1,5 saatlik tekne yolculuğuyla denizden güçlükle ulaşılabilen sarkıt, dikit, sütun, akma taş, mağara iğnesi türünden damlataşların oluştuğu Sancak Burnu'ndaki Gilindire Mağarası'na karadan da ulaşım sağlandı. Uzunluğu 555 metre, genişliği yer yer 100 metreyi bulan, tavan yüksekliği 18 metreye ulaşan ve ana galeri dibinde, 140 metre uzunluğunda, 47 metreye ulaşan derinlikte göl bulunan Gilindire Mağarası, ışıklandırıldı.

Gilindire Mağarası'nı "Dünya'nın 8'inci harikası" diye tanıtan Aydıncık Belediye Başkanı Ferat Aktan, Çukurova Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle yolu yapılan ve ışıklandırılan mağaranın eşsiz güzelliklere sahip olduğunu söyledi. Ferat Aktan, sarkıt ve dikitlerin kiminin külahta dondurma, kiminin Pamukkale travertenlerinin küçük versiyonu, kiminin de gökkuşağı gibi ışıldadığını belirtti.

'EN GÜZEL MAĞARA'

Gilindire Mağarası ilk bulunduğu yıllarda Maden Tetkik Arama Enstitüsü Genel Müdürlüğü (MTA) uzmanlarınca incelendiğini anlatan Aktan, jeoloji, jeoformoloji ve hidroloji etütleri tamamlanan mağaranın yurt genelindeki mağaralar arasında 'en güzel mağara' olarak gösterildiğini vurguladı.

"MAĞARANIN İŞLETİLMESİNE TALİBİZ"

Gilindire Mağarası'nın bulunduğu ilk yıllardan itibaren yöreye gelen Alman, Amerikan, İtalyan ve Hollandalı turistlere kısıtlı imkanlara rağmen gezdirildiği kaydeden Ferat Aktan, "Mağaranın bulunduğu yolun devamına yapılan demir merdivenlerle artık yerli ve yabancı turistler rahatlıkla gelip ziyaret edebilecek. Çukurova Kalkınma Ajansı bir çok sorunu çözmüş durumda. Ancak buranın tanıtımı ve doğru işletilmesi konusunda hassas olmamız lazım. Mağaranın yakınına kadar içme suyu getirilmesi lazım, çevre peyzajı ve dinlenme bankları, yürüme yolları düzenlenmeli. Eskisi gibi deniz yolunun da kolay kullanılır hale getirilmesiyle ziyaret daha cazip hale gelebilir. Biz belediye olarak mağaranın işletilmesine talibiz" diye konuştu.


--------KUTU ----------


Aydıncık medeniyetlerin beşiği


Aydıncık'ın eski adı, ilk çağda, Dağlık Kilikya'nın bir liman kenti olan Kelenderis'ten gelen Gilindire'dir. Mitolojiye göre Kelenderis, Suriye'den gelen Fenikeli Sandokos tarafından M.Ö. 2 bin yılında kuruldu. Kilikya'nın önemli bir liman kenti olan Kelenderis, Ionyalılar, Hititler, Asurlular, Fenikeliler, Romalılar, Bizanslılar, Araplar ( Emeviler), Ermeniler, Selçuklular ve Osmanlılar dönemini yaşadı. M.Ö. 5'inci yüzyıl ortalarına doğru darbına başlandığı sanılan Kelenderis sikkelerinin üzerinde, kentin adı Grekçe ve kısaltılmış olarak yazıldı. Aksaray yakınındaki Acemhöyük'te bulunan bir Kelenderis parası M.Ö. 5'inci yüzyılın ikinci yarısına, Aydıncık yakınındaki Bereket köyünde bulunan 35 stater de M.Ö. 4'üncü yüzyıla tarihlendi. Kelenderis, Ptolemaioslar zamanında Mısır hakimiyetine geçti. Antik kent alanında 1979 yılında yapılan temel hafriyatı sırasında 17 adet altın Tetradrahmi ele geçti. Bu paraların üzerinde Ptolemaios II ile Arsinoe II'nin figürleri var. 7'nci yüzyılda Emeviler (Araplar) Kıbrıs'ı zaptederken Gilindire kalesini de işgal etti. Ermenilerle Bizanslıların yardımlaşmaları sonucu kale tekrar Bizanslılara geçti. 11'inci yüzyılın sonlarına doğru, yöre Bizans egemenliğinden çıkıp Küçük Ermenistan Krallığının yönetimine girdi. Alaeddin Keykubat döneminde Ertokuş Bey, Anamur ve Gilindire kalelerini 1228 yılında ele geçirdi. 1461 yılında da, bölge Osmanlı yönetimine katıldı.