Kadıköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Bilal Yakışan ve Hasan Cem Çiçek ile tutuksuz 5 sanık ve avukatları katıldı. Müşteki 18 polisin de hazır bulunduğu duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Bilal Yakışan, olay günü Kadıköy'de bulunduğunu ama stada gitmediğini ifade ederek, yeğeni ile birlikte maçı barlar sokağında izlediğini söyledi. Maçın ardından olayların çıktığını bu esnada Kadıköy Rıhtım bölgesinde olduğunu, yeğenini 5 polisin darp ettiğini öne süren Yakışan, "Ben Fenerbahçe taraftarı değilim. Polislere yeğenime vurmamaları için yalvardım. Beni de kelepçeleyip İskele Polis Karakolu'na götürdüler. Yeğenim polislere taş atmadı. Olayların geçtiği benzin istasyonunun yerini bilmiyorum. oradaki olaylara karışmadım" dedi.


"FENERBAHÇE TARAFTARI DEĞİLİM"


Tutuklu sanık Hasan Cem Çiçek de, "Ben maç günü stada girmedim. Dışarıda maçı izledim. Maç bitiminden sonra çıkan olaylarda sıkılan gazdan etkilenerek ben de benzin istasyonunun yanındaki camiye kaçtım. Cami avlusunda olayların yatışmasını bekledim. Polisler cami avlusunda bir kişiyi dövüyordu. Ben de yapmayın dedim, beni de gözaltına aldılar. Benzincide yaşanan olayları görmedim" ifadesini kullandı. Çiçek de Fenerbahçe taraftarı olmadığını belirtti.


"OLAYLARA KARIŞMADIM"


Tutuksuz sanık Deniz Çelik ise Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Asistan doktor olarak çalıştığını belirterek, "Ben Fenerbahçe taraftarı değilim. Babam Fenerbahçe taraftarı. Babamla birlikte Caddebostan'daki barlar sokağına gittik. Arabamızı Acıbadem'a park ettik. Maçın ardından olayların yatışmasını bir süre restoranda bekledik. Daha sonra aracımıza gitmek için yaya olarak yola çıktık. Benzin istasyonuna geldiğimizde polis aracının devrilmiş vaziyette gördük. Orada polislerin oluşturduğu güvenlik koridorundan geçerken Beni birşey sormadan gözaltına aldılar. Babam da benim biraz önümdeydi. Olaylara karışmadım" ifadesini kullandı. Tutuksuz sanıklardan Atakan Tan da evinin stada yakın olduğunu olaylardan 2 saat sonra arkadaşıyla merak ettiği için dışarı çıktığını ve boynunda puşi olduğunu söyledi. Benzin istasyonuna doğru gittiklerinde gözaltına alındığını ancak kendisinin hiçbir olaya karışmadığını savundu.


"DOKTOR TOMA'YA KAFA ATTI"


Müşteki polislerden Başkomiser Engin Keskin, maç günü Kızıtoprak'da konuşlandırılan 50 kişilik ekipten sorumlu olduğunu ifade ederek, Kızıltoprak'ta yapılan gözaltıların kendisinin gözetiminde yapıldığını söyledi. Keskin, "Maçın bitiminin ardından Kızıltoprak yönüne doğru toğun bir kalabalık gelmeye başladı. Ben de koyu bir Fenerbahçe taraftarıyım. Stad içinde gazdan etkilenen kişileri benzin istasyonuna alarak yüzlerini yıkamalarını sağladım. Bir süre sonra taraftarın bize karşı sitemeri başladı. 'Niye gaz kullanıyorsunuz, biz size ne yaptık' dediler. Bizim bulunduğumuz yerde çevik kuvvet yoktu. Bulunduğumuz yerde bir de TOMA aracı bulunuyordu. Daha sonra taraftarla polis karşı karşıya gelmesin diye personeli benzin istasyonunu iç tarafına aldım. Önce gruptan bize şişe atıldı. Daha sonra orada 5-6 bin kişilik grup oluştu. Bize şişe, taş, sopa ve meşaleler atıldı" dedi. Bunun üzerine TOMA aracına su sıkması emrini verdiğini belirterek, "Saldırılar daha da arttı. Çoğunluğu muhtemelen alkollüydü. Polis araçlarına fiziki temas ettiler. Atılan meşaleler benzin istasyonunun yehdit etmeye başladı. İstasyonun müdürü Selçuk Narin'e çıkabilecek yangını engellemek için istasyonun şalterini indirttim. Olay daha da büyüyünce çevik kuvvetten destek istedik. Bu sırada istasyonun tuvaletinde mahsur kalan bir başkomiser ve bazı polis memurlarını kurtarmak için havaya ateş açtık. O sırada ifadesinde doktor olduğunu söyleyen şahsın. Bize ve TOMA aracına doğru taş attığını gördüm. Şahıs TOMA aracına tekme attı ve yere düştü. Ayağa kalkarak anlaşılmaz bir şekilde TOMA aracına kafa atarak tekrara yere düştü. Aracı kullanan arkadışın o şahsı görme şansı yoktu. Ben koşarak aracın sürücüsüne dur diye emir verdim. Benim amacım şahsı gözaltına almak değil onu kurtarmaktı. Bizzat onu aracın önünden ben aldım" ifadelerini kullandı. Keskin, ayrıca puşili bir şahıs gördüğünü ancak o şahsın az evvel ifade veren kişi olup olmadığını söyleyemem. Olaylar sırasında sırtıma büyük bir kaya parçası geldi. Rapor aldım. Kulağımın dibinde şişe patladı. Bir süre duyma zorluğu çektim. Şikayetçiyim" ifadesini kullandı. Duruşma müşteki polislerin ifadesinin alınmasıyla devam ediyor.


10,5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ


İkisi tutuklu toplam 10 sanığın "görev yapmakta olan polise görevi yaptırmamak için direnmek", "kamu malına zarar vermek" ve "kasten yaralamak" gibi suçlardan 6 aydan 10,5 yıla kadar değişen hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

(BB)