CHP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler bazı toplantılar için geldiği İzmir’de DHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Birgül Ayman Güler, içtüzük değişikliği ile iktidarın TBMM’yi de korkutma noktasına geldiğini ileri sürerek, şunları söyledi:

“İktidar TBMM’de konuşulmasını istemiyor. İktidarın yaptığı herhangi bir uygulamaya, aldığı bir karara ilişkin milletvekillerinin yasayla verilmiş yetkileri var, o da soru sormak. Buna yasamanın yürütmeyi denetlemesi denir. Salı günü tüm gün bu işe ayrılmıştır. Meclis için bu gelenekseldir. Bunu salı günü iki saatle sınırlandırmak gibi bir değişikliğe gidiyorlar. Yasama yürütmeyi haftada bir gün boyunca değil bir gün iki saat sorularıyla denetleyebilir. Onun dışında denetleme hakkı elinden alınıyor. TBMM içinde sıkıştırılmış muhalefeti, TBMM’de de konuşamaz hale getiriyor. İçtüzükteki bu değişikliği reddettik. Meclis kürsüsünü beş saat koruma altına aldık. Eylem, beş saatin sonunda Meclis Başkanı Cemil Çiçek tarafından adeta AKP’li milletvekillerine işaret verilip onların bizim üzerimize saldırmasıyla bitti. Parlamenter demokrasi büyük yara aldı. Cemil Çiçek, TBMM’yi yönetme hakkını yitirmiştir. Bazı AKP’li kadın milletvekillerinin bize yönelik sözlerini duysaydınız şaşırırdınız. O kavgada kadın ve erkek diye ayrım yapılamazdı. Kravat çekiştiren, bir kişiyi kıstırıp 10 kişi üzerine yürüyen AKP milletvekili ahlakı, kadın milletvekilleri için de aynen geçerli. “Biz çoğuz, sayısal üstünlüğümüz var ne istersek yaparız' hali o içlerinden gelen cumhuriyete duyulan öfkeyle birlikte çok kindar ve öfkeli davranıyorlar. Bu vandalizmle yırtıcılıkla yürüyorlar. Kendi içlerinde alışkın oldukları yüzde yüz itaat davranış modelini karşısındakinden de bekliyorlar.”

“AKP CUMHURİYET’TEN ÖC ALMA DUYGUSUYLA İZMİR’E YÜKLENİYOR”

CHP’nin sözcüsü, İzmir Milletvekili Güler, iktidarın cumhuriyetin kazanımlarını kazımak, öc almak duygularıyla yerel seçim öncesi İzmir’e yüklendiğini öne sürerek, şöyle konuştu:

“İzmir’deki CHP başarısı, cumhuriyetin başarısı olarak değerlendiriliyor. AKP cenahı bunu böyle görüyor. Cumhuriyet’in kazanımlarını kazımak isteyen burada cumhuriyetin temsil edildiğini düşününce İzmir’e çok öfkeleniyor. Bir taraftan bakanlarını buradan milletvekili yapıyorlar, diğer taraftan da iş yapan yerel yönetimlerimize kabul edilemez suçlamalar yöneltiyor. Bir taraftan vuruyor, diğer taraftan 'gel bak ben sana neler vereceğim' diyor. Bir tarafta havuç, diğer tarafta sopa var. AKP’nin İzmir’e yüklenişini cumhuriyetten öc alma duygusunun en önemli simgelerinden biri olarak görüyorum. AKP’nin başı diyor ki; “Ben dindar nesil istiyorum. Cumhuriyet dindar nesil yetiştirilmesini engelledi.' Son dönemdeki bu pervasız hareketler, 19 Mayıs törenlerinin yasaklanması, 29 Ekim kutlamalarının deprem bahanesiyle yasaklanması, 'andımızı kaldırıyoruz' sözleri, 'Gençliğe Hitabe ırkçı bir yaklaşım' açıklamaları gösteriyor ki AKP iktidarının özü açığa çıktıkça ne sopa ne havuç İzmir’de işe yaramayacak.”


ED(İÖ/AAA) (FOTOĞRALI)


----- KUTU-----


Anne babanın 7 çocuğundan en küçüğü



CHP Genel Başkan Yardımcısı, İzmir Milletvekili, parti sözcüsü Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, 51 yıl önce İzmir’in Bergama İlçesi’de doğduğunda annesi Zehra 40, babası İlyas 50 yaşındaydı. Yugoslavya’dan göçen yedi çocuklu ailenin en küçüğü olan Güler, “Annem babam tüm acemiliklerini altı çocukta atmışlar. Bol ablalı ve abili, kalabalık, hoş ve güzel bir ortamda büyüdüm. Anne ve babamın benden büyük torunları vardı. Annem ev hanımıydı, babam esnaf” dedi.

EVİNDE BEŞ BİN KİTAP VAR

Güler, 25 yıl akademisyenlik yaptı. Kamu yönetimi ve yerel yönetimler alanlarında yazdığı kitaplar üçüncü baskılarını gerçekleştirdi. Öğrencilik yıllarında sosyalist gençlik hareketlerinin içinde yer aldı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüzlerce öğrenci yetiştirdi. 25 yıllık eşi Ankara Üniversitesi’nde kütüphane müdürü olan Güler’in evi de kütüphane gibi. Evin salonunda 5 binden fazla kitap bulunuyor. Son zamanlarda roman yerine ülke gündemine ilişkin kitaplar okuyor. Akademisyenlikten kalan alışkanlıkla dört kitabı aynı anda okuyor.

KARİYERİ, ÇOCUĞA TERCİH ETMEDİ

Yedi çocuklu aileden gelmesine rağmen kendisinin hiç çocuğu yok. Güler, “Bu böyle oldu. İnsan her zaman her şeye hükmedemiyor. O benim tercihim değil. “Kariyer yapayım, şimdi çocukla mı uğrayacağım' demedim” dedi.

ALIŞVERİŞTEN, VİTRİN BAKMAKTAN HOŞLANMIYOR

CHP’nin yüzü, muhalefetin sözcüsü Güler, siyasetin stresini dostlarıyla sohbet ederek atıyor. Alışverişten sıkılıyor, vitrin bakmaktan hoşlanmıyor. Anın tadını çıkarmayı seven Güler, “Seçim çalışmalarının yoğun temposunda bile İzmir’in denizinin tadını çıkardım. Gecenin bir yarısı da olsa arabayı durdurup, denizin kokusunu içime çektim. Bu mavilik bana huzur veriyor. Ege kızı olarak denizi çok seviyorum” diye konuştu.