Milletvekili Mehmet Şeker, TBMM'ye verdiği teklifle Türk Ceza Kanunu'nda çocukların cinsel istismarı ile ilgili düzenlemedeki yaş sınırının, Türk Medeni Kanunu ve Çocuk Koruma Kanunu'nda bireyin çocuk olarak değerlendirilmesini sağlayan yaş sınırı ile aynı seviyeye getirilerek, kanunlar arasındaki çelişkinin de ortadan kaldırılmasının amaçlandığını açıkladı. Milletvekili Şeker, erken yaş evliliklerinin, evlendirilen bireyden başlayarak domino etkisiyle tüm toplumda olumsuz sonuçlar yarattığını söyledi. Türkiye'de 18 yaş altında yapılan evliliklerin toplam evlilikler içindeki oranının yüzde 40'a, çocuk gelin sayısının ise 5.5 milyona ulaştığını kaydeden Şeker, Türk Medeni Kanunu ve Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik yapan kanun teklifinin gerekçeleri hakkında şunları söyledi:

"Fiziksel ve ruhsal gelişimini tamamlamadan evlendirilen kız çocukları eğitimsizlik, yoksulluk, cahillik ve bağımlılık çukuruna itilmekte, fiziksel, duygusal ve cinsel şiddete maruz kalmaktadırlar. Erken yaş evlilikleri çocukların cinsel istismara ve fiziksel şiddete maruz kalmalarının ortak nedenlerinden biri erken yaşta yapılan evliliklerdir. Bunun getirdiği bir diğer olumsuzluk ise erken yaş gebelik ve doğum ile birlikte ortaya çıkan anne ve bebek ölümlerindeki artıştır. Erken yaş gebeliklerinde, gebelik ve doğuma bağlı anne ölümleri 4 kat fazladır."

UYUŞMAZLIK GİDERİLECEK

Erken yaş evliliklerinin kız çocuklarının eğitim hakkını kullanabilmesinin, istihdama ve sosyal hayata katılabilmesinin önünde büyük bir engel olduğunu ifade eden Şeker, yasa teklifiyle ilgili değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

"Türk Medeni Kanunu'na göre erginlik için 18 yaşının doldurulması gerekiyor. Çocuk Koruma Kanunu'na göre ise 18 yaşını doldurmamış birey 'çocuk' olarak tanımlanıyor. Diğer taraftan, Türk Medeni Kanunu'nda evlilik için yaş sınırı 17 olarak belirlenmiş, olağanüstü koşullarda ise hakim onayıyla 16 yaşında da evliliğin yolu açılmıştır. Türk Ceza Kanunu'nda yer alan '15 yaşını doldurmuş bir kız çocuğuyla evlenen kişinin, şikayet üzerine, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı' hükmüyle ise evlilik yaşı zımni olarak 18 yaşın altında tutulmaktadır. Yine Türk Ceza Kanunu'nda çocukların cinsel istismarına yönelik suçlar açıklanırken, 'çocuk' 15 yaşını tamamlamamış birey olarak tanımlanmaktadır. Kanun teklifi ile evlilik yaşının 18 çekilmesi ve konuyla ilgili kanunlar arasındaki uyuşmazlıklar da giderilmektedir."