Gürsel Tekin, Yozgat'ta partisinin il kongresine katıldı. Yolda aracının iki kez arıza yapması sonucu kongreye geç katıldığını hatırladan Gürsel Tekin, "Bir de gelirken 'Herhalde Yozgat’ta da duble yollar olur' diye düşünmüştüm. Çünkü Yozgat’ın önemli iki siyasetçisi sayın Cemil Çiçek ve Bekir Bozdağ. Galiba karayollarını kullanmıyorlar, hava yoluyla geldikleri için yolları da çok kötü. Buradan sayın Bakan'a ve Meclis Başkanı'na çağrı yapıyorum. Duble yollarla övünüyorsunuz, bir gün Yozgat’a ne zaman sıra gelecek, onun da cevabını verin" dedi.

"TÜRKİYE, İŞ KAZASI KONUSUNDA NEREDEYSE DÜNYA BİRİNCİSİ"

Türkiye’de son günlerde özellikle Erzurum’da, Zonguldak Çaycuma ve Ankara'da hayatını kaybeden çok sayıda yurttaşın bulunduğunu hatırlatan Tekin, "Erzurum’da 5 kişi donarak can verdi. Ankara’da doğalgaz kullanma imkanı olmadığı için devletin kendisine vermiş olduğu zehirli kömürü kullanırken 5 kişi hayatını kaybetti. Çaycuma’da 15 yurttaşımız derelerde boğuldu. Sayın Başbakan'ın özellikle İstanbul Ayamama Deresi patlarken söylemiş olduğu çok güzel bir laf var. Onu buradan kendisine hatırlatmak istiyorum; 'Derelerle oynamayın, derelerin intikamı ağır olur.' Ey Sayın Başbakan, bakanlar kurulu, devletin yetkilileri valiler, kaymakamlar, akşam uyurken elinizi vicdanınıza koyuyor musunuz hiç?" diye konuştu. Tekin şöyle devam etti:

"Hani biz dünyada gelişmiş ekonomilerde 16'ncı sıradaydık? 16'ncı sırada olan bir ülke iş kazası konusunda dünya birincisi neredeyse. Seçim döneminde helikopterleri alıp, 'Ey Erzurumlular 24 saat bu helikopterler emrinizde' derken, orada 5 yurttaşa o helikopterleri niye göndermediniz? Ankara’nın göbeğinde o yoksula zehirli kömürleri kim verdi, soruşturdunuz mu? Bu nasıl vicdandır? O köprünün orada olmayacağını, çökeceğini bütün insanlar söylerken, siz nasıl olur da cilayla kapatırsınız ve 15 insan hayatını kaybeder? Hiç mi sorumluluklarınız yok, hiç mi vicdanınız yok?"

YÜZYILIN YOLSUZLUĞU DÜN AKLANDI

Ülkede AK Parti'ye, iktidara, Başbakan'a bir şey söyleyip, sorgulamanın suç haline dönüştüğünü savunan Gürsel Tekin, "Bu deniz feneri, Avrupa'da, Almanya'da yüzyılın yolsuzluğu olarak anıldı. Yüzyılın yolsuzluğu dün aklandı. Hepimizin gözü aydın. Türkiye'de yolsuzluğun bedeli yok. Yolsuzluk yapabilirsiniz, çalabilirsiniz, organize işlere katılabilirsiniz, yeter ki AK Parti'ye bir şey söylemeyin. Bu ülkede AK Parti'ye, iktidara, başbakana bir şey söylemek, sorgulamak suç haline dönüştü. Yüzyılın davası, bütün belgeleriyle kanıtlanmış, ama öbür tarafta sosyal belediyecilik yapan ya da düşüncelerini ifade ettiği için günlerdir, aylardır cezaevinde yatanlar var" diye konuştu.

SINIRA 15 GÜNDE ŞEHİR KURDU

Konuşmasında Van depreminde onlarca insanın hayatını kaybettiğini de anlatan ve oradaki barınma sorununa değinen Tekin, şunları söyledi:

"6 ay içerisinde o insanların barınabileceği imkanları yapamayan iktidar, 15 günde sınırda bir şehir kurdu. Ey vicdansızlar, o çadırlarda bebekler yanarken niye bu hassasiyeti göstermediniz de talimat alınca 15 gün içerisinde şehir oluşturdunuz? Demek ki imkan ve olanaklarınız var. Bütün bu imkansızlıkları ve olumsuzlukları aşacak bir tek kurum var. Ne yazık ki sivil toplum örgütleri, üniversiteler susturuldu. Tek güvence Cumhuriyet Halk Partisi kaldı."

Basının, medyanın gündeminde olmamasına rağmen iç sorunların gittikçe büyüdüğünü belirten Gürsel Tekin, şöyle devam etti:

"Dış politikada da Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir rezaletle karşı karşıyayız. Daha dün kol kola gezdikleri, 'Kardeşim' dedikleri, 'O coğrafyada sıfır sorunlarımız var' dedikleri ülkelerle şimdi hangi boyuta geldiğimizi hepinizin görmesi lazım. Oradaki sorunların tamamı bizim iç barışımızı da etkileyecektir. İran’daki sorun, Suriye ve Irak'taki sorun Türkiye’yi yakından ilgilendiren sorunlardır. Anlamakta zorluk çekiyoruz, nedir bizim düşmanlığımız bunlarla. Yani Türkiye’yi yönetenler 'İnsan hakları' diyor. Gözünüz kör müdür, kardeşim Ortadoğu coğrafyasına bakın nerede insan hakları var da Suriye kalmış geri. Dert insan hakları sorunu değil, dert egemen güçlerin taşeronluğunu yapmaktır başka hiçbir şey değildir. Gerçekten sıkıntılı bir süreç var bunu hep beraber aşacağız."



HG(AY/SS)