Yaklaşık bir saat süren görüşme sonrası salondan ilk olarak, dönemin Emniyet Genel Müdürü Refet Küçüktiryaki çıktı. Basın mensuplarının sorularına yanıt vermeyeceğini söyleyen Küçüktiryaki Dolmabahçe'den yürüyerek ayrıldı.


"ÖYLE BİR ŞEY DE OLMADI DEDİ"


Ardından Komisyon Başkanı Nimet Baş, Sırrı Süreyya Önder ve Atilla Kaya çıktı. Baş, görüşmeyle ilgili konuşmazken Önder ve Kaya basına bilgi verdi. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Dönemin işkence merkezi olarak bilinen ve bu dönemde oluşturulan yerleri sorduk. Dal grubunu sorduk mesela... C-5'i sorduk. Malatya'daki Beyler Deresi hadisesini sorduk. Kenan Evren'in arşivinden çıkan ve görev yerlerindeki Alevi nüfusa dair yaklaşımlarını anlatan ve kendisine ait olduğu iddia edilen mektubu sorduk. Baba hepsine hatırlamıyorum, bilmiyorum dedi. Böyle olunca 'zamanında Emniyet Genel Müdürü olduğunuzdan emin misiniz' dedik. İşkence de yok. Öyle bir birim de yok. Öyle bir şey de olmadı dedi" diye konuştu.


İŞKENCEDEN ÖLÜMLERDEN HİÇ HABERİNİN OLMADIĞINI SÖYLEDİ


MHP Milletvekili Atilla Kaya ise “Buradan şöyle bir tablo ortaya çıkıyor. İhtilal öncesi Ankara Emniyet Müdürü'nü de dinlemiştik. Ankara Emniyet Müdürü topu genel müdüre atmıştı. Görmedim, duymadım, bilmiyorum demişti. Şimdi Emniyet Genel Müdürü'nü dinledik. O da hiçbir şeyden haberinin olmadığını, bu şeylerin kendisine gelmediğini, Türkiye'de işkence yapıldığını hiç duymadığını söyledi mesela. İşkenceden ölümlerden hiç haberinin olmadığını söyledi. Bu tabloya bakınca Türkiye'yi Allah korumuş. Bu yöneticilerin idare ettiği hiçbir şeyden haberi olmadığı. Hiçbir şeyi görüp duymadıkları bir Türkiye bugünlere gelmişse dualarla gelmiştir herhalde bunun başka bir izahı yok. Tatmin edici bir şey olmadı maalesef" dedi.


Önder ve Kaya Nimet Baş'ın aracına binerek Dolmabahçe'den ayrıldı.