CHP Kocaeli il binasında basın açıklaması yapan Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Türkiye'nin yanlış dış politika izlediğini savunan Güneş, "Türkiye ne yazık ki ağır bir terör baskısı altında zorlanmaktadır. Kendisi de bunu görmektedir. Türkiye yanlış dış politika izlemektedir. Türkiye'de bugün olağanüstü bir terör baskısında olmasının etmenlerinden bir tanesi bölgede dış politika ve diger komşu ülkelerle ilişkisinin gerilmesinin tabiki önemli bir katkısı ve etkisi vardır. Bunda hiç kuşku yoktur. Bu katkının bu etkinin mutlaka bölgemizdeki ve komşularımız olan diğer ülkelerde ilişkilerimizi geliştirerek oraya barışın oraya daha ileri bir demokrasinin gelmesini sağlayarak onlarla huzur içersinde bu bölgede yaşarsak kendi ülkemize doğru yöneltilen bu terör tehdidinde yenmemiz daha kolay hale gelecektir" dedi.

Başbakan Erdoğan'ı ciddiyete davet etmek kendilerinin görev ve sorumluluğu olduğunu söyleyen Güneş konuşmasına şöyle devam etti:

"CHP'nin bu ikazları karşısında Başbakan'ın 'Siz saygısızsınız' demesini asla doğru bulmuyorum. Çünkü CHP, Sayın Kılıçdaroğlu ve ailesi, Bodrum'da Esat ve ailesiyle tatil yapmamıştır. Ama Başbakan yapmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu Esat ile birlikte ortak basın ve ortak bakanlar toplantısı yapmamıştır. Ama Sayın Başbakan yapmıştır. Dolayısıyla bunları ciddiye almak mümkün değildir. Başbakan'ı ciddiyete davet etmek bizim görev ve sorumluluğumuzdur."

KENDİSİ YAPTI O HATAYI

Türkiye'de terörün 2002 ile 2012 yılları arasında artış göstermesiyle ilgili Başbakan Erdoğan'ın iki elini başının arasına alarak 'Ben ne yaptım' diye düşünmesi gerektiğini söyleyen Güneş, şunları söyledi:

"CHP'yi BDP ile aynı çizgide, göstergede ve doğrultuda göstermek doğru değildir. Biz CHP olarak sınırlarımıza kırmızı halılar sererek 'açılım' adı altında PKK'lıların nasıl aklanacağını stratejisini veya politikasını ne güddük, ne önerdik. Hem kendisi yaptı o hatayı. Hem de bugün o çamuru CHP üzerine atmaya çalışıyor. Sayın başbakan Şam'a gidip namaz kılacakmış. Selahattin Eyyübi'nin kabir başında Fatiha okuyacakmış. Daha önce de Suriye'yi ziyaret etti. O zaman niye bunları yapmadı? Şimdi mi aklına geldi? Yani bana kalırsa herkesin kendi inancı kendisine ait ama Sayın Başbakan eğer gerçekten dua etmek bir zafer namazı kılmak istiyorsa Kandil'den ülkemize gelen bu inanılmaz taaruz ve terör karşısında bence terörü yenerek bir zafer namazı kılmakta çok daha büyük yarar var diye düşünüyorum."

GÜNDÜZLERİ SİLAHLI GECELERİ KÜLAHLI SINIRI GEÇİYORLAR

Apaydın kampında kalanların gündüzleri silahlı, geceleri külahlı bir şekilde sınırı geçtiklerini söyleyen Güneş, şöyle konuştu:

"İçine girilememesi asla kabul edilemez. Diğer kamplarla aynı deniyorsa ki, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı çıkışta öyle demişti. 'Diğerlerinden hiç bir farkı yokmuş' dedi. E o zaman biz niye giremedik?  O zaman niye böyle bir farklı statümüz var diğerlerinden farklı değilse? Şimdi iddia açık. Apaydın kampında kalanlar gündüzleri silahlı geceleri külahlı bir biçimde Suriye sınırı geçip savaşıp tekrar geldikleri söyleniyor. Bunun doğru olmadığını söylemek için Birleşmiş Milletler normlarına göre bu kamp eğer içinde şuandaki kendisinin sivil olduğunu birdaha kesinlikle askerlikle alakası olmayacağını söyleyen insanlar varsa sınırdan çok öteye taşınması gerekirdi. Bunu Birleşmiş Milletler Bölge Yüksek Komseri de ifade etti. O kamp ne hukuki açıdan, ne fiili açıdan ne de Türkiye'nin dış politikası açısından kabul edilebilecek bir çerçeve bir manzara göstermiyor."



YE(MB/SS)