Anayasa Platformu Girişim Grubu adı altında bir araya gelen 13 meslek kuruluşu ve sendika konfederasyonu tarafından düzenlenen, 'Türkiye Konuşuyor Vatandaş Toplantıları’nın 10’uncusu Trabzon’da yapıldı. Trabzon Dünya Ticaret Merkezi’nde  yaklaşık 600 katılımcının hazır bulunduğu Anayasa Platformu toplantısının açılışında konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Katılımda şampiyonluk Trabzon’da. Kutluyorum hepinizi. Niye Trabzonspor’un hep şampiyonluğa oynadığının en büyük göstergesi sizsiniz" dedi. Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeni anayasaya niye ihtiyacımız var?' diye baktığınız zaman tek bir neden var; 2023’te Türkiye’yi dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasında görmek istiyoruz. Kişi başına düşen gelirimiz 10 bin dolar. O zaman 25 bin dolar olacak. Bunun olabilmesi için yeni anayasa lazım. Siyasi partiler seçimler öncesinde bize yeni anayasa vaat ettiler. Sivil toplum ve meslek örgütleri olarak ‘siyasi partilerimizin bu anlayışına destek vermemiz lazım’ diyerek tüm Türkiye’yi gezip vatandaş toplantıları yapmaya başladık. Bugün ülkemizin geleceğini konuşma günü. Sadece kendinizin değil çocuklarınızın geleceğini konuşma günü. Her birinizin bu çorbada tuzu olacak. Hepinizin katkısı olacak."

TAN: TÜRKİYE KENDİNİ ETRAFINDAKİ DEĞİŞİM DALGALARINDAN AYRI TUTAMAZ

Çeşitli sivil toplum örgütü temsilcilerinin kısa konuşmaları ardından söz alan Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi ve BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, dünya tarihinin belli değişim noktaları olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Şimdi de değişim Ortadoğu’da. Türkiye kendini dünyadaki bu değişimlerden, dört bir tarafındaki bu dalgalardan ayrı tutamaz. 'Bunların hiçbiri beni ilgilendirmiyor, ben nasıl gelmişsem öyle giderim’ diyemez. Türkiye’nin kendi içinde çözüme muhtaç ciddi sorunları var. Yeni Anayasa Türkiye gibi tarihi bir kavşakta yapılıyor. Türkiye, ya bütün bir geçmiş kültürel, ekonomik, siyasi, sosyal tarihiyle barışarak, bugünü doğru anlayarak sorunlarını çözerek ileriye doğru gidecek. Bunun kodlarını, anahtarlarını belirleyecek bir Anayasa yapacak veya bütün coğrafyadaki patinaj yapan ülkelerin içine kendisi de girecek. Bizim ümidimiz bütün bu değerlendirmeleri, bu soruların tarafı olan herkesin, Kürdü, Türkü Arabıyla, laikiyle, dindarıyla herkesin aklı selim ile değerlendirmesi, toplumsal bir sözleşme çıkarması, milli mutabakat haline gelmesi. Yeni anayasa ile önümüzdeki yüzyılların kurtarılacağı, bölgenin yeniden tarihteki medeniyet havzası haline geleceği bir yola girmesi. Biz kendi içimizde bu uzlaşmaları sağlayamazsak, tarihte olduğu gibi, 1. ve 2. Dünya Savaşa ve SSCB’nin dağılması sürecinde muktedir olan bu gelişmeleri belirleyen küresel güçler ne istiyorlarsa öyle olur. Bu milletin kendi iradesini ortaya koyması elzemdir."

MHP’Lİ ÖZTÜRK: YENİ ANAYASA ÜNİTER YAPIYI KORUMALI

Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi ve MHP Erzurum milletvekili Oktay Öztürk ise, 12 Haziran seçimlerinden itibaren millet nasıl olduysa anayasa beklentisi içine girdi ve bu kavrama haddinden fazla bir yük yüklendi. Adeta her şeyin kurtarıcısı olarak bakmaya başladık. Oysa anayasa bir mihenk taşıdır. Milletin hareketinde ana arteri gösterir. Haddinden fazla yük yükleyip de beklenti içine girersek, anayasalar böyle bir beklentiyi karşılamaktan uzaktır, hüsrana uğrarız. İlk defa milletin katkısıyla bir anayasa yapma gayreti içindeyiz. Bu anayasa üniter yapımızı devam ettirmemize olanak sağlayacak, hiçbir zerremizin dışarıda kalmamasına gayret edecek, hiçbir insanımızın huzursuzluk duymamasını sağlayacak bir anayasa olmalıdır" diye konuştu.

CHP adına konuşan Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu ise, "Toplum, toplumsal bir sözleşme yapmak istiyor. Çağdaş Türkiye’nin anayasasının çoğunluk ve özgürlükle özdeşleşmesinden yanayız" dedi.

ŞAHİN: YENİ ANAYASA KADAR DİYALOG ORTAMINA DA İHTİYAÇ VAR

Meclis'te grubu bulunan siyasi partiler adına son olarak söz alan Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi ve Ak Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, "Biz bir anayasa yaptık, ne düşünüyorsunuz?’ demek için gelmedik buraya. Bu zamana kadar yapılan anayasalar, yapıldıktan sonra sizin karşınıza çıkarıldı. Artık Türkiye eski Türkiye, meclis eski meclis değil. TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerinin temsilcileri olarak huzurunuzdayız. Size, Türkiye için daha demokratik, daha özgür bir anayasa yapmak istiyoruz. Bir anayasanın yapımına halk ne kadar katkı sağlarsa o anayasa o kadar halkın olacaktır. Türkiye’nin yeni anayasa kadar diyalog ortamına da ihtiyacı var. Burada çeşitli görüşlerden değişik kişiler bir masanın etrafında toplandı. Anayasa uzlaşma komisyonu toplantılarında da bu hoşgörü ve uzlaşı ortamı aynen mevcut. Temennimiz, bu hoşgörünün grup toplantı odalarına da sirayet etmesi, parlamentoya da aynen yansıması. Darbe anayasasından mutlaka kurtulmalıyız. Eğer darbeciler yargılanırken, darbecilerin yaptığı anayasa devam ediyorsa burada bir yanlışlık var" dedi.

Toplantının açılış bölümünün sonunda söz alan TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise, söylediklerinden çok daha önemlisizi 4 partinin bir araya geldiği toplantıdaki tablo olduğunu belirterek, "Türkiye’nin böyle bir tabloya ihtiyacı var” dedi. Çiçek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada menfaat çatışması olan meslek örgütleri var, işçi temsilcileri, işveren temsilcileri var, memurlar, devlet adına konuşanlar var. 4 siyasi partinin temsilcileri var. meclisteki 4 siyasi parti bu platformun dışında hiçbir yerde yan yana gelebilmiş değil. Bu bizim için bir eksikliktir. Ama bu tablo bundan sonra sorun çözme yöntemimiz açısından da güzel bir örnektir. Bu tabloyu milletimizin önüne koymak önemlidir. Anayasa da yapacaksak, gündemimizdeki sorunları da çözeceksek aynen burada olduğu gibi dostça, arkadaşça, kavga etmeden, vurup kırmadan, bağırıp çağırmadan yapabileceğimizi gösterebilmek adına bu toplantılara katılıyoruz. Onun için sözlerimize değil, bu görüntüye iyi bakılmasında fayda var."

TBMM Başkanı Çiçek, Türkiye’de yeni bin anayasa konusunda her kesimin istemi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bugün huzurunuzda bulunan meslek kuruluşlarımız 30 yıldır bunu talep ediyor. Siyasi partilerimizin de 12 Haziran seçimlerine giderken taahhütleri var. Bunları lüzum üzerine yazılmış taahhütler olarak kabul edemeyiz, siz de etmeyin, ettirmeyin. Bireysel olarak talepler de var. Bu toplumun tecrübesi var. 204 yıllık bir anayasa talep sürecinden geçti bu toplum. Çok şükür bu ülkenin çok yetişmiş akademisyenleri var, akademik birikimi var. Yeni bir anayasaya gerçekten ihtiyaç var. 30 yıldır yürürlükte olan, daha yapıldığı günün ertesi gününden itibaren herkesin değişmesini istediği, itiraz ettiği ve yaşadığımız bir çok gerginlik ve kutuplaşmalara kaynak teşkil eden bir anayasaydı. 17 defa değiştirilmiş olmasına rağmen tartışılıyor. Türkiye’nin önde gelen müteahhitleri Karadenizli’dir. Bir binada her sene değişiklik yapıyorsanız, çatısı akıtıyorsa, temelden su sızıyorsa, duvarlar çatlamışsa, penceresi kapısı birbirine uymuyorsa bu binada huzur içinde oturmak mümkün değil. 30 senede 17 defa değiştirdik, bu anayasanın iki yakasını bir araya getiremedik. Dolayısıyla bir ihtiyaç var."

Çiçek, yeni anayasa ihtiyacının Çarşamba gününden itibaren daha önemli hale geldiğini de vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çarşamba gününe kadar ihtiyaç vardı. Çarşamba gününden itibaren yeni bir anayasa mecburiyet haline gelmiştir. Yeni anayasa bu toplum için mecburiyettir. Çünkü bu anayasayı yapanları yargılar hale geldik. Onlar orada yargılanırken, eski anayasayı yürürlükten kaldırmış olanlar, anayasal düzeni değiştirmekten dolayı yargılanırken, onların yaptığı bir anayasa ile Türkiye’yi yönetir olmak bir çelişkidir, bir tezattır. Bunu ne içeride ne dışarıda izah edebiliriz. Bu mecburiyetin gereğini yapmak da 4 siyasi partimizin boynunu borcudur. 24. dönemin milletvekilleri, bu mecburiyeti öteleyemez, başka döneme tehir edemez. Bu mecburiyetin gereğini yapmak durumundadır. Kimse kimseye bahane de bulamaz. Vatandaşa söz verip, ‘ben yapacaktım şu elime vurdu, ben yazacaktım filanca eteğimden çekti’ tarzında bundan sonra da 30 yıl mazeret üretmeye bu dönemin parlamentosunun ve partilerinin artık imkanı kalmadı. Ne yapacak yapacak, mutlaka bu anayasayı bu dönem birlikte gerçekleştireceğiz. Aksi takdirde siyasete güven kalmaz, parlamento, sorun çözeceği noktasındaki beklentileri karşılayamadığı için ciddi kayba uğrar. Yeni anayasa meclisteki partilerin vatandaşa bir lütfu veya bahşişi değil. Yapmaları gereken en kutsal görevdir ve yapmaları lazım. Türkiye önemli bir fırsatı yakaladı. Önemli bir tarihi dönemeçten geçiyor, uzlaşarak anlaşarak içinde sizin olduğunuz bir anayasayı bu dönem milletimize armağan edeceğiz. 2012 yılının Anayasa Yılı olmasını temenni ediyorum."

TBMM Başkanı Çiçek, daha sonra AK Partili Mehmet Ali Şahin ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret etti. Çiçek, burada toplantıyı değerlendirirken şu ifadeleri kullandı:

"Toplantıda gördüğünüz tabloyu Türkiye’de 20 yıl, 30 yıl değil, emin olun bir yıl egemen kılabilsek, o hepimizin canını sıkan, üzen olayların bir kısmını geride bırakırız. Türkiye’de uzlaşı ve kardeşlik iklimine ihtiyaç var. Hiç dışarıda sorumlu aramaya gerek yok. Bu ülkenin işini biz göreceğiz. Bu ülkenin işini görebilmek için bu anayasa platformunu Türkiye’ye yayacağız. Burada yapılan konuşmalar çok önemlidir. Ama konuşmalardan daha çok ortaya konulan tablo da önemlidir."



ÖA(TM/İD)