Genellikle eklemlerde kötü özellikli sıvı birikmesi sonucu oluşan ve ileri yaşlardaki insanlar kadar küçük çocukların da korkulu rüyası olan romatizma konusunda sınırlı altyapıya ve duyarlılığa sahip olan Türkiye’de çocukların engelliler kervanına katılmaması için çalışma başlatıldı. Çocuk Romatolojisi Derneği başta olmak üzere pek çok akademisyen ve ebeveyn de bu konuda duyarlılık yaratmak için harekete geçti.

Türkiye’de sadece Ankara Hacettepe Üniversitesi, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde teşhis ve tedavi merkezi bulunan bu hastalıkla ilgili DHA’nın sorularını yanıtlayan DEÜ Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Romatolojisi Bilim Dalı Başkanı ve Çocuk Romatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erbil Ünsal, “Çocuklar da romatizma olabilir” sloganıyla duyarlılık yaratmaya çalıştıklarını dile getirdi.

İLTİHAPLI ROMATİZMA 3-4 YAŞLARINDA GÖRÜLEBİLİR 

Bu hastalığın teşhis ve tedavi süreçlerinin aksamasında, halk arasında “Çocukta romatizma mı olur?” düşüncesinin de etken olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Ünsal, “Oysa inatçı veya iltihaplı romatizma türü çocuklarımızda 3-4 yaşlarda da görülebilen bir problem. Biz dernek olarak da bu konuda önemli çalışmalar yaptık. Daha sonra Sağlık Bakanlığı da bu konuya dikkat çekti ve YÖK’ün yan dal olarak Çocuk Romatolojisi Bilim Dalı’nı kabul etmesi bizim için çok sevindirici bir gelişme oldu” diye konuştu.

AİLE HEKİMLERİ DE TEŞHİSLE GÖREVLİ

Aynı zamanda sosyal bir sorun haline de gelen çocuk romatolojisinin erken teşhis ve tedavisi için birinci basamak sağlık hizmetlerine de görev düştüğüne işaret eden Prof.Dr. Ünsal, “Aksayan, topallayan, nedeni bilinmeyen ateşi olan çocuklarda romatizma olup olmadığının birinci basamak sağlık hizmetlerinde yani aile hekimlerince anlaşılabilmesi için hizmet içi eğitimler de gerçekleştirildi. Bakanlığımızın desteği ve derneğin öncülüğünde yapılan bu çalışmalarda özellikle sosyo-ekonomik açıdan problemli bölgelerden gelen pek çok çocuğumuzda erken tedavi şansını yakalayabilmekten çok mutlu ve gururluyuz. Umarım bizim gibi merkezler artar, yan dal uzmanı yetiştirmeye yönelik olan bu gereksinim karşılanır ve farkındalık artar” dedi.

TEDAVİ BAŞLAMAZSA UZUV YETENEĞİNİ KAYBEDİYOR

Tedaviye erken başlanmazsa oluşabilecek riskleri de anlatan Prof. Dr. Ünsal, “Eğer erken teşhis konmazsa bu çocuklar diz, parmaklar, kalça gibi kullanılamayan uzvun hareketsizliğine bağlı çocuklarda kullanmamaya bağlı aynı uzvu kullanma yeteneğini kaybedebilmekte dolayısıyla toplumda engelli bir vatandaş olarak yerini alabilmektedir. Bu yüzden erken teşhis çok önemlidir” bilgilerini verdi.

ZEYNEP’İN BABASI DİĞER ÇOCUKLAR İÇİN DE SAVAŞIYOR

Kızı Zeynep’in de 2 yaşından bu yana mücadele ettiği çocuk romatolojisi hakkında duyarlılığı artırmak için seferber olan babası İzmirli muhasebeci Hakan Çon da, çoğu kez hafife alınan bu hastalığın belirli üç hastane dışında teşhis bile edilemediğini, başka rahatsızlıklarla karıştırıldığını kaydetti. Buna örnek de veren Çon, “İşin uzmanı az olunca başka servislere başvurmak zorunda kalan veya İstanbul, Ankara ve İzmir’e ulaşma şansı olmayan çocuklar yanlış tedavi edilebiliyor. Örneğin kalçasında romatizma olan bir çocuğa kalça çıkığı olduğu teşhisi konularak ameliyat edilebiliyor ve o çocuk ameliyat sonunda hakikaten kalça çıkığı sorunu yaşayabiliyor. Ben bir baba olarak bunların önüne geçmek ve bu hastalığın ciddiyetinin farkına varılmasını istiyorum” diye konuştu.

“Kızım Zeynep gibi çok çocuk var” diyen Çon, Türkiye’de altyapı, hekim ve servis azlığının yanı sıra ciddi bir bilgi eksikliğinin de bulunduğunu da sözlerine ekledi.



BT(İÖ/AAA)


--- KUTU ---



Çocuk romatizması hakkında bilinmeyenler



Çocuk Romatoloji Derneği’nden alınan bilgilere göre bu bilinmeyen çocuk hastalığı bebeklikte bile başlayabiliyor. Çocuklarda da yetişkinler gibi romatizmanın iltihaplı ve iltihapsız olmak üzere iki çeşidi bulunuyor. İltihapsız çocuk romatizmaları büyüme ağrılarından, kas-iskelet ağrılarından (fibromiyalji), eklemlerin çok elastik olmasından, psikojenik ağrılardan ve omurga eğriliklerinden kaynaklanıyor. İltihaplı romatizmalar içinde ise 'akut eklem romatizması' olarak adlandırılan kalp romatizması aileleri en fazla ürküten türler arasındadır. Bu tür, genellikle 5-12 yaş arasındaki çocuklarda ateş, boğaz ağrısı, bademcilerin şişmesiyle ortaya çıkar. Eklem ağrısı, şişme ve hareket kısıtlılığı da buna eşlik eder. Ancak, bunun yanı sıra gözardı edilmemesi gereken İltihaplı Romatizma 'Juvenil İdiopatik Artrit' de erken fark edildiğinde kontrol altına alınabilen bir hastalıktır.