Yalçınkaya, ilgili Bakanlar Kurulu Kararına göre; 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılında öğrenimine devam eden veya yeni kayıt yaptıracak birinci öğretim ve açık öğretim öğrencilerinden katkı payı alınmayacağı, bu öğrencilerden alınması gereken öğrenci katkı payı tutarlarının devlet tarafından karşılanacağının belirtildiğini hatırlattı. Alınan kararın öğrencileri ve ailelerini oldukça memnun ettiğini, ikinci öğretimde eğitimlerine devam eden öğrenciler ve velileri ise bu durumdan yararlanamayacakları nedeniyle üzüntü duyduklarını belirten Yalçınkaya, "herkes tarafından bilinmektedir ki; ikinci öğretimde eğitimlerini sürdüren öğrencilerin harçları, birinci öğretimde eğitimlerini sürdüren öğrencilerin harçlarından kat kat fazladır. Bu öğrencilerin içerisinde bulunan binlerce yetim-öksüz çocuklarımız çok zor koşullarda eğitimlerini sürdürmeye çalışmaktadır" dedi.

Yalçınkaya soru önergesinde şu konulara açıklık getirilmesini istedi:

1- Yaklaşık 1 milyon 525 bin birinci öğretim öğrencisi ile 1 milyon 951 bin açık öğretim öğrencisinin harçları kaldırılırken, ikinci eğitim de okuyan öğrencilerin harçlarının kaldırılmasına neden gerek duyulmamıştır? İkinci öğretimde okumakta olan öğrenci sayısı nedir? İkinci öğretimde okumakta olan öğrencilerden yetim-öksüz olan ve harç yatıran çocuklarımızın sayısı kaçtır?

2- Birinci öğretim ve açık öğretim öğrencilerinden 2011-2012 eğitim öğretim yılında alınan harç miktarı toplam tutarı nedir?

3- İkinci öğretim öğrencilerinden 2011-2012 eğitim öğretim yılında alınan harç miktarı toplam tutarı nedir?

4- Birinci öğretim öğrencilerinin harç miktarı 284 TL. ile 591 TL arasında değişirken, ikinci öğretim öğrencilerinin harç miktarları 770 TL ile 4268 TL arasında değişmektedir. Görüldüğü üzere; ikinci öğretim öğrencilerinin harçları oldukça yüksektir, dolayısıyla bu öğrencilerin harçlarının da kaldırılması gerekirken kaldırılmamıştır? Bu durumun nedeni ve gerekçeleri nelerdir? İkinci öğretim öğrencilerinin harçlarının kaldırılmasının Devletimize maliyeti ne kadar olacaktır? Bu öğrencilerin harçlarının kalkması neticesinde devlet bütçesinin zarar edeceğimi düşünülmektedir?

5- Anayasamızda; her Türk vatandaşının temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanacağı ve devlet organlarının ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla öğrenciler ve aileler arasında huzursuzluğa yol açan bu ayrımcılığa neden göz yumulmuştur? Bu duruma ne zaman son verilmesi düşünülmektedir?