CHP'li Koç, 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 32 sene geçmesine rağmen, bugünkü siyasi şekillenmelere ilham kaynağı olduğunu öne sürdü. Darbe dönemini 'Bir kara faşizm dönemi' olarak nitelendiren Koç, darbeyle örgütsüzleştirilen, susturulan, sindirilen, hak aramayı, sorgulamayı unutan, unutturulan bir toplumun geliştiğini savundu. CHP'li Koç şunlar söyledi:

"Tarikat, ticaret, siyaset ortaklığının Türkiye’nin varlıklarını yağmaladığı bir dönemi açan tarih 12 Eylül, küreselleşmenin tüm taleplerine açık bir vatan toprağı, insan kaynağı ve bir ekonomik düzen. Bugün de AKP karanlığı ile prangaya alınan bir siyasi fotoğraf aynı zamanda 12 Eylül. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti kavramlarının tümünün hazmettirilerek içinin boşaltıldığı bir süreçten bahsediyorum 12 Eylül’den bugüne kadar geçen zaman dilimi için. 12 Eylül faşizmi sonrasının yaşamını, işini, aşını, tümüyle geleceğini kaybeden tüm 12 Eylül kurbanlarını bir kere daha saygıyla anmak istiyorum. 12 Eylül darbe hukukundan arta kalanların temizlenmesi için hazırladığımız bir demokrasi paketi vardı. Bununla ilgili henüz kapsamlı bir düzenleme yapılmamıştır, adım atılmamıştır. 12 Eylül’ün edebiyatını yapanlar, bugün demokratikleşme adına 12 Eylül’ün bıraktığı yargı mirasını maalesef kullanmaya devam ediyorlar."

'12 EYLÜL 1980'DE DİYARBAKIR CEZAEVİ, BUGÜN SİLİVRİ ZİNDANI'

CHP'li Koç darbe dönemiyle günümüzdeki siyasi yapıyı kıyaslayarak, Türkiye'nin tanklı, toplu, üniformalı bir faşizmden bugün tek adamın yürütmeyi, yasamayı, yargıyı kontrol ettiği, sivil dayatmanın yaşamın her alanında yaşandığı sivil, otoriter, baskıcı yeni bir duruma geçtiğini iddia etti. Bu durumda 'Ne değişti Allah aşkına?' diye soran Koç şunları kaydetti:

"12 Eylül 1980’de Diyarbakır cezaevi, bugün Silivri zindanı. 12 Eylül’de Mamak zindanı bugün Hasdal cezaevi. 12 Eylül’de sıkıyönetim mahkemeleri, devlet güvenlik mahkemeleri, bugün özel yetkili mahkemeler, özel yetkili savcılar, maskelenerek çıkartılan ismiyle de terörle mücadele mahkemeleri. Söylemlere bakalım. 12 Eylül 1980’de 'asmayalım da besleyelim mi?' diyen bir mantıktan, 2012’de 'yargıya talimat verdim' mantığına uzanan bir süreç. Özetle 12 Eylül 1980 Kenan Evren'inden 2012 Recep Tayyip Erdoğan'ına. Değişen farklı bir şey yok Türkiye’de. Bundan sonrasında başkanlık sistemine geçiş iddialarıyla beraber, kendi yakın arkadaşlarıyla bile iktidarı paylaşmaya niyeti olmayan dikta heveslisi bir 2012 model Başbakan'dan bahsediyorum."



DHA(BY/COŞ)