İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda talep bölümünde söz alan tutuklu sanık Mehmet Haberal, "Ben Mehmet Haberal CHP Zonguldak milletvekiliyim" diyerek sözlerine başladı. Haberal, "Biz burada millet adına karar veriyoruz' diyorsunuz. Ben ve Sayın Balbay da millleti ve millet iradesini temsil ediyoruz. Siz Balbay'a 'Tutukluyken seçildiniz' dediniz. Ama geriye doğru baktığımızda Merhum Osman Bölükbaşı örneğini görüyoruz. Sebahat Tuncel de tutukluyken seçildi ve tahliye edildi. O zamandan bu yana anayasa ve yasalar değişmedi. Değişen ne oldu da biz binlerce insanın oyuyla seçilmemize rağmen neden hala buradayız" dedi.


"HAKİMLİK VE HEKİMLİK İNSAN HAYATIYLA İLGİLİ"


Hekimlik ve hakimlik mesleklerinin doğrudan insan hayatıyla ilgili olduğunu söyleyen Haberal, "Hastam karşıma geldiğinde onun hastalığıyla ilgili tetkikleri yapıp, tedavisini yaparım. Hastamı bir dakika daha fazla yaşatabilmek için tıbbın bütün imkanlarını kullanırım. Adalet mülkün temeli ise hakimin görevi de karşısına gelen sanıkların suçunu ispat edip cezasını vermektir. Eğer suçu varsa. Hakim ve hekimin görevleri insanları biran önce topluma kazandırmaktır. Ben 2009 yılından beri 'Suçum ne' diye soruyorum. İddia makamı iddiasını ispatla mükelleftir. İddia makamı iddiasını ispat eder. Sonra somut delil, belge ve bilgilerle gerekeni yapmaldır. Bugüne kadar böyle bir şey ispat edilmedi. Yasalarda somut veri olması ve hakimlerin gerekçelerini yazması gerektiği vurgulanıyor. Ama gördük ki sizler, hepimizi aynı gerekçelerle aynı sepetin içine koyuyorsunuz" dedi.


"ODUN ATEŞİNDE DERS ÇALIŞAN KARDA ÇIPLAK YÜRÜYEN HABERAL'IM"


"Acaba hanginiz cezaevi koşullarını gördünüz" diye mahkeme heyetine soran Haberal "Bu insani duygularımla ve insanlıkla bağdaşan bir ortam değildir. Ben bunu kendime işkence olarak görüyorum. Ben odun ateşi ışığında ders çalışan, karda çıplak yürüyen Mehmet Haberal'ım. Şimdi lazerle çalışıyorum. Ben dünyada ve Türkiye'de ilklere imza atmış Mehmet Haberal'ım. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin eseridir. Bize bunları emanet eden Atatürk'ün eseridir. İçinde bulunduğumuz ortam 21. yüzyıl ortamına yakışmıyor. Ortadoğu Organ Nakli Derneği Başkanı'yım. Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı beni ziyaret ediyor ve bana danışıyor. Onlar Türkiye'ye gelip benim hapiste olduğumu görüyorlar. Adalete sahip çıkmak zorundayız. Adaletin olmadığı yerde anarşi olur" diyerek konuşmasını tamamladı.

Duruşma sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.


(BB)