80 il barosu ve Türkiye Barolar Birliği'nin karşı çıktığı "çoklu baro" teklifi, 4 gün, 52 saat süren görüşme maratonunun ardından TBMM Adalet Komisyonu'nda hiçbir değişiklik yapılmadan kabul edildi.

AKP'nin Perşembe günü TBMM Genel Kurulu'na getirmeyi planladığı yasa teklifini, CHP ise çoklu baro öngören düzenlemelerden vazgeçilmediği taktirde, Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyi planlıyor.

AKP ve MHP'nin imzasıyla TBMM'ye sunulan Avukatlık Yasası'nda değişiklik yapan yasa teklifi ile üye sayısı 5 bini geçen İstanbul, Ankara ve İzmir'de birden fazla baro kurulmasının yolunu açan yasa teklifinin TBMM Adalet Komisyonu'nda iktidar ile muhalefet arasında sert tartışmalara yol açarken, görüşmelere alınmayan baro başkanları da TBMM kampüsü önünde sabahlayarak günlerce oturma eylemi yaptı.

Perşembe günü saat 16.00'da başlayan ve 4 gün boyunca sabah saatlerine kadar süren görüşmeler toplamda 52 saat sürdü. Mükerrer konuşanlarla birlikte 296 konuşmacıya söz verilirken, 1255 sayfa tutanak tutuldu.

Teklif ne getiriyor?

Cumhuriyet'in haberine göre AKP ve MHP milletvekillerinin imzasıyla hazırlanan yasa teklifi 28 maddeden oluşuyor ve komisyonda da herhangi bir değişiklik yapılmadı.

Yasa teklifinin can alıcı ve itiraza neden olan maddelerini ise üç büyük ilde "çoklu baro" kurulması ve bu üç il barosunun Türkiye Barolar Birliği'ndeki (TBB) delege ağırlığını düşürmeye yönelik düzenlemeler oluşturuyor.

Yasa teklifi aynen yasalaşırsa, avukat sayısı 5 binden fazla olan illerde en az 2 bin avukatın imzasıyla yeni bir baro kurulabilecek.

Buna göre halen üye sayısı 5 binin üzerinde olan Ankara, İstanbul ve İzmir'de birden çok baro kurulabilecek. Teklife göre her baro, TBB Genel Kurulunda, baro başkanı ile sabit üç delege ve her 5 bin avukat için ilave bir delegeyle temsil edilecek. Böylece 3 büyük ildeki baroların TBB seçimlerindeki etkisi azaltılmış olacak.

Mevcut Avukatlık Yasası'na göre TBB Genel Kurulu için her baro ikişer delege belirliyor. Avukat sayısı yüzden fazla olan barolar, yüzden sonraki her 300 üye için ayrıca birer delege seçiyor.

TBB'nin 477 delegesinden 138'i İstanbul, 53'ü Ankara, 30'u İzmir Barosu seçimlerinde belirleniyor. Teklif aynen yasalaşırsa İstanbul'un delege sayısının 14, Ankara'nın 7, İzmir'inse 5'e düşeceği hesaplanıyor.

Barolar görüşmeler boyunca ne yaptı?

Yasa teklifinin gündeme gelmesinin ardından, aralarında seçtikleri temsilciler aracılığıyla TBMM'deki siyasi partiler, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı Şeref Malkoç'u ziyaret eden baro başkanları, "çoklu baro" teklifinin baroları siyasallaştıracağı ve bölünmeye yol açacağı gerekçesiyle, geri çekilmesini istedi.

Barolar ayrıca, TBB'ye delege seçim sisteminin değiştirilmesinin de temsilde adaleti engelleyeceği görüşünü dile getirdi. Yaptıkları açıklamalarla iktidara teklifi geri çekmeleri çağrısında bulunan barolar, çağrıları karşılıksız kalınca, Ankara'ya "savunma yürüyüşü" başlattı, ancak bu eylem Ankara girişinde engellenince, oturma eylemi yaptılar.

Yapılan müzakereler sonucunda baro başkanlarının Anıtkabir ziyaretine izin verilirken, Ankara Valiliği TBMM Adalet Komisyonu'nda teklifin başlaması öncesinde "pandemi önlemleri" kapsamında yürüyüş ve miting yasağı getirildi.

Baro başkanları Meclis önüne gelerek Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelere katılmak istediler, ancak bu önerileri iktidar tarafından kabul görmeyince, Meclis önünde günlerce sabahlayarak oturma eylemi yaptılar

Hukukçu vekillere cüppe, düğme ve dikiş seti

Meclis önünde bekleyen baro başkanları ve avukatları zaman zaman muhalefet milletvekilleri ziyaret ederek destek verirken, Çankaya Belediyesi'de parkta sabahlayan baro başkanlarına bank gönderdi. Güvenlik güçleri bankların parka sokulmasını engelleyince CHP milletvekilleri bankları taşıdı.

Meclis'e alınmayan baro başkanları ilginç eylemlere de imza attılar. Baro başkanları, parlamentodaki hukukçu milletvekillerine "cübbe, düğme ve dikiş seti" gönderdiler. Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, çoklu barodan vazgeçilmesi çağrısından iktidarı vazgeçiremediklerini belirterek, Adalet Komisyonu'nun hukukçu milletvekillerine "meslek yeminini" anımsatmak için bu seti gönderdiklerini söyledi:

"Biz cübbemize düğme dikilmesine izin vermedik. Adalet Komisyonu'ndaki meslektaşlarımıza yeminlerini hatırlayıp cübbe ve düğme gönderdik. Ya cübbelerinize düğme dikin ya da düğmeyi çöpe atıp bu süreçten vazgeçin."

CHP'liler komisyona taşıdı

Bu eylem, komisyondaki görüşmelere de yansıdı. CHP milletvekilleri, Komisyon Başkanvekili Yılmaz Tunç ile AKP ve MHP milletvekillerine, baro başkanlarının ilettiği cübbenin yanında düğme, iğne ve iplikten oluşan dikiş seti verdi. Tunç, "Hiç kimse o cübbeye düğme dikemez" diye tepki gösterince, CHP'liler, Siz dikiyorsunuz" yanıtı verdi.

Baroların, eylemlerini bundan sonra illerinde de sürdürmeleri bekleniyor.

Komisyonda neler yaşandı?

TBMM Adalet Komisyonu'ndaki görüşmeler koronavirüs salgını nedeniyle toplantı salonunda "sosyal mesafe" ve hijyen koşullarının nasıl sağlanacağı tartışmasıyla başladı. Özellikle muhalefet partilerinden çok sayıda milletvekili görüşmelerde söz almak istediği için yoğun kalabalık oldu.

Meclis'in en geniş komisyon salonu olan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na alınan toplantıda sosyal mesafe sorunu nedeniyle görüşmelere bir süre ara verildi, daha sonra gerekli koşullar sağlanarak görüşmelere devam edildi.

Başta CHP olmak üzere muhalefet milletvekilleri teklif üzerinde konuşarak engelleme taktiği izlerken, buna karşın AKP ve MHP'liler sınırlı söz alarak görüşmelerin uzamasını engellemek istedi.

Muhalefet milletvekilleri çoklu baro sisteminin baroları böleceği ve siyasallaştıracağı eleştirisini yöneltirken, baro başkanlarının görüşmelere çağırılmaması da eleştiri konusu oldu. İktidar partisi temsilcileri ise teklif komisyona gelmeden önce baroların temsilcileri ile görüştükleri, ancak 3 büyük ilin barosunun kendileri ile görüşmeye gelmemesini eleştirdi.

'Virgülünde dahi değişiklik yapılmadı'

Muhalefet ve baroların yoğun eleştirisine karşın teklifte hiçbir değişikliğe gidilmedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, teklifin "virgülünde dahi değişiklik yapılmadığını" belirterek, iktidarı kibirle hareket etmekle suçladı. Yavuzyılmaz, "Virgülünde dahi değişiklik yapmamak, halkın gözünde kibrin içine atar. Şu bir gerçek ki, Türkiye'de ekonomik krize barolar neden olmuyor, maske skandalının sebebi de barolar değil, FETÖ ile el ele yürüyen de barolar değil, 15 Temmuz'u da barolar yapmadı, 15 Temmuz için toplanan paraları da barolar yemedi, tank palet fabrikasını da barolar peşkeş çekmedi" görüşünü dile getirdi.

AKP'li Turan: Zorunlu bölünme yok

Çoklu baronun, baroları böleceği ve siyasallaştıracağı eleştirilerine yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, ise bu görüşlere karşı çıktı. Barolarla ilgili "zorunlu bölünme" diye bir şey olmadığını belirten Turan, şu görüşleri dile getirdi:

"İlgili barolar ve barolar birliği ile görüştük. Birbirimizi anlamaya çalışsak hepsinin cevabı var. 'İlk siz baro kuracaksınız' denildi. Ben zaten bir baronun üyesiyim. Üç beş baro olduğunda ben oraya üye olduğunda baro siyasallaşıyor ama ben şu an bir baroya üyeyim, o siyasallaşmıyor. Dolayısıyla aynı söylemleri aynı ithamları yapmayın. Mesele üzüm yemek ise birbirimizi anlayabiliriz. Bir insanı uyuyorsa uyandırırsınız, ama uyuyor numarası yapıyorsa anlatamazsınız."

Turan'ın bu sözlerine CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise "'Zorunlu bölünme yok, ihtiyari bölünme var' diyorsunuz. Tarihe geçtiniz. Barolara 'bölünebilirsiniz, kendi bölünmenizi yapabilirsiniz' dediniz. Bunun önünü açtınız. Teşvik ediyorsunuz" diye tepki gösterdi.

'FETÖ projesi' eleştirisi

Muhalefet milletvekillerinin düzenlemeye yönelik bir başka eleştirisi ise "FETÖ projesi" olduğu iddiasıydı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, çoklu baronun "FETÖ'nün en büyük hayali" olduğunu belirterek, " Dün FETÖ'nün emriyle bıyık kesenlerin bir emriyle de bıyık bırakanların imzası var.

Lütfen FETÖ projesine hayır deyin. 15 Temmuz darbesinin yolu 12 Eylül darbesiyle açıldı. Sizleri aklınızla hareket etmeye davet ediyoruz" çağrısı yaptı.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ ise düzenlemeyle adaletin "politikleşeceğini" savunarak, "Kamu tüzel kişiliğini bölüyorsunuz. Önümüzdeki süreçte hangi kamusal alanın bölüneceği tartışmasını başlatıyorsunuz. Muhalefet tarafından uyarıldınız, tek doğruyu tek sizin bildiğiniz yönünde hareket ettiniz. FETÖ konusunda ısrarla uyarılmasına rağmen işbirliğine devam ettiniz Cumhuriyetin felsefesine ters düzen bir düzenleme yapmak üzeresiniz. İlk fırsatta Türk Milleti önünde yemin ediyoruz, bu hatayı düzelteceğiz" dedi.

Muhalefet milletvekilleri baro başkanlarının Meclis'e alınmamasına da tepki gösterdi. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, baro başkanlarının 4 gündür Meclis önünde bekletildiğine dikkat çekerek şu görüşleri dile getirdi:

"Baro başkanlarının dört gündür Meclis'e alınmıyor olmasını tarih affetmeyecektir. Baro başkanlarımız neden konuşamıyor? Tarım Komisyonu'nda Avcılık Derneği çağırıldı. Sadece bu bile ülkenin demokrasi ve hukuk devletinden uzaklaştığımızı göstermekte. Siz burada baroları bölüyorsunuz. Savunmayı da yürütmeyi de hukuk güvenliğini de tehlikeye düşürecek."

Teklif Perşembe günü Genel Kurul'da

AKP ve MHP; son anda bir değişiklik olmazsa yasa teklifini TBMM Genel Kurulu'na getirmeyi planlıyor. AKP, teklifin "temel yasa" kapsamında görüşülmesi planlandığı için görüşmelerin komisyon kadar uzun sürmeyeceğini düşünüyor.

"Temel yasa" kapsamında görüşülen tekliflerin tek tek maddeleri üzerinde söz alınamıyor. Milletvekilleri en az iki bölümden oluşan temel yasanın geneli ve bölümleri ile varsa önergeleri üzerinde söz alabiliyor.

CHP AYM'ye götürecek

CHP ise düzenlemenin aynen kabul edilmesi halinde, düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayı planlıyor. CHP sözcüleri, çıkacak yasanın Resmi Gazete'de yayımlanmasının hemen ardından AYM'ye iptal başvurusu yapacaklarını belirtiyorlar.