Tekkeköy İlçesi Kutlukent Beldesi Derbent Mahallesi'nde 2006 yılının Kasım ayında, 49 yaşındaki beyaz eşya mağazası sahibi Yakup Ekinci, kefil olduğu bir senet yüzünden aralarında husumet bulunan 37 yaşındaki 2 çocuk babası Özkan Özdemir'i çift tabancayla ateş ederek öldürdü. Bu sırada Özdemir'in yanında bulunan akrabaları 25 yaşındaki Davut Oktav ile 27 yaşındaki Deniz Özdemir'i de yaraladı. Ekinci olayın ardından kaçtı. Bir süre sonra da sanık hakkında 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne tasarlayarak bir kişi öldürmek ve 2 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan dava açıldı.

AĞABEYİME PUSU KURDU

Avukat Neşe Özdemir Arslan, 3 kardeş olduklarını dile getirerek sanığın ağabeyine pusu kurduğunu söyledi. Olay akşamı ağabeyinin bir akrabasının evinde misafirlikte olduğunu belirten Arslan, "Sanık ağabeyimi başka bir numaradan arayarak olay yerine gelmesi için ikna ediyor. Ağabeyim oraya 2 akrabamızla birlikte gitmiş. Arabadan ağabeyim inince hiç bir şey söylemeden çifte tabancayla sanık ateş etmeye başlamış. Ağabeyimin yere düştüğünü görünce de tanık bırakmamak için arabayı tarayarak içerideki 2 kişiyi vurmuş" diye konuştu.

Avukat Arslan, firarda olan sanığın yakalanması için çok mücadele ettiğini söyledi. Arslan, sanığın tefecilik yaptığını, mal varlığına ve banka hesaplarına tedbir konulmasını istediklerini, ancak mahkemenin bunu kabul etmediğini söyledi. Ancak yılmayan avukat Arslan, kendi imkanlarıyla Ekinci'nin sürekli telefonlarını değiştirmesine rağmen numaralarını ve parasal hareketlerini takip etmeye başladı. Arslan, sanığın Tekkeköy'de yaşayan akrabalarıyla olan para transferinden Antalya'da olduğunu öğrendi. Bu bilgiyi güvenlik birimleriyle paylaşarak sanığın 2.5 yıl sonra Antalya'da yakalanmasını sağladı.

SANIK, "MAĞDUR BENİM"

Antalya'da yakalandıktan sonra Samsun'a getirilerek cezaevine konan Yakup Ekinci, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılama sırasında olayın tek mağduru kendisi olduğunu iddia etti. Planlayarak 1 kişiyi öldürmek, 2 kişiyi de öldürmeye teşebbüs etmek ve ruhsatsız silah bulundurmak suçlarından yargılanan Yakup Ekinci, "Aramız alacak verecek meselesinden bozuktu. Bu konuda konuşmak için buluştuk. Buluşmaya 3 kişi geldiler.  Arabadan iner inmez bana ateş etmeye başladı. Ben de kendimi korumak için onlara ateş ettim. Sadece kendimi korudum. Bu olayın tek mağduru benim" diye kendi savundu.

Ancak, mahkeme sanığı ruhsatsız silah bulundurmak, cinayet ve iki kişi öldürmeye teşebbüs suçlarından toplam 48 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.

SANIĞA AZ CEZA VERİLDİ

Sanığa verilen cezanın az olduğunu ileri süren Avukat Neşe Özdemir Arslan, davanın planlayarak, kasten adam öldürmek suçundan açıldığını ileri sürerek, "Dava sürerken tanıkların yargılama aşamasında sanığın parasal gücü ve korkusu nedeniyle ifade değiştirmeleri sonucunda adam öldürmekten cezalandırılması istendi. Mahkemede bu doğrultuda karar verip sanığa cinayetten 25 yıl, 2 kişiyi öldürmeye teşebbüs ve ruhsatsız silah bulundurmak suçundan toplam 23 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Oysa bu cinayet planlı olarak işlenmiş ve sanık hakkında tasarlayarak, planlayarak adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanmalıydı. Buna rağmen mahkeme, 2.5 yıl boyunca kaçan teslim olmayan ve yargılama boyunca da sadece kendisinin mağdur olduğunu söyleyerek işlediği cinayetten bir kez dahi pişman olduğunu söylemeyen sanığa takdiri indirim hükümlerini uyguladı. Bunun için karara itiraz ettik ve sanığın daha fazla ceza alması için Yargıtay'da hakkımızı arayacağız" dedi.