Bursa'da oturan Embiye- Ruhşan Emir çiftinin 2 çocuğunun büyüğü olan Ersen Emir, 2010 yılında Kocaeli Üniversitesi Karamürsel Meslek Yüksekokulu'nda Denizcilik Bölümü'nden mezun oldu. Daha sonra stajını yaptığı gemide 3'üncü makinist olarak çalışmaya başlayan Ersen Emir, Kaddafi döneminde büyük çatışmaların çıktığı geçen  Ağustos ayında Libya'da Tripoli Limanı'nda yüklerini boşaltmak için beklerken, bir denizcinin yaşadığı gerçekleri ve gördüklerini kaleme aldı. Emir, "Özgür müyüm, başarılı mıyım?" diye başlayan yazısını, şöyle sürdürdü:

"Libya'da patlayan bombalar arasında kucak dolusu ölümün kıyısında limana demirledik. Gemimiz, bombalar patladıkca hava aydınlanıyor. Ve karanlığa gömüldüğünde kim bilir kaç beden karanlığa gömülüyor. Ama yinede biz buradayız. İnsanların evin barkını bırakıp kaçtığı yerlere, biz kendimiz gelip demirliyoruz. Filim izler gibi bombaları izliyoruz. Dahası bir sonraki bomba limana gelir mi? Gelirse bizim gemi vurulmasın diye temennilerde bulunuyoruz. Dahası pollyannacılık oynuyoruz."

Ersen Emir, 2 sayfadan oluşan mektubunu şöyle tamamladı:

"Özetlemek gerekirse, staj yaptığım gemi, fırtınada sürüklenirken can yeleğini giyerek ölümü bekledim. Sabah Bursa'dan ailem aradığında, 'makine bozuldu tamir edeceğim' diyerek yalan söyledim. İşte denizcilik bu. Laf lafa, konu konuya dalıyor. Ama bir cevaba ulaşmıyor ki. Zaten sorduğum o sorulara cevap verebilecek olsam kendimi tanımış olurum."

Genç gemici, 3 saatte kaleme alıp sonuna ev adresini yazdığı iki sayfadan oluşan duygularını boş şişeye koyarak Akdeniz'in sularına bıraktı. Ersen Emir'in daha sonra unuttuğu mektup, geçen hafta Libya'da Tripoli Limanı'na 520 mil uzaklıktaki Yunanistan'ın Skiatos Adası'nda karaya vurdu. Burada yaşayan Tzoymas Theodoros isimli Yunanlı, Türkce bilen bir tanıdığına tercüme ettiği bu yazıyı okuyunca duygulandı. Daha sonra aslını saklayan Tzoymas Theodorosisimli, çektirdiği iki fotokopinin birini Ersen Emir'in Bursa'da yaşayan adresine diğer nüshasını ise, üzerine Türkçe, "Bu mektup bir şişe içerisinde (Skiatos) Adasında sahilede bulundu. Biz insanlık namına bu mektubu yerine ulaşmasıdır. Siz de zahmete bulunup sahibini bulursanız gerçekten çok memnun kalırız. Saygılar" diye not yazarak Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdi.

Ersen Emir'in şişeye koyup denize attığı mektup, polis tarafından Embiye ve Ruhşan Emir çiftine dün teslim edildi. Benzer mektubu geçtiğimiz perşembe günü postacıdan aldıklarını söyleyen Emir çifti, şöyle dedi:

"Yurt dışından geldiği için mektubun oğlumuza ait olduğunu sandık. Açmadık. Polisler de benzer mektupla bize gelince merak ettik. Telefon ile Ersen'i aradık. Zarfı açıp okumamızı istedi. Daha sonra şaşırdı. Bu yazıları nasıl yazdığını bize anlattı. Şu anda kendisi Tunus seferinde. Dönünce mektubu bulup bize uluştarın kişiyle iletişim kuracak."

"DEDEMİN İNSANLARI" FİLMİNDEKİ GİBİ

Ersen Emir'in yaşadığı, Çağan Irmak'ın yönettiği, 2011 yapımı olan 'Dedemin İnsanları' filmini hatırlattı. Çetin Tekindor ve Hümerya ile başrollerini oynadığı bu film, Girit'ten küçük yaşta İzmir'e göçen Mehmet bey'in hikayesini 10 yaşında torunu Ozan'ın gözünden anlatıyor. Filmde, mübadele sırasında Girit'te bıraktığı evinde oturanlara mektuplar yazarak bunları Ege denizine şişeler içerisinde gönderiyordu.



BC(FK/İD)