İstanbul 31. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma sonrası Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Salıcı, CHP Meclis Üyelerinin 3 yıllık uğraşı sonucunda davanın açıldığını, bugün görülen 'Metrobüs davası'nın 2. duruşmasına gelmeyen Kadir Topbaş'ın ilk duruşmaya da gelmediğini hatırlattı.


“YARGININ ÇAĞIRMASI MI DAHA ÖNEMLİDİR, BAŞBAKANIN ÇAĞIRMASI MI DAHA ÖNEMLİDİR"


Topbaş'ın bugünki duruşmayı unutmaması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önüne davul-zurna ekibini gönderdiklerini söyleyen Salıcı, “Bizim için sürpriz değil, Kadir Topbaş yine unuttu. Bugün ki gerekçesi ise Sayın Başbakanın kendisini Ankara'ya çağırdığı. Biz Sayın İstanbul halkına şunu söylüyoruz, yargının çağırması mı daha önemlidir, Başbakanın çağırması mı daha önemlidir?" diye konuştu.


“8 DAKİKALIK BİR DAVAYA GELMEYE VAKİT BULAMAMIŞTIR"


Davanın 8 dakika içinde bittiğini belirten CHP İstanbul İl Başkanı Salıcı, “8 dakikalık vaktini ayırmayan Topbaş, kendisi 150 trilyonluk bir satın alma yaparken vakit bulmuştur da 8 dakikalık bir davaya gelmeye vakit bulamamıştır" dedi.


“Kadir Topbaş'ın Başbakanın çağırmasını değil, İstanbul halkının çağırmasını ve yargının çağırmasını dikkate alması gerektiğini düşünüyoruz" diyen Salıcı, yargının çağırmasının Başbakanın çağırmasından daha önemli olduğunu düşündüklerini dile getirdi. Bir sonraki duruşmaya ise yine davullu-zurnalı ekip göndereceklerini söyledi.


3 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanana iddianamede Topbaş'ın, "görevi kötüye kullanmak" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor. İddianamede, "İBB, İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün, metrobüs projesiyle ilgili yaptığı alım hakkında iki otobüs firması seçeneğinden Capa City firmasının finansal şartlarının daha iyi olmasına rağmen Phileas otobüslerini tercih edilmesi suretiyle belediyeyi zarara uğrattığı, bu nedenle Kadir Topbaş'ın görevinin gereklerine aykırı davrandığı" belirtiliyor. İddianamede, şikayet konusu 50 adet metrobüsün alımında rekabetin sağlanmamış olduğunun açık olması ve soruşturma belgelerine göre, İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın olayda sorumluluğunun bulunduğu anlatılıyor.