feministlerin, gençlerin, çocukların, Ermeniler'in, Romanlar'ın, mültecilerin, hayvan hakları savunucularının ve sesi az duyulan bir çok kesimin beklentileri konuşuldu.

Yeni Anayasa çalışmaları tüm hızıyla sürerken, sesi az duyulan toplumsal kesimler ve hak savunucuları Taksim Point Otel'de bir araya gelerek taleplerini paylaştı. Friedrich-Ebert-Stiftung Türkiye Temsilciliği (FES), Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), Küresel ve Yerel Düşünce Derneği (KÜYEREL) ile Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES)'nın gerçekleştirdiği 'Yeni Anayasa Yolunda' konferansının açılış konuşmasını yapan TÜSES Yönetim Kurulu Üyesi olan Bekir Ağırdır, siyasetçilerin birilerini dışarıda bıraktığını belirterek "Konuşmaya öncelikle 'neden biz' olgusundan başlamak lazım.

Özellikle siyasetçinin biz tanımında eksik bir şey var. Birileri dışarıda bırakılıyor. Anayasa sürecinde en azından birbirimizi anlamak ve yeniden biz üretmek durumundayız. Hepimiz konuşurken zihnimizin bir tarafında bir mağduriyet üretiyoruz. Kürt sorunu gibi bu ülkede birçok ihtiyacımız var. 1 Mayıs'ta itibaren siyasiler üzerinde baskı yaratamazsak ilerlememiz yavaş olacak. Siyaset üzerine baskı oluşturmak ve bu baskıyı onların üzerinde hissettirmekten başka çaremiz yok" dedi.

İki oturum halinde gerçekleştirilen konferansın ilk oturumunun moderatörlüğünü de yapan Tatyos Bebek ise şunları söyledi:

"Bu zamana kadar yapılan Anayasa'lara toplum olarak itiraz etmeden yaşıyoruz. İlk kez Anayasa'nın demokratik bir şekilde hazırlanacağı bir süreç yaşıyoruz. Bu süreç çok önemli, eğer bu süreçte birbirimizi gerçekten anlayabilirsek...

Ben Ermeni'yim ve yeni Anayasa'nın tüm etnik kimliklerinin kör olması gerektiğini düşünüyorum. Bu toplum ne kadar özgür olursa bir de o kadar özgür oluruz. Biz verdiğimiz taslakda birlikte yaşama isteğimizi gösterdik. Anayasanın siyasi zihniyetinde yasak olmamasına rağmen, Agop'un oğlunun polis olmayacağı var."

Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği aktivisti Mehmet Tarhan, yeni Anayasa yapılması sürecinde köşeye atılmış yurttaşlar olarak sözlerini söylemek ve bunu tartışmak istediklerini belirterek "Meclis bizi davet etti. Ve ilk kez bir LGBTT örgütü resmi davet aldı. Boyumuz bir karış uzamadı ama görünürlük açısından bu önemliydi. Bizim amacımız sosyal politikaların birey temelli olması. Uluslararası güvencelerin alınması gerekiyor" diye konuştu.

Amargi Kadın Akademi üyesi Yasemin Öz, Anayasa'nın yüksek siyasetin güç dengelerinin müzakereleri sonucu oluşacağının sanıldığını iddia ederek "Anayasa'da az ve öz maddelerin olması gerekiyor. Pek çok konunun düzenlenmesinin kanuna bırakılarak kısa ve öz bir Anayasa çalışması istiyoruz. 20 maddelik basit bir Anayasa'nın demokrat

çerçeve taşıyacağını düşünüyoruz. Anayasa'nın gerekçesinde ve başlangıç maddesinde, "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları" diye tanımlama yapılması ve insan ve doğa merkezli olması gerekiyor. İddia ve savunma makamları eşitlenmeli, cumhurbaşkanının yetkileri

kısıtlanmalı ve yerel yönetimler güçlendirilmeli" dedi.


Altı Nokta Körler Derneği İstanbul Şube Başkanı Murat Demirok yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Biz bu toplumun yüzde 12'sini temsil eden 8.5 milyonluk toplumuz. Biz sokağa çıkartılmaması uğraşılan, biz tartışılmayan azınlık, ötekileştirilen ve hatta ötekinin de ötekisi olmuş bir toplumuz. Bu ülkedeki 8.5 milyon engellinin sadece 100 bini sokağa çıkabiliyorsa, bu sadece bizim değil, bu ülkenin sorunu. Maalesef biz engelliler ile

ilgili konuların kamuoyunda gündeme gelmediğini görüyoruz. Bir çok baskıdan geçiyoruz; ulaşılabilirlik, mimari engel, aile baskısı... Biz siyasetin önünde bile temsil edilemiyoruz."

HAYTAP Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, yeni Anayasa çalışmalarında, toplumda küçümsenen hayvan haklarını ön plana getirmeye çalıştıklarını söylerken, demokratik bir toplum için sivil toplum kuruluşlarının güçlü tutulması gerektiğini ifade etti.

Alternatif Bilişim Derneği kurucularından Ali Rıza Keleş ise internette sansür, filtreleme ve erişim engeli konusunda çalıştıklarını kaydederek internet erişiminin temel bir insan hakkı olduğunu ve hiçbir erişim sınırlaması getirilmemesi gerektiğini

söyledi.

Konferansa şu isimler katıldı:

Yasemin Öz (Amargi Kadın Akademisi), Mehmet Tarhan (Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği), Ahmet Kemal Şenpolat (HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu), Murat Demirok (Altınokta Körler Derneği), Rober Koptaş (Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni), Abdullah Cıstır (İzmir Romanlar Derneği Başkanı), Emrah Kırımsoy (Gündem Çocuk), Doğuş Şahin (Öğrenci Gençlik Sendikası - Genç-Sen),

Ali Rıza Keleş (Alternatif Bilişim Derneği), Hasan Alper Tanyel (Mülteci Derneği)