Hakkari’de bulunan BDP Genel Başkanı Demirtaş, bugün Yüksekova ilçesine geldi. Demirtaş’ı eski cezaevi kavşağında Hakkari milletvekilleri Esat Canan, Adil Kurt, Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, Yüksekova Belediye Başkanı Ercan Bora karşıladı. Demirtaş, burada toplanan yaklaşık 15 bin kişiye bir konuşma yaptı.

Demirtaş, konuşmasına tutuklamalar ve gözaltılarına değinerek başladı. Demirtaş, “Son bir yıldır yaşadığımız yüzyıllık cumhuriyet tarihi boyunca faşizan sömürgeci zihniyetin katliamcı zihniyetin bir tekrarıdır, yaşanıyor ve bu bir yıl içerisinde hiçbir şey olmamış gibi Kürt halkı üzerinde bu kadar zulüm baskı yaşanmamış gibi, Kürt halkı BDP ve onun siyasi iradesi, savaş yanlısı olmakla, eli kanlı olmakla, katil olmakla suçlandı. Bizim üzerimizde uygulanan hukuk, halkın üzerinde uygulanan yasalar normal yasalar değil. Normal mahkemeler değil kendileri de söylüyor Tayyip Erdoğan söylüyor ki, ‘Bu özel yetkili mahkemeler kendi içinde devlettir’ diyor. Başbakan bunu diyor ama bu devlet içindeki devlet her gün arkadaşlarımızı tutukluyor. 7i yaşındakini de 90 yaşındakini de tutuklayıp, zindana atıyor. Devlet içinde devlet diyorsa, eğer sana dokununca, senin MİT müsteşarına dokununca isyan ediyorsun da sen talimat verince biz tutuklanınca normal mı oluyor?" dedi.

Demirtaş, bunun düşman yasası, düşman hukuku, düşman kanunu uygulandığının en önemli göstergesi olduğunu iddia ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

BİZİ VATANDAŞ OLARAK GÖRMÜYORLAR

“Bizi vatandaş olarak görmüyorlar bile. BDP’li Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti Devletinde vatandaş olarak kabul görmüyorlar. Düşman hukuku uygulanıyor. Roboski de savaş uçağıyla parçalamak, düşman hukuku, özel yetkili mahkemeler eliyle belediye başkanlarını milletvekilini genci yaşlısını, kadınını zindanlara doldurup orada zulme tabi tutmak, düşman hukukudur. Biz de diyoruz ki, maden bize düşman hukuku uyguluyorsun, madem bizi düşman olarak görüyorsun, madem bizimle birlikte yaşamak istemiyorsun. Çık bunu açıkla. Deki ‘Biz Kürt halkı ile yaşamak istemiyoruz.’ O zaman Kürt halkı da kendi kararını verir. Kürt halkı da böyle bir faşizan zülüm düzeni ile yaşamaya mecbur değil. Kendisini düşman ile tanımlayan bir devlet, bir hukuk sitemi ile iç içe yaşamaya mecbur değil. Bunları açık açık konuşalım. Kürt halkı diye bir halk var. İnkar etmiyorsun dili var. İnkar etmiyorsun. Ama dilini kullanamaz diyorsun”

SEÇMELİ DERSE TORUNUN GÖNDER

Demirtaş, Kürtçe seçmeli ders konusuna da değindi. Bu konuyu eleştiren Demirtaş şöyle devam etti:

“Kürt çocuğu anasından doğarken dilini seçiyor mi ki? Sen ona seçmeli ders sunuyorsun. Önce sen Tayyip Erdoğan olarak torununu Türkçe seçmeli derse göndermeyi kabul et. Kürtler de çocuğunu seçmeli derse göndermeyi kabul etsin. Deki ‘Benim torunum da Türkçe’yi de seçmeli ders olarak öğrensin’ Bu eğer senin vicdanında ahlakında kabul görüyorsa, Kürt haklı da bunu kabul etsin. Şimdi bir yasağın bir psikolojik sınırın aşınması açısından, Kürtçe seçmeli ders önemlidir. Biz olmasın demiyoruz olsun. Ama Türkiye’nin batısındakiler içinde önemlidir onlar Kürtçe’yi öğrensinler istiyoruz. Okulda beşinci sınıfta da birinci sınıfta da Türk çocukları Kürtçe seçmeli ders alsınlar, öğrensinler çünkü bu ülkenin dilidir Kürtçe. Ama Kürt çocuğu için beşinci sınıftan sonra haftada iki saat ders Kürtçe öğrenebilirsin demek. ‘Ben beş sene seni asimile edeceğim, beş sene seni Türkleştirecem, beşinci sınıftan sonra da Kürtçe’yi yabancı dil gibi sana seçmeli olarak vereceğim’ demektir. Sen beş sene çocuğa Türkçe eğitim verdikten sonra zaten asimilasyon süreci tamamlanıyor. Altıncı sınıfta vereceğin Kürtçe çocuğun ana dili olarak kalmaz ki. Artık hesap bu. Fakat biz buna rağmen biz diyoruz ki önemlidir. Kürtçe de seçmeli ders olsun müfredatta. Ama Kürt halkı için değil, sizin için. Öğrenin Kürtçe’yi öğrenin diye okullarda seçmeli ders olsun. Sizde gidin o kurslara öğrenin eğer Kürt halkının talebini ve beklentisini karşılamak istiyorsanız. Ana sınıfından üniversiteye kadar Kürtçe eğitimdir. Talep Kürt halkının talebidir. Diyorlar ki, ‘Kürtçe eğitim mümkün müdür’ biri diyor ‘Medeniyet dili değil’ Öbürü diyor ki ‘Efendim bu konuda ders kitabı yok’ tabi 80-90 yıl yasaklasan bunun altyapısı olamaz. Altyapısını hep birlikte hazırlayalım samimiysen eğer bir iki senede bunun altyapısı hazırlanır. Siz kendi anavatanınızda iki saat seçmeli dersi kabul ediyor musunuz? Kürtler neden Kürdistan da bunu kabul etsin. Burada esir midir? Kürtler göçmen midir?”

KÜRT MİLLETİNİ ERİTEMEZSİNİZ

Demirtaş, Türk milletini ‘bölme’ gibi bir dertlerini olmadığını da belirterek, “Bu kadar savaş uçağı, tank, top, panzer buralara yığacağına, bu kadar ordu, bu kadar komutan yığacağına, yapacağın tek bir şey var. Bunları geri çekeceksin. Kürtçe öğretmenleri göndereceksin. Karakolları boşaltacaksın, Kürtçe eğitim yapan okul yapacaksın. Bu kadar basit, barış bu kadar basit işte. Ankara'dan gönderdiğin vali, kaymakamı bu halkın başına yönetici olarak atamaktan vazgeçeceksin. Halkın tutukladığın belediye başkanlarını serbest bırakıp, onlara özerklik hakkı tanıyacaksın. Bu kadar basit, Kürt halkının barış talebi. Şimdi bunu tartışmayız bile diyorlar. Bu ülkeyi ‘böler’ diyorlar. Ana dilde eğitim, milleti ‘böler’ diyorlar. Bizde şunu söylüyoruz. Bizim Türk milletini bölme gibi bir derdimiz yok. Türk milleti tek olsun, büyük olsun bizim derdimiz siz Kürt milletini Türk milleti içerisinde eritemeziniz diyoruz. Kürt halkı Kürt milleti diye başka bir millet var diyoruz. Türk milleti bölünmesin, tek olsun bizim Türk milletiyle bir sorunumuz yok akşama kadar başbakan çıksın tek millet desin. Ama Kürt halkı ayrı bir halktır ayrı bir ulustur. Mesele budur. Biz Türk milleti bölünsün demiyoruz Kürt milletini asimile edemesin diyoruz. Onu ‘tekleştiremesiniz’ diyoruz. Şimdi bunları istiyoruz diye, bunları söylüyoruz diye, bize düşman hukuku uyguluyorlar. İnanın her gün karşılaştığımız uygulama düşman uygulaması hukukudur. Tayyip Erdoğan mikrofonu her eline aldığında bizi hedef gösteriyor. Her konuşmasında halka hakaretler ediyor. Kürtler diyor ‘BDP’nin, PKK’nın korkusundan tehdidi altında. AKP’ye destek veremiyor’ diyor. Bakın bu BDP ye hakaret etmekten çok halka hakarettir korkak diyor Kürt halkına kokuyorsunuz diyor.”



EÇ(FE/AAA)