İstiklal Harbimizin tacı, unvanı ve ilelebet yaşayacak son kararıdır. Cumhuriyet kutsiyetimize ve her türlü hayat hakkımıza göz koyan bedbahtlara karşı şehit kanlarıyla harcı karılmış hayranlık verici bir değerdir. Hakimiyetin sonsuza kadar milletimizin tertemiz varlığında somutlaştığının ve temerküz ettiğinin garanti ve kayıt altına alınması Cumhuriyetin ilanıyla gerçekleşmiştir. Bu tarihi mutabakat kesin bir hükümdür. Bunun için asla tartışmaya açık bir tarafı yoktur."

"TÜRK MİLLETİNİN RUHU HİÇBİR DÖNEMDE ZAPTOLUNMAMIŞTIR"

Türk milletinin ruhunun tarihin hiçbir döneminde zaptolunmadığını belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü, Türklük mahkum olmaz, zillete boyun eğmez. İşgale, esirliğe, menfur niyetlere rıza göstermez. Mütecaviz emellere, tehditlere onay vermez. Her birimiz Hasan Tahsin, her birimiz Yüzbaşı Şeref oluruz; sonuna kadar direniriz. Her birimiz Konak'taki hükümet binasına şanlı Türk bayrağını çeken kahraman oluruz, her şeyi göze alırız. Ve her birimiz Mustafa Kemal olur `Ya istiklal ya ölüm' seslenişinin çevresinde halka halka toplanarak yurdumuzu ve mukadderatımızı tesadüflere bırakmayız. Milletimizin meydanlarda ibraz ettiği zaferler, kanla yazdığı tarih sayfaları çeliğin, barutun ve her türlü ölüm vasıtasının iman ve vatan sevgisi karşısında çaresiz kalacağına tam olarak şahitlik etmektedir. Türk milletinin akan kanları, semada yankılanan Allah Allah nidaları ve topraklarımızın her karışında bulunan aziz şehitlerimizin ruhları varlığımızın güvencesi, Cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır."

"İHTİLAFLAR KÖRÜKLENİYOR HASSASİYETLER KAŞINIYOR"

Ak Parti iktidarının milli bayramların ruhunu zedelediği görüşünü savunan CHP'ye de sert eleştiriler yönelten Bahçeli, "30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'dan yükselen muzafferiyet 9 Eylül'de İzmir'de son vuruşunu yapmış; Allah'a şükürler olsun ki, kiri, pası ve düşman postalını denizin dibine süpürmüştür. Türk milleti ateşin karşısına inancıyla dikilmiş ve kesinlikle geri adım atmamıştır. 29 Ekim'de ilanı yapılan milli hakimiyet; boyunduruk altında tutmak için hazırlanmış esaret zincirlerini eritmiş, varlığımıza geçirilmeye çalışılan prangaları parçalamıştır. Türk vatanının her yöresi gaza ve şehadet diyarı olduğunu yüksek bir erdem eşliğinde tescil etmiş ve geleceğine toz ve pislik konmayacağını haykırarak duyurmuştur" diye konuştu.

Devlet Bahçeli, Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamak için yapılan hazırlıkların arifesinde yine art niyetli ve kastı aşan uygulamalara muhatap kalındığını belirterek şöyle dedi:

" Milletimizin kanı pahasına elde ettiği bu muazzam bayramın, AKP ile gizli ortağı CHP tarafından kutuplaşmalara ve söz düellolarına dönüştürülmesi utanç ve üzüntü vericidir. AKP'nin yasakçı tutumu, CHP ve bazı malum sivil toplum kuruluşlarının şaibeli alternatif kutlama inatları Cumhuriyetin manasına hazımsızlık olarak görülmelidir. Milletimizi birleştirmesi ve bir araya toplaması gereken Cumhuriyet Bayramı'nı, ihtilafların körüklenmesi ve hassasiyetlerin kaşınması için seferber etmeye kalkışmak samimi bir davranış değildir. Şurası bir gerçektir ki, milletimize ait olan bir bayramın nasıl ve ne şekilde kutlanacağının çatışma ve gerginliklere konu olması hiç doğru olmamıştır."

"CUMHURİYETİN İLANINDAN ALERJİ Mİ DUYMAKTADIR"

Bahçeli, Ak Parti ve CHP'yi, Cumhuriyet üzerinden kozlarını paylaşmakta ve bu özel günü istismar etmekle suçladı. Yıllardır düzen ve insicam içinde kutlanan bu bayramın, şimdi tahrip edilmesi kimseye fayda sağlayamayacağını kaydeden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AKP'nin faşist yönetimleri, zorba idareleri aratmayacak şekilde bu millet bayramına sınırlar çekmesi, CHP zihniyetinin yanına aldığı gruplarla kutlamaları hizip ve anlaşmazlığa çevirmesi en başta Cumhuriyete saygısızlık ve nankörlüktür. Bu hadsizliğin Cumhuriyet ruhuna aykırılık teşkil ettiği aşikardır. İzmir'den, bayrama bir gün kala sormak isterim ki; AKP ve CHP, Cumhuriyet Bayramı'ndan ne istemektedir? Kutlamaların neyinden ve hangi yönünden rahatsızlardır? Cumhuriyetin ilanından içten içe alerji mi duymaktadırlar? Cumhuriyet bayramını değersizleştirmek ve çekişmelere boğmakla kimin değirmenine su taşımaktadırlar? Milletimizin bayramını elinden almak, kutlamalara engel olmak şayet bir planın aşamaları değilse, affı mümkün olmayan gaflet halidir. Bize göre bayram kutlamasını yokuşa sürmek, sinsi amaç ve hazırlıklar için ganimet gibi görmek Cumhuriyetin fikrine ve faziletine açık bir suikasttır. AKP zihniyeti bugüne kadar, 23 Nisan'ı hırpalamıştır. 19 Mayıs'ın ruhunu zedelemiştir. 30 Ağustos'un emanetini aşındırmıştır. Şimdi de 29 Ekim'i alınan istihbaratlar gereğince sabote etmiştir. Başbakan Erdoğan'ın Habur'da terörist karşılama törenleri esnasında sesi çıkmazken, halihazırda milli bayramlara bariyer olması akıl, izan ve insafla izah edilemeyecek bir çarpıklıktır."

"AKP'NİN `GAVUR' DEDİĞİ İZMİR İŞTE BUDUR"

MHP lideri, bayrak çekme törenlerinin de kaldırıldığını hatırlatarak, şu sözlerle İzmir'i örnek gösterdi:

"AKP tarafından hazırlanıp çıkarılan, `Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar' hakkındaki yönetmelik bayramların manasına gölge düşürmüştür. Bu kapsamda Türk bayrağı çekme töreni bile yasaklanmıştır. Gururla söyleyebilirim ki, İzmir AKP'ye rağmen Türk bayrağına sahip çıkmış, kurtuluş gününde tüm engellemelere rağmen Türk bayrağı layık olduğu göndere çekilmiştir. AKP'nin gavur diye hayasızca itham ettiği İzmir işte budur. İzmirli kardeşim milli ve manevi değerlerini AKP tasallutuna aldırmadan zirveleştirmiştir. Yüzbaşı Şeref'in ruhu incinmemiş, şehitlerimizin emanetlerine sırt çevrilmemiştir. Basmane Meydanı'ndan Alsancak Cumhuriyet Meydanı'na kadarki tarihi yürüyüş İzmirli kardeşimin katılımıyla gerçekleşmiştir. İzmir'e de bu yakışır, İzmir'in milli vicdanı bunu gerektirir."

"YANGINA KÖRÜKLE GİDEN CHP MEŞRU VE MASUM DEĞİLDİR"

Bahçeli, CHP'yi sert sözlerle eleştirerek şöyle konuştu:

"Cumhuriyetin gerilim ve cepheleşme konusu olması hem AKP hem de CHP'nin sorumsuz ve sığ yaklaşımlarından kaynaklanmaktadır. Cumhuriyeti yalnızca kendisinin koruduğu vehmine kapılan CHP'nin, yangına körükle gitmesi hiç meşru ve masum değildir. Keşke aynı CHP, bölücülüğe de, teröre de benzer hassasiyetle karşı durabilseydi. Keşke aynı CHP, Dersim isyanını katliam olarak görmeseydi ve Türk milletinin birliğini ve kardeşliğini kuşkuya yer bırakmayacak şekilde savunabilseydi. Keşke aynı CHP, sözde Kürt sorunu ipinden tutarak milleti ayrıştırma tuzağına düşmeseydi. Keşke aynı CHP, PKK taleplerine sözcülük yapmasaydı ve Cumhuriyetin hakkını koruyacak yürekliliği gösterseydi. Ve elbette Oslo'da PKK'yla kurulan pazarlık masalarına destek vermeseydi ve İmralı canisiyle görüşmelere tamam demeseydi. Cumhuriyetin değerlerini savunmak için önce samimiyet, idrak; ardından da mangal gibi yürek gerekmektedir."

Bahçeli, Ak Parti'nin cumhuriyetin şuurunda gedik açmaya çalıştığını öne sürerek, "AKP ile CHP karındaşlığı, Cumhuriyetin iki yanından çekerek yıpratmakta ve husumetleriyle bayramımızı zehir etmektedir. İzmir'den sesleniyorum ki, Cumhuriyet Bayramı'nın üzerinden kimse geçinmemelidir. AKP ve CHP'nin Cumhuriyete gölge etmemeleri en içten tavsiye ve ikazımızdır" dedi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasının ardından yaklaşık 2 bin partili ile bayramlaştı. Bahçeli daha sonra, Ankara'ya gitmek üzere, karayoluyla İzmir'den ayrıldı.