49. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali ulusal gala gösteriminde yönetmenliğini Çağatay Tosun'un yaptığı 'Derin Düşünce' adlı film izleyiciyle buluştu. Filmin ardından yapılan söyleşiye yönetmen Çağatay Tosun ile moderatör Nil Kural, oyuncular Hakan Gerçek ve Berrak Kuş katıldı. Yönetmen Tosun, toplumsal eleştiri yapabilmek, aile kavramını sorgulamak ve çocuklar üzerinde yetişkinlerin etkisini göstermek amacıyla filmi çektiklerini aktardı.

Tosun, daha sonra izleyicilerin sorularını yanıtladı. Bir izleyici Tosun'a, "Sinirlerimizi zıplatmayı başardınız kutlarım. Ben sandalyede oturamadım. Türk toplumunun değerlerini öyle bir ortaya koymuşsunuz ki baba olarak tüylerim diken diken oldu. Ensest ilişkiyi mi anlatmaya çalıştınız siz? Verdiğiniz mesaj ne, onu da anlamış değilim. Bir tane baba kız... Yazıklar olsun size" sözleriyle tepki gösterdi.

Seyircinin tepkisi üzerine Tosun, filmde kötü bir aile yapısı altında doğmuş, hayatı kendi başına kalarak öğrenmek zorunda bırakılan, kız ile babası arasındaki sevgiyi anlatıklarını ve filmde baba ile kız arasında olması gerekenin dışında bir temas ya da ilişki olmadığını belirtti. Filmin Türk sinema kriterlerine uygun olmasa da geleneksel aile yapısına uygun olduğunu aktaran Tosun, önyargılara karşı baba ile kız arasındaki olayları samimi, sıcak bir anlatımla sunmaya çalıştıklarını kaydetti.

Tosun, ensesti eleştiren, enseste karşı çıkan, ensestin psikolojik ve fiziksel bir şiddet olduğunu ortaya koymayı amaçladıklarını vurguladı. Filmde çocuğun istismarı üzerinden anlatım yapmadıklarına değinen Tosun'a bazı izleyiciler de tabuları yıkan bazı olayları anlatabildiği için filmi beğendiklerini dile getirdi.

FİLMİN KONUSU

88 dakika süren filmde Derin, çocuk olmanın imkansız olduğu bir yaşamın ortasında kendi kendini büyütmektedir. Annesi sürekli kendini odasına kapatır, babası da sürekli şehir dışındadır. Apartmanların arasında sıkışıp kalmış güzel evleri gibi kapıların duvarların arasında sıkışmıştır. Derin, hayatı televizyondan öğrenir, bebeklerle oynamayı bilmez. Aile, dedesinin de onlarla olduğu günlerden hayal meyal hatırladığı uzak bir anıdır. Bir gün annesini ölü bulur. Tarık ve Derin için yeni bir yaşam başlar. Bu yolculukta hayattan vazgeçmiş bir babayı hayata döndürmeye çalışmak Derin'in payına, tamamen güdüsel, öğrenilmemiş duygularla babasına bağı katlanarak artacak ve hayatta kalan sahip olduğu tek kişi olan babasına kontrolsüz bir sevgi besleyecektir.