20-21 Mayıs 2012 tarihlerinde ABD'nin ev sahipliğinde düzenlenecek NATO Zirvesi'ne katılmak üzere ABD'ye giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ziyarette kendisine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın da yer aldığı üst düzey bir heyet refakat edeceğini belirtti.

"FÜZE SAVUNMASI SİSTEMİNİN ARA YETENEĞİNİ İLAN EDECEĞİZ"

Zirve'ye 28 NATO üyesinin yanı sıra, Genişletilmiş ISAF oturumuna katılacaklarla beraber 60 dolayında ülkenin Devlet ve Hükümet Başkanları'nın katılacağını belirten Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi:

"Ülkemizin İttifak'a üye olmasının 60. yıldönümünde gerçekleşen bu yılki NATO Zirvesi'nin ana gündemi, maddi kaynak kullanımında azami etkinlik sağlanarak, İttifak'ın 21. yüzyıl güvenlik ortamının beraberinde getirdiği tehdit ve sorunların üstesinden gelmesini sağlayacak savunma imkan ve yetenekleriyle mücehhez kılınmasıdır. Bu kapsamda NATO Balistik Füze Savunması Sistemi, Akıllı Savunma Konsepti ve İttifak'ın Caydırıcılık ve Savunma Yapısının Gözden Geçirilmesi (DDPR) gibi konuları ele alacağız. Füze savunması sisteminin ara yeteneğini ilan edeceğiz. Malumunuz olduğu üzere, bu sistemin temel amacı küresel balistik füze yayılmasının beraberinde getirdiği risk ve tehlikelerin bertaraf edilmesidir. Bu çerçevede, Türkiye de Malatya- Kürecik'te bir erken uyarı radarına ev sahipliği yaparak, İttifak dayanışmasına verdiği önemi göstermiştir. Zirve'nin bir diğer önemli gündem maddesi ISAF Harekatının sona ereceği 2014 sonrası dönemde NATO'nun Afganistan'daki angajmanını ne şekilde sürdüreceğinin belirlenmesidir. Bu kapsamda İttifak'ın operasyonlarına destek veren ortak ülkelerle de bir araya geleceğiz. Chicago Zirvesi, NATO bakımından bir genişleme zirvesi olmasa da, İttifak'ın açık kapı politikasının devam edeceğinin altını bir kez daha kuvvetli biçimde çizeceğiz. Türkiye, NATO çalışmalarında her zaman etkin rol oynamıştır. Tabiatıyla, Chicago Zirvesi'nde de alınacak kararların şekillenmesine aktif katkıda bulunacağız."

19 MAYIS BAYRAMI'NI CHİCAGO'DA KUTLAYACAK

"Chicago'da ayrıca BM Genel Sekreteri ve çok sayıda Devlet ve Hükümet Başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştireceğim" diyen Cumhurbaşkanı Gül, " Tüm dış seyahatlerimde, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla buluşmaya büyük önem verdiğimi biliyorsunuz. Bu defa, ABD'de yaşayan Türk toplumu temsilcileriyle önce Chicago'da bir araya geleceğim. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını, Doğu Yakası ve Orta-Batı'da yaşayan Türklerle birlikte Chicago'da kutlayacağız. Ayrıca, NBA' de ülkemizi başarıyla temsil eden Türk milli basketbolcularını da Chicago'da kabul edecek ve Orta-Batı bölgesinde faaliyet gösteren önde gelen Amerikan firmalarının üst düzey yöneticileriyle bir araya geleceğim. Ziyaretim vesilesiyle ABD'nin tanınmış düşünce kuruluşlarından 'Chicago Council on Global Affairs'de 'Türkiye'nin Ekonomi ve Dış Politika Alanlarındaki Öncelikleri' konulu bir konferans vereceğim" diye konuştu. Chicago'daki temaslarının ardından 22 Mayıs Salı günü Batı Yakası'ndaki San Francisco şehrine geçeceğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Burada da Türk toplumunun önde gelen temsilcileri ve vatandaşlarımızla buluşacağım. Ayrıca, Stanford Üniversitesi'nde liderlik konusunda bir konferans vereceğim. Ardından gündelik hayatımızın vazgeçilmez parçası haline gelen birçok bilişim ürününün vatanı Silikon Vadisi'nde temas ve incelemelerde bulunacağım.

Bu fırsattan istifadeyle, yenilikçi teknolojilerin hayatımıza kazandırılmasında örnek bir finansman modeli geliştiren Risk Sermayesi (Venture Capital) firmalarının üst düzey yöneticilerini ve Amerika'daki önde gelen Türk girişimcileri kabul edeceğim"dedi. ABD ziyareti sırasında CNN, Chicago Tribune ve Los Angeles Times gibi tanınmış medya kuruluşlarına da mülakatlar vereceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, "NATO Chicago Zirvesi'ne iştirakimin ve bu kapsamda ABD'de gerçekleştireceğim temasların, dünya gündeminde bulunan konulara ilişkin tutumlarımızın, dış politikadaki önceliklerimizin ve ülkemizin sunduğu iş ve yatırım potansiyelinin en üst düzeyde uluslararası kamuoyuna aktarılması bakımından son derece yararlı olacağı kanaatindeyim" diye konuştu.

NEÇİRVAN BARZANİ'NİN TÜRKİYE ZİYARETİ

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kuzey Irak'taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile yaptıkları görüşmeyi değerlendiren Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi : "Sizler de yakından takip ediyorsunuz. Biz Irak'taki bütün gruplarla ve önemli siyasi aktörlerle görüşüyoruz. Onlar Türkiye'ye ziyaretlerinde daima Türkiye ile istişareye önem veriyorlar ve biz de önem veriyoruz. Çünkü komşumuz ve ayrıca 'Kuzey' söz konusu olduğunda biliyorsunuz terörle mücadelede onların bu işbirliği içerisine imal edilebilmesi de çok önemlidir. Bununla ilgili güvenlik birimlerimiz, Dışişleri Bakanlığı ve hükümetimiz yakından temas halinde. Bu görüşmemizde bütün bunlar konuşuldu."

"BÖLGEDEKİ İSTİKRARSIZLIK BİZİM İÇİN EN BÜYÜK TEHDİTTİR"

Irak'ta yaşanan iç karışıklığa değinen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Irak'ın kendi içinde yaşadığı çok büyük sorunlar var. Bizim başından beri tekrarladığımız husus var. Kendi halkı ile barışık ve komşularıyla da barışık bir Irak istiyoruz. Eğer bir ülke kendi halkıyla barışık olmaz ise bütün siyasi aktörler Irak'ın kaderi ile ilgili alınacak kararlarda devrede olmazlarsa ve çok büyük bölünmüşlükler söz konusu olursa o zaman o ülkenin enerjisi boşa gider. Maalesef bugün böyle bir durum söz konusu. Komşu olarak izliyoruz ve bundan büyük bir üzüntü duyuyoruz. Bölgedeki istikrarsızlık bizim için en büyük tehdittir. Onun için bütün komşularımızdaki istikrara önem veririz. İstikrarın korunması önce o ülkeyi yönetenlere düşer. Onların siyasi anlayışı, herkesi kucaklaması, Irak gibi bu kadar büyük çalkantılardan sonra kendini yeniden imar eden bir ülkede bugün karşılaşılan büyük siyasi krizler üzücüdür" dedi.

(ULUDERE İSTİHBARATI) "MİLLİ KAYNAKLARIMIZA GÜVENMEMİZ GEREKİR"

Uludere olayında istihbaratı ABD'nin verdiği iddiaları ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: "Aslında son dönemlerde bu konularla ilgili tartışmalar var. Anladığım kadarıyla o gazetedeki yazı bu kaygılarla ele alınmış. Türkiye'de çok geniş bir şekilde yer verildi. Bu da insansız hava araçlarının, silahlarının zaman zaman yanlışlıklar yaptığı ile ilgili. Pakistan'da Amerikalıların bu yönde acı tecrübeleri oldu. Pakistan-ABD ilişkileri çok bozuldu. Başka yerlerde de bu tip olaylar var. Bütün bununla ilgili bir yazıda Türkiye'deki olayla ilgili de geniş bir bilgi veriyorlar. Kendi milli kaynaklarımıza öncelikle güvenmemiz gerekir. Eğer bununla ilgili hükümetimiz, ilgili kurumlarımız, Genelkurmay Başkanlığımız bir açıklama yaptıysa, kendini bağlayacak şekilde yazılı bir açıklama yaptıysa önce buna hepimizin güvenmesi gerekir. Bu bir dedikodu ve fısıltı şeklinde olursa ayrı bir konu. Ama açık bir yazı, bildiri ve bir metin ile bu söylendiyse o zaman buna önce inanmak gerekir. Bu tip olaylarda ABD ile terörle mücadele konusunda işbirliğimiz söz konusu. Uzun süredir onların imkanlarından da faydalanıyoruz. Bizim kendi açıklamamıza göre ilk bilgiler kendi kaynaklarımızdan daha sonra orada bir varlık olduğuna göre o görüntüyü siz de çekerseniz o da çekebilir. Bütün bunlar nihayetinde Türkiye'ye gönderilir. Onun için burada çok gereksiz polemiğe girmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Dediğim gibi orada bir olay var. 1 saniyelik bir olay değil. Orada bir kitlenin yürüyüşü var. Orayı gözleyen herkes o fotoğrafları çekebilir. İlk bilgiler kendi imkanlarımızla temin edilmiş daha sonra başka yerlerden de bu tip bilgiler gelmiş olabilir. Bunlar gayet normaldir."

"SURİYE'NİN TÜRKİYE'YE DÖNÜK ELEŞTİRİLERİNİ KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"

Suriye'nin Türkiye'ye yönelik yaptığı açıklamaların sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye ile Suriye arasında bir ilişkiden dolayı problem olsaydı belki bu tip söylemlere bazıları hak verebilirdi. Orada bir ikili anlaşmazlık söz konusu olurdu ve bundan dolayı biz 'haklıyız' onlar da kendileri açısından 'haklıyız' derlerdi. Bu olay Suriye ile Türkiye arasında değil. Bu olay Suriye halkı ile Suriye yönetimi arasında bir olay. Bu tip insanlığı ilgilendiren olaylar ülkelerin kendi içinde kalmıyor. Bütün dünyanın meselesi. BM Güvenlik Konseyi'nde bununla ilgili kararlar alınırken nasıl alındı? Bütün ülkeler nasıl bu işin içine girdiler? Öyle değil mi? Bu ikili bir olay değildir. Bütün dünya ile ilgili meseledir. Türkiye'ye dönük eleştirilerini kabul etmek mümkün değil. Dünyada şu anda birçok sıcak olay vardır. Şu anda Suriye'de kan akmaktadır. Eminim bunlar birçok platformda konuşulacaktır" yanıtını verdi.

TUTUKLU VEKİLLER

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tutuklu vekillerin hepsinin Meclis'te görmek istediğini önceden söylediğini belirterek bunun ötesindeki polemiklere girmeyeceğini bildirdi.


(MV)