DEKAP Dönem Sözcüsü Ömer Şan, yarın kutlanacak olan 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada bu yıl, son yıllarda olduğu gibi Dünya Çevre Günü'ne, ülkedeki baskı ve yıldırma politikalarının yanında, koruma öncelikli Doğal SİT alanlarını ortadan kaldırmaya yönelik yasal düzenleme dayatmalarıyla girdiklerini belirtti. Trabzon’un Solaklı Vadisi'ndeki Derebaşı mevkisinde Karaçam ve Köknar köylülerinin bütün tepki ve mücadelesine karşı yapılmak için diretilen HES projesi için bölgeye iş makinelerinin sokulması ve hala güvenlik güçlerinin köylülere karşı HES şirketini koruma altına alması, bu dayatmaların en açık göstergesi ifadesini kullanan Şan’ın açıklaması şöyle:

“Bunun hemen sonrasında, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu’nun, SİT alanlarının yeniden düzenlenmesini öngören 14'üncü maddesinde yapılan değişikliğin TBMM Çevre Komisyonu'ndan geçmesi, bununla birlikte özellikle de Doğal SİT alanlarının kaldırılmak istenmesi ise bu gelişmeler karşısında oldukça manidardır. Bizleri ‘bir avuç çapulcu’, ‘bir takım çevreci tipler’ olarak niteleyenler, sularımıza, vadilerimize, yaşam alanlarımıza göz koyduğu gibi canımıza da kast ederek, ‘eşkıyalıkla’ özdeşleştirmeyi sürdürüyorlar. Yılmadık, yılmıyoruz, yılmayacağız. Tamamen bağımsız yerel bir halk hareketi olma özelliğinden ödün vermeyen Derelerin Kardeşliği Platformu olarak, bu yılki Dünya Çevre Günü’nde de bu dik duruşumuzu bir kez daha vurgulamak istiyoruz.”

SU, BULUNDUĞU ORTAMIN ASLİ UNSURUDUR

Derelerin Kardeşliği Platformu'nun, kendiliğinden gelişen ve tamamen bağımsız bir halk hareketi olduğuna vurgu yapan Şan, “Ülkemiz doğal varlıkları üzerinde vahşi bir saldırıya dönüşen, yargı kararlarını, yasa ve yönetmelikleri hiçe sayarak doğal yaşam alanlarımıza geri dönüşümsüz zararlar veren HES projelerine karşı mücadele kararlılığını Dünya Çevre Günü'nde bir kez daha vurguluyor. Platformumuz, tüm canlıların yaşam kaynağı olan suyun, sadece enerji kaynağı ve para kazanma aracı olarak görülmesini ve ticarileştirilmesini reddetmektedir. Su, ticari bir mal değil, tüm canlıların yaşamını sürdürebilmek için ulaşmaya hakkının olduğu doğal bir varlık, ekolojik sistemin ayrılmaz bir parçasıdır. Tüm canlıların sudan yararlanma hakkı vardır. Hiçbir canlı kendisinin su ihtiyacının daha önemli ve suya ulaşma hakkının daha öncelikli olduğunu ileri süremez. Su, bulunduğu ortamın asli unsurudur. Hiçbir şekilde yatağı değiştirilemez, bulunduğu alandan başka bir alana taşınamaz. Bundan sonra 5 Haziran, toprağımıza ve suyumuza, havamıza ve meralarımıza, ormanlarımıza ve kısaca tüm yaşam alanlarımıza sahip çıkacağımız ve mücadelemizi ortaklaştıracağımız gündür" dedi.

ARILI VADİSİ KÖYLÜLERİNİN NÖBETİ SÜRÜYOR

Bu arada Doğu Karadeniz Bölgesi’nde HES yapılması planlanan ancak yöre halkının 6 yıldır verdiği mücadele ile enerji şirketlerinin giremediği Rize’nin Fındıklı İlçesi Arılı Vadisi’nde her gün bir kişi vadi nöbeti tutuyor. Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Gürkan, derelere ve sulara sahip çıkma mücadelelerinin kararlılıklar sürdüğünü belirterek “Vadimizde her gün bir arkadaşımız gönüllü nöbet tutuyor. Bu sayede vadimize giren yabancılardan haberimiz oluyor. Bu nöbetimiz halkın yaşam alanlarına yapılan vahşi saldırılar durduruluncaya kadar sürecektir.”