CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfü Baydar, iki günlük ziyaret için Van'a geldi. CHP il binasında gazetecilerle bir araya gelen Baydar, bölgedekilerin sorunlarını dinleyip bunları Meclis'e taşımak için geldiğini söyledi. Van'ın kendisi için çok önemli olduğunu belirten Baydar, kendisinin Van'dan sorumlu milletvekili olduğunu söyledi. Başbakan'ın Türkiye'de sadece kendisi gibi düşünen insanların yaşadığı bir ülke yaratmak istediğini savunan Baydar, "Kendisi gibi düşünmeyen kendinden olmayan insanları tamamen sistemn dışında bırakan bir anlayışla hükümetmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir anlayışın devamlığılı olmamıştır. Hükümetler sadece kendileri için değil seçildikleri andan itibaren kendilerine oy veren vermeyen herkesin hükümetleridir" dedi.

Başbakan'ın tüm bölgeyi reddeden, bölgedeki çözüm anlayışını reddeden bir anlayış içinde olduğunu da belirten Baydar, "Bu anlayışla buradaki insanları ve özellikle burada siyaset yapan arkadaşlarımıza ciddi eziyet etmektedir. Bu sorunları yerinde görüp değerlendirip bundan sonraki süre içerisinde CHP olarak bizler de ne yapabileceğimizi ortaya koymaya çalışacağız. CHP olarak bölgede varız. Bu coğrafyayı seviyoruz. Bu coğrafya insanının Türkiye'yi sevdiğini biliyoruz" diye konuştu.

"ÇÖZÜM TBMM'DE DİR"

Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Baydar, Türkiyede insanları susturmakla, insanları görüşlerinden dolayı içerde tutmakla bir yol alınamadığını gördüklerini belirterek şöyle konuştu:

"Başbakan'ın ve hükümetin şu anki BDP'lilere aba altından sopa gösterir anlaşıyışını uygun görmediğimi söylemek istiyorum. Çözüm TBMM'dedir. Tartışmamız gerekiyor. Biz bu konuyu tartışmak için meclisi toplantıya çağırdık. Cevap vermediler. Biz bu konuyu tartışıp CHP'nin samimiyetini ortaya koyabilmek için elimizden geleni ortaya koyabilme gayreti içerisinde olacağımızı altını çiziyorum. Ben kişisel olarak görüşümü söylemek istiyorum. Silah bırakıldığı andan itibaren silahlar sustuğu andan itibaren bu coğrafyadaki insanlarımıza Ankara'da Aydın'ı temsil eden bir milletvekili olarak birarada yaşama koşulları için ne gerekliyse bu konuda katkı sunmaya hazır olduğumu ifade etmek istiyorum. Bakın Aydın'ın 493 köyü ve 276 köyümüzün şehidi var. Bunun çok büyük bir acı olduğunu biliyoruz. 20 yaşında aslan gibi insanların toprağa konmasının ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bölge insanınıda bu sıkıntılar karşısında ne acılar çektiğini biliyoruz. Şunu ifade etmek istiyorum. Silahların sustuğu andan itibaren, Türkiye'nin çözemeyeceği hiçbir problem yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda hepbirlikte el ele tutuşarak bu ülkeyi beraber kurmuşsak bundan sonraki süreçte de bir arada yaşamanın koşullarını neden oturup konuşmayalım. Bunların tartışılmasından yana olduğumu kişisel olarak belirtmek istiyorum."