İstanbul’un fethinin Türk ve dünya tarihi açısından son derece önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül şöyle devam etti:

"Büyük komutan ve devlet adamı Fatih Sultan Mehmet’in kararlılığı, akılcı hamleleri, askeri dehası ve başarılı stratejisi, İstanbul’un ebediyete kadar Türklerin egemenliğine girmesini sağlamıştır. İstanbul’un fethi bir şehrin alınmasından çok öte anlamlar taşımaktadır. Fetih, askeri bir zafer olmasının yanı sıra, Osmanlı’nın yükselmesinin ve bir dünya devleti haline gelmesinin yolunu açarken, dünyada da dengeleri etkilemiş, siyasal, ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla tarihin akışını değiştirmiştir. Fethin ardından Osmanlı Devleti’nin başkenti olan İstanbul, Fatih Sultan Mehmet’in adaletli yönetimi altında, bir bilim, kültür ve hoşgörü merkezi haline gelmiştir. Dünya, farklı kültürlere ve inançlara mensup insanların yüzyıllar boyunca barış ve uyum içinde yaşadığı İstanbul’da, milletimizin engin hoşgörüsüne tanıklık etmiştir."

'İNSANLIĞIN ORTAK HAFIZASINI TAŞIYAN ŞEHİR'

İstanbul'un insanlığın ortak hafızasını taşıyan eşsiz bir şehir olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül,şöyle dedi:

"Tarih boyunca önemini hiç kaybetmeyen İstanbul, kıtaları buluşturan konumuyla, ülkemizin ekonomik, toplumsal ve kültürel hayatına yön vermektedir. Bugün Türkiye’nin en büyük iş, finans, eğitim, bilim, kültür ve sanat merkezi olan İstanbul, bir dünya kenti olarak geleceğe güvenle bakmaktadır. İstanbul'u dünya kenti haline getiren, eşsiz coğrafi ve stratejik konumu yanında, sahip olduğu büyük tarihi, kültürel ve doğal mirasıdır. Şehre asıl kimliğini kazandıran bu eşsiz mirasın daha iyi korunması ve daha iyi bir şekilde yarınlara taşınmasının en önemli sorumluluğumuz olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu düşüncelerle, İstanbul'un fethinin mimarı, büyük devlet adamı Fatih Sultan Mehmet'i, fethin sembollerinden olan Ulubatlı Hasan'ı ve tüm kahramanları saygı ve rahmetle yad ediyor, vatandaşlarıma selam ve sevgilerimi iletiyorum."



DHA(MV/COŞ)