27 Aralık 2009 tarihinde gerçekleştirilen ilk operasyonda Zeki Akıncı, 118 kilo esrarla yakalanıp, tutuklandı. İzmir Emniyeti Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Narkotik Büro Amirilği ekipleri, 'Kobra Takibi' kod adıyla sürdürdükleri operasyonun devamında, Zeki Akıncı ile bağlantılı olan kişileri tespit etti. Kimlikleri belirlenen  şüphelileri takibe alan ekipler, bir süre sonra biri öncülük, diğeri artçılık yapacak üç araçla İzmir'e esrar sevkiyatı yapılacağı bilgisini edinerek, önlem aldı. İzmir'de otoyolda araçları sıkıştıran ekipler organizasyonun elebaşı olduğu belirtilen Ferhat Sarihatun ve adamlarına yönelik Diyarbakır ile Antalya'da da eş zamanlı operasyon yaptı, 18 kişi 40 kilo esrarla yakalandı. İki ayrı operasyonda 19 kişi gözaltına alınırken, 4'ü ise yakalanamadı. Sanıklar hakkında dava açıldı.

'KÜRT- TÜRK AYIRIMI YAPIYORSUNUZ'

İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan son duruşmaya tutuklu yargılanan Şemdin Erol, Zeki Akıncı, Metin Sarihatun, Aziz Yıldız, Süleyman Yel, Cengiz Saci, Haci Otman, Ferhat Sarihatun, Metin Uluğ ve İhsan Özcan ile tarafların avukatları katıldı. Örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Haci Otman, savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, sanıklardan sadece Ferhat Sarihatun'u tanıdığını belirtti. Otman, "İki telefon görüşmesiyle savcı beni yönetici yapmış. Polis fezlekesinde, savcı da mütalasında hakkımda suçlamalarda bulunmaktadır. Siz de beni susturmaya çalışıyorsunuz, Kürt- Türk ayrımı yapıyorsunuz. Ogün Samast adam vurdu kahraman oldu, biz ne yaptık ki hakkımızda örgüt ve böyle bir suçlama yapılıyor" dedi.

Mahkeme heyeti sanık Haci Otman'ı, belirttiği konuların dava dosyasıyla ilgisi olmadığı, hakkında uyuşturucu madde ticareti ile ilgili kamu davası açıldığı, bu konuyla ilgili konuşması konusunda uyardı. Uyarılmasına rağmen aynı yönde konuşup, sesini yükselten sanık Otman'ın bu sözleri tutanağa geçirildi. Tekrar savunmasını yapan Haci Otman, "Ben Kürt- Türk ayrımı yapılıyor diyerek heyetinize söylemedim. Bu beyanım iddia makamına yöneliktir, benim bir tane üyem yoktur. Varsa böyle bir iddia ortaya konulsun. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. İddia makamı benim hakkımda neden böyle bir suçlama yöneltiyor anlayabilmiş değilim, beraatimi ve tahliyemi istiyorum" diye konuştu.

Ferhat Sarihatun da savunmasında, örgüt suçlamasını kabul etmediğini beraatini ve tahliyesini istediğini söyledi. Metin Uluğ ise "İlk defa suç işledim, pişmanım, uygun görülecek şekilde tahliyemi istiyorum" dedi.

CEZA YAĞDI

Yargılama sonunda mahkeme heyeti çete lideri Ferhat Sarihatun'u 42 yıl, Metin Sarihatun'u 39 yıl, Zeki Akıncı'yı 22 yıl, Cengiz Saci'yi 21 yıl 8 ay, Şemdin Erol, Hakan Turğut, Hidayet Turğut ve Aziz Yıldız'ı 19'ar yıl, Mehmet Sarihatun'u 18 yıl 4 ay, Mehmet Şahin, Süleyman Yel, İhsan Özcan ve Metin Uluğu 15'er yıl 10'ar ay, Haci Otman'ı 9 yıl ve Mehmet Engin Tantekin'i 7 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti sanıklardan İrfan Sarihatun, Ramazan Sarihatun, Caner Sabancı ve Mahmut Sümer hakkında beraat kararı verdi. Haklarında yakalama kararı bulunan Lütfi Saci, Esat Öztek, Nevzat Dakman ve Veysi Dakman'ın dosyalarını ise ayırdı.

MAHKEME BAŞKANINA KÜFRETTİ

Karar sonrası jandarmalar tarafından cezaevine götürülmek istenen sanıklardan Ferhat Sarihatun, mahkeme başkanına küfretti. Aziz Yıldız ise "Senin adaletin bu mu, adın zaten Kasap Ali'ye çıktı. Herkes biliyor, Kürt olduğumuz için bu ceza verildi" dedi. Metin Sarihatun siyasi karar verildiğini iddia etti. Şemdin Erol da elini sallayarak "Çıkınca göstereceğim, yanınıza kalmaz, Kürt-Türk ayrımı yapıyorsunuz" diye konuştu.

Mahkeme heyeti sanıkların bu sözlerini zapta geçirdi, jandarma sanıkları güçlükle salondan çıkarıp götürdü.



BK(AÖ/COŞ)