Elazığ'ın Karakoçan İlçesi'nden geçen Peri Suyu üzerinde yapımı devam eden Pembelik Baraj inşaatı ile arazilerinin yok pahasına kamulaştırıldığını savunan köylüler, 13 aydır çadır kurup barajı protesto ediyor. Peri Suyu üzerine yapılması planlanan Pembelik Barajı dahil 6 barajını protesto için köylülerin kurduğu çadırı ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur ve Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, dün geceyi çadırda köylülerle birlikte doğa nöbeti tutarak geçirdi.

'EKOLOJİ SEÇMELİ DERS OLSUN'

CHP'li Melda Onur, yapımına başlanan ve 2013 yılında tamamlanması plananlanan Pembelik Barajı'nı protesto eden köylülerle birlikte olmanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Onur, "Peri Suyu'nda nöbet tutan arkadaşlar, çevreci dostlarla sürekli diyalog içerisineyiz, böyle bir fikir oluştu. Bu önce bir fikir olarak çok güzeldi, şimdi burada olmak şahaneymiş. Bu akşamı çevre gününü bir salonda temasız laflar söyleyerek bir anlamı olmayan kutlamayı yapmaktansa, burada doğanın içinde doğa kıyımcılarına karşı geçirmek çok daha iyi. Dünyada ki çevre hareketi, Türkiye'deki çevre hareketi anlatılmalı, bana göre doğru olanı budur. Çevre günü diye bir günde çocuklara şiir okutmak, resim çizdirmek değil, hayat boyu ekolojik nasıl yaşanır? Doğa döngüsü nedir? Çevre gününde bunlar anlatılmalı. Keşke seçmeli ders olsaydı. Ama ben Meclis Çevre Komisyonu üyesi olarak bu fikrimi komisyon başkanı ile de paylaştım. Ekoloji seçmeli ders olsun diye bir öneride bulunacağız" dedi.

'GÖREVLİLER YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARINI UYGULAMIYOR"

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararı almasına rağmen barajı yapan firmaya ait görevlilerin kimlik kontrolü yaptığını söyledi. Görevlilerin, Danıştay kararına rağmen görevlilerin hukusuz tutumunu, köylüler ile birlikte ziyaret ettikleri Karakoçan Kaymakamı ve Cumhuriyet Başsavcısı'na illettiğini ifade eden Aygün, şunları söyledi:

"Köylüler ile birlikte Karakoçan Kaymakamı ve Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştük. Kaymakam'a köylülerin sıkıntılarını ilettik. Cumhuriyet Savcısı'na daha önce suç duyurusunda bulunmuştuk. Peri suyunda onlarca köyü etkileyen baraj çalışmaları hakkında Danıştay'ın ilgili dairesi yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Bugün burada şirkete bağlı sivil görevlilerin kimlik kontrolü yapması, köylülere şiddet uygulaması, her türlü hukuksuzluğunu, ilçenin en büyük idare amiri olan kaymakama bildirmek önlem alınmasını sağlamak ve Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararının neden uygulanmadığını, yetkili ve sorumlu Cumhuriyet Başsavcısı'na sormak için geldik. Hem halkın şikayetlerini, baraj hakkında verilen kararın hayata geçirilmemesinin, yargı kararının idare tarafından sistematik olarak ihlal edilmesinin, vatandaşın devlete ve yargıya güvensizliğini aktardık. Bu görüşmelerimize bizzat vatandaşlar yöre dernek başkanları katılmaları yararlı oldu."

'DANIŞTAY BAŞKANI KENDİNE ÇEKİ DÜZEN VERSİN

Danıştay Başkanı hakimini, ismini vermeden eleştiren Aygün, "Hükümetin sinematik olarak eğer yargı kararlarını uygulanmaması yönünde tavır alırsa, Danıştay'ın başında ki hakim, 'Yürütmeyi durduruyoruz durduruyoruz da ne oluyor?' gibi abuk subuk demeçler vermeye devam ederse, Türkiye'de korkarım ki hiç kimse yargıya güvenmez. Çünkü Danıştay Başkanı'nın görevi verilen bir kararın uygulamasını denetlemektir, yakınmak değildir. Kendi kararını şaibeli, kuşkulu hale getirmek değildir. Buradan Danıştay başkanını eleştirmek istiyorum. Danıştay Başkanı verilen yargı kararlarını idare tarafından uygulanmadığı demeci, bir bahane olarak kullanılmaktadır. Kendisine Karakoçan'da çeki-düzen vermeye davet ediyorum" dedi.