Mehmet Akif Hamzaçebi, milletvekilleri Ali Özgündüz, Celal Dinçer, Mevlüt Aslanoğlu ve Mahmut Tanal ile birlikte Silivri Cezaevi önünde basın açıklama yaptı. Silivri’de görülen davalarda masumiyet karinesinin ve adil yargılanma hakkının hiçe sayıldığını belirten Hamzaçebi, “Bu davalar, insanlarımızın, Türk insanının, Türkiye Cumhuriyeti demokrasisinin temeline dinamit koymuş olan davalardır. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği davalardır. Umarım yargıçlar adelete, vicdanlarına ve hukuka göre karar versinler. Aksi halde bu davalar milletten ve tarihten geri dönecektir. Bu davaları açanlar tarih önünde sorumlu olacaktır" diye konuştu.


"MASUMİYET KARİNESİ, AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR"


Hukuk devletinde yargıçların adalet dağıtmak için var olduğunu, Silivri’de hukukun ayaklar altına alındığını belirten Hamzaçebi,  şunları söyledi:


“Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası hukuk ve evrensel insan hakları sözleşmesinin çok temel bir kurumu olan masumiyet karinesi ve adil yargılanma hakkı burada yargıçlar eliyle ihlal edilmektedir. Masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı Silivri mahkemelerinde ayaklar altına alınmıştır. Hukukun kavramları burada ters düz edilmiştir. İddia makamı iddiasını ispatla yükümlü iken, Silivri’de yargıçlar iddialarını ispatla yükümlü görmemektedir. Bunun yerine sanıklar masumiyetlerini ispatla yükümlü kılınmış, masumiyetlerini ispatlamak için can hıraç biçimde çırpınmaktadırlar. Bütün hukuk sistemlerinde şüphe sanıkların lehine iken Silivri’de şüphe savcı ve hakim lehinedir ve bu şekilde yorumlanmaktadır. 12 Eylül hapisanalerinde işkence aletlerinin yerini Silivri’de iddianameler almıştır."


ÖZGÜRLÜK TALEPLERİNİN ÖNÜNDE HİÇ BİR GÜÇ SİSTEM DURAMAZ


Berlin duvarının yıkılmasında insanlığın özgürlük talebinin etkin olduğunu anlatan Mehmet Akif Hamzaçebi, “Berlin duvarı bundan 23 yıl önce yıkıldı. Berlin duvarını yıkan insanlığın özgürlük talebi idi. Özgürlük taleplerinin önünde hiç bir güç sistem duramaz. Silivri cezaevinde özgürlük taleplerinin önüne duvar örülmek istenmektedir. Bu duvarı örmeyi hiç kimse başaramayacaktır. Bugün Silivri’de Türkiye Cumhuriyeti’ne, adalete, hukuk sistemine ve TSK’ya pusu kurulmuştur. Bu pusuyu hazırlayanlar kendileri bu oyunun içine düşecektir. Bundan 2500 yıl önce Socrates’i halk adına yargıladıklarını söyleyen 502 hakim nasıl hatırlanmıyorsa, Galileo dünya dönüyor dediği için yargılayan hakimler nasıl hatırlanmıyorsa Silivri hakimleri de hatırlanmayacaktır" dedi.


“MECLİS TOPLANMALI"


Şırnak’taki terör saldırısına da değinen Mehmet Akif Hamzaçebi, şöyle konuştu:


“Ankara’da adli yılın açılışı kutlanırken terör Türkiye’nin güneydoğusunda sivil, asker ayrımı yapmaksızın can almaya devam ediyor. Başbakan’ın terör karşısında hiçbir projesi yoktur. Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar durumu idare etmeye çalışıyor. CHP olarak terörün siyaset ve partiler üstü olarak değerlendirilmesi konusunda ısrarlıyız. Bugün ‘Kürt sorunu’ veya ‘terör sorunu’ hangi ismi verirsek verelim, bu sorun terör örgütünün elinde rehinedir. Bu rehineyi terör örgütünün elinde kurtarıp demokratik bir ortamda tartışmayı gerçekleştiremediğimiz sürece terör maalesef can almaya devam edecek. Başbakan varsa çözüm önerisini açıklasın yoksa TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in çağrısı ile meclisi toplayıp bu sorunu terör örgütünün elinden alalım."


Hatay’daki Apaydın kampına ilişkin bir soruya ise Hamzaçebi,“Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde Suriye’ye müdahale etmek üzere gidip gelen bir grup vardır ve bu grup Apaydın kamplarında kalmaktadır. Mültecinin sivil asker ayırım yoktur. Kamp mülteci kampı ise herkese açık olur. Yüce Divan gibi bir ihtimalin ortaya çıkması üzerine 'İnsan Hakları Komisyonu gelsin incelesin' diyecekler ancak CHP böyle bir mizansenin içinde olmayacaktır" yanıtını verdi.


CT (MK) (FOTOĞRAF)