Diyarbakır CHP İl Başkanı Muzaffer Değer, "Dersim'de yaşananlardan dolayı özür diliyorum" şeklindeki açıklamasının ardından, 23 Kasım 2011 günü CHP Genel Merkezi tarafından görevden alınmıştı. Genel Merkez'in atadığı Muzaffer Sayın ve yönetimi, 45 gün içinde kongre yapmadığı gerekçesiyle görevden alınan eski İl Başkanı Muzaffer Değer'in şikayeti ile Diyarbakır 2'nci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, partinin Diyarbakır il yönetimine kayyum atandı. 

Daha sonra 25 Şubat günü yapılan kongrede CHP İl Başkanlığı'na Medeni Seyrek seçildi. Ancak Seyrek ve Yönetim Kurulu üyeleri, Genel Merkez tarafından, seçildikten 4 gün sonra 29 Şubat günü görevden alındı.

Görevden alınan Medeni Seyrek, bugün parti binasında düzenlediği basın toplantısında MYK kararıyla görevden alındığını açıkladı.

25 Şubat tarihinde kongre ile seçildiklerini hatırlatan Seyrek, 28 Şubat'ta mazbatasını aldığını, 29 Şubat tarihinde de MYK kararı ile görevden alındığını söyledi. CHP Genel Başka Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'na tepki gösteren Seyrek, eski il başkanı Muzaffer Değer'in Genel Merkez tarafından görevinden alındıktan sonra Muzzafer Sayın'ın atandığını hatırlattı. Seyrek, "Muzaffer Sayın'ın atanmasından sonra mahkemenin kararıyla il başkanlığı kayyuma devredilmiş ve tüzük gereği 45 gün içerisinde il yönetimimiz kongreye gitmiş ve talep üzerine il başkanlığına aday olmuş ve seçilmiştim. Buraya kadar her şey normal ve doğal mecrasında gelişmiştir. Burada normal ve etik olmayan tamamen haksızlık ve adaletsizlik duyguları üzerine düşünce, inanç ve idoolojisini şekillendirmiş olan CHP Genel Başkan Yardımcımız sayın Sezgin Tanrıkulu'nun isteği ve dayatması sonucunda önceki akşam yapılan MYK toplantısında görevden alınmam kararı alındığı ve bu kararın il başkanlığımıza gönderildiğini duydum" dedi.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve partinin hiçbir yetkilisiyle sürtüşmesinin olmadığını ifade eden Seyrek, "Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun bölgeye ve ülkeye yönelik yürüttüğü tüm politika ve hizmetlerini destekliyor ve kutluyorum. Öyle inanıyorum ki sayın Sezgin Tanrıkulu, Genel Başkanımızı ve parti yönetimini kindar ve art niyetini gizleyip koyun postuna girerek yanlış yönlendirmiş ve yanlış bilgilendirmiştir. Bu nedenle sayın Tanrıkulu'nun şahsıma yönelik kindar ve etik dışı tutumunu anlamış değilim. Eğer burada yargılanması ve sorgulanması gereken biri varsa o da sayın Tanrıkulu'dur. Kürt sorunun çözümünün ve Kürt siyasetinin dizayn edildiği yer olan Diyarbakır'da aday olmayıp, garanti milletvekili seçilmek için İstanbul'dan aday seçilen sayın Sezgin Tanrıkulu'nun, Diyarbakır'da sahip olduğu oy potansiyeli de ortadadır" dedi.

TANRIKULU'NA SUÇLAMA

Tanrıkulu'nun şahsi çıkarları için aday olduğunu ileri süren Seyrek, Wikileaks belgelerinde Tanrıkulu için sık sık 'ajanlık' yaptığı sözlerinin yeraldığını söyledi. Seyrek, "Şahsi çıkarları için aday olan ve bugünlerde 'ajanlık' iddiasıyla Wikileaks belgelerinde adı sık sık geçen sayın Tanrıkulu'nun, şimdiye kadar Kürt sorunun çözümüne, ülkeye ve toplumsal barışın sağlanmasına ne katkısı olmuştur? Yahu adama sormazlar mı; 'Senin MYK üyen ve genel başkan yardımcı olan adamın anası bile kendisine, kendi köyünde oy vermemiş.' Hangi yüzle bu gerekçeyle il başkanını görevden alıyorsun ki?" dedi.

TANRIKULU İSTİFA ETMEMİ İSTEDİ

CHP'li olduğunu, partideki sosyal statüsü ne olursa olsun hizmete devam edeceğini kaydeden Medeni Seyrek, görevden alanma gerekçesinin de tüzüğün 43'üncü maddesine göre görev yapmadığının gösterildiğini dile getirdi. Seyrek, "Mazbayatı almamla, görevden alınmam arasında 1 gün geçti. İlçe başkanları ve parti yöneticileriyle diyaloga geçtik. Bugün ilçe başkanları ve parti yöneticileriyle toplantı yapacaktık. Önceki gün Sezgin Tanrıkulu, beni cep telefonuyla arayarak istifa etmemi istedi. İstifa etmezsem görevden alınacağımı söyledi. Ardından da görevden alındığıma dair MYK kararı faks geçildi" dedi.