CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, partisinin İzmir'in Ödemiş İlçe Teşkilatı’nı ziyaret etti. Partililer tarafından coşkulu şekilde karşılanan İnce, CHP’yi büyük bir denize benzetip, “İçine yabancı madde de düşebilir. Ama zaman içinde bu maddeyi atmasını da bilir” dedi.

Daha sonra partililerle Ödemiş Çarşı’nı gezen İnce, esnafla kucaklaştı, öğretmenevini ziyaret etti, dertlerini dinledi. İnce’nin ziyareti sırasında kalabalık arasından bir kişinin üzerinde Sözcü Gazetesi’nin “Mehmetçiğin değeri bu kadar mı? Dirisi otobüsle, ölüsü helikopterle” manşetiyle verdiği haberin yer aldığı “Ampulu sola doğru çevirin” yazılı döviz taşıması, uzun süre alkış aldı.

Çamlık Parkı’nda vatandaşlara seslenen İnce, son günlerde artan terör konusuna değindi. “Artık akan bu kan dursun” diyen İnce, hükümetin gereğini yapması istedi. Çalışkan olunduğu kadar cesur da olunması gerektiğini belirten İnce, “Askerimize 2 helikopter bulamadılar. Ama Tayyip Erdoğan’a 50 uçak buluyorlar. Suriye’den gelen 100 bin insana bakıyorlar. Ama Türk askerini her gün toprağa veriyorlar. CHP çivi çakmadı diyorlar. Bu ülkenin kuruluşunda CHP vardık. Kurtuluşunda da CHP olacak” dedi.

“TARİH BU DAVAYI YARGILAYACAK”

İnce, gazetecilere yaptığı Balyoz Davası ile ilgili değerlendirmede ise TÜBİTAK’taki kadrolaşmaya dikket çekip, şunları söyledi:

“Başbakan, yakın bir zaman önce Balyoz Davası ile ilgili olarak,“Bu balyozun içinde daha neler var?' demişti. Acaba bu sonuçla, bu kararla Başbakan’ın dediği daha neler var? Bu işler TÜBİTAK’ın ele geçirilmesiyle başladı. TÜBİTAK’ta özel kanun çıkarılıp, “Bilim kurulu üyeleri bir defaya mahsus Başbakan tarafından atanır' dendiği günlerde, bu işlerin hesabı yapılmış. Burada adil yargılama yok. Burada savunma hakkı insanların elinden alındı. Avukatlar davaya giremedi. Bu davanın içinde sahte dijital veriler var. TÜBİTAK, 'Deliller sahte değil' dedi. Ama TÜBİTAK’ın haricindeki diğer bütün bilim kuruluşları sahte olduğunu söyledi. TÜBİTAK’a ikinci kez neden sorulmadı? TÜBİTAK bu iş için kurgulanmış mıydı? Başbakan, 'Oslo’da imza var mı?' diye soruyordu. Başbakan’a ben de 'Bu belgelerde imza var mı?' diye soruyorum. Bunların hesabının verilmesi lazım. Tarih bu davayı yargılayacaktır. Tarih önünde AKP’de hesap verecektir.”