Geçen yıl Van'da 23 Ekim'de meydana gelen 7,2 ve 9 Kasım'daki 5,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından mahalle aralarına kurulan çadırlarda çıkan yangınlarda 12 kişi yanarak hayatını kaybetti. Merkeze bağlı Karpuzalan Köyü'nde çıkan çadır yangınında ise Tolukan ailesi 3 çocuğunu kaybetti.

11 çocuk sahibi Behice ve Şemsettin Tolukan çifti depremlerde evleri az hasar görünce bahçelerine kurdukları çadırda yaşamaya başladı. Bölgede havaların soğuması üzerine Tolukan çifti, çadırlarına kömür sobası kurdu. 18 Kasım günü de gece yarısı 1,5 yaşındaki çocukları Kerem rahatsızlanıp ağlamaya başlayınca, anne ve baba Tolukan az hasarlı olan evlerine ilaç almaya gittiler. Bu sırada çadırda kalan 7 yaşındaki Elif ise yanan sobayı karıştırmak istedi. Sobadan çıkan kıvılcımlar çadıra sıçradı. Hızla tutuşan çadırda bulunan 4 yaşındaki Bahar, 8 yaşındaki İsmail ve 13 yaşındaki Mikail yanarak hayatını kaybetti. 7 yaşındaki Elif, 16 yaşındaki Sibel ile çocuklarını kurtarmaya çalışan Behice ve Şemsettin Tolukan ise yaralandı.

Yaşanan bu acı olayın ardından Tolukan ailesine konteyner verildi. Baba Şemsettin Tolukan, bir de Ak Partinin Van Milletvekillerinden birinden kendisine bin 200 TL para ve 2 koli gıda yardımı yapıldığını söyledi. Daha sonrada kendilerini ne arayan ne de soran olduğunu anlatan Şemsettin Tolukan, inşaatlarda çalıştığını ve kendisinin hem şeker, hem de kalp hastası olduğunu söyledi. Yaşanan olayda psikilojilerinin bozulduğunu belirten baba Tolukan, özellikle kızı Sibel'in halen kendine gelemediğini belirterek, "Kızım Sibel onlarla birlikte çadırdaydı. Ve halen kendine gelemedi. Oğlum da halen konteynerde kalıyor. Ben rahatsızım çok çalışamıyorum. Oğlum bir süre İş-Kur elemanı olarak çalıştı. Fakat şu an boşta. Oğlum için bir iş kapısı istiyorum. Başbakanın Van'a geleceğini duydum. Oğlum için iş isteyeceğim" diye konuştu.

Kaybettiği 3 evladının acısını ilk günkü gibi yaşayan anne Behice Tolukan, gözyaşları arasında yaşanan olayı anlattı. Tolukan, "3 çocuğumu yangında kaybettim. Tabi Allah'ın işi. Ama yavrularımı çok özledim. Depremin ardından bir yıl geçiyor. Benim acım halen ilk günkü gibi. Fotoğraflarını gördüğüm zaman dayanamıyorum" diye konuştu.