Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü ilgilileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan soruşturma ve tutuklanmalarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Gökhan, gizlilik kararı olduğu için dosya içeriğiyle ilgili herhangi bir söz söylemesi ve yorum yapmasının mümkün olmadığını belirtti. Ancak kamuoyunda oluşan imaj ve bazı yanlış anlaşılmalarla ilgili açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu belirten Gökhan, tutuklamaların olduğu cumartesi gününden itibaren Çanakkale Belediyesi'nde denetmen, hukukçular ve başkan yardımcıları ile birlikte tutuklu bulunan çalışanların lehine olabilecek, yanlış anlamalarla suçlanılan konuları açıklamaya kavuşturmak için canla başla çalıştıklarını, buldukları belge ve evrakları avukatlara sunduklarını belirtti.

Gökhan, tutuklamalara itiraz bugün süresinin son günü olduğunu kaydetti. Gökhan, "Bütün avukatlara, elde edilen her türlü bilgi ve belgeyi aktardık. Şu anda tutuklu bir arkadaşımızın, sadece bir miktar parayla, işlemle ilgili tutuklanması karşısında yaptığımız incelemede, yaptığı işlemlerin tamamının yasalara uygun ve hiçbir zarara mahal vermeyecek şekilde olduğunu tespit ettik ve bunu savcılara da bildirdik. Belli ki alelacele yapılmış, bir yerde yapılmış olan bir işlemin başka bir yere gidip gitmediğini tam tespit etmeden suçlanmış arkadaşlarımız var. Belgelerini buluyoruz. Cumhuriyet Başsavcısı ile de yüz yüze görüştüm. Kendisine de bu hususlarda, yani detaylı inceleme yapılmadan, sadece polisin bulgularıyla ve polisin bulduğu konuların sorgulanan insanlara ispatının verilmeden suçlanarak tutuklama yapılmasının adalete uygun olmadığını açıkça ifade ettim. Tüm tutuklamalara itirazımızı yaptık. Umarım arkadaşlarımızın tahliye kararını alabiliriz. Biz sendikalarla, hukukçularımızla, idaremizle personelimizin haksız yere suçlandıkları konuları ortaya çıkartmak için gerekli mücadeleyi yapıyoruz" dedi.

'BELEDİYE DAVA AÇIYOR GİBİ BİR ALGI VAR'

Gökhan, gözaltıların ardından hemen Cumhuriyet Başsavcılığı'na bir dilekçe verip belediye olarak davaya müdahil olduklarını ve bunun da yasal bir süreç olduğunu açıkladı. Ülgür Gökhan, "Ancak bu dilekçenin anında polislere verilmek suretiyle, sorgulama sırasında bazı arkadaşların 'Bak belediye de sizi şikayet ediyor' gibi bir söylem olduğu duyumunu aldığımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Böyle bir duyum aldım. Söyleyen belli. Soruşturma olursa onu da açıklarım. Madem ki gizlilik kararı ve böyle bir süreç yaşıyoruz, belediyenin yapmış olduğu hukuki bir işlemin, sanki orada zor durumda olan ve gözaltında sorgulanan insanların moralinin bozulması veya onları başka şekilde yönlendirmek için yanlış ifade edilmesi son derece yakışıksız bir durum olmuştur. Bunu adalet mekanizması içerisinde uygun bir davranış olarak görmüyorum. Eğer böyle durum yoksa, bana bu konuyu aktaran arkadaşımızı tekrar sorgularız. Kamuoyunda belediye kendi çalışanlarına dava açıyor gibi bir algı var. Bu doğru değildir. Zaten moralleri bozuk olan mağdurları daha da üzecek bir konudur. Çanakkale Belediyesi'nde hiçbir çalışanıyla ilgili dava açma süreci yaşanmamıştır ve bundan sonra da yaşanmayacaktır" diye konuştu.

KAMU ZARARI VARSA

Cumhuriyet Başsavcısı Salih Çokal'ın, kamuoyunu bilgilendiren bir açıklama yaptığını ve "Soruşturma konusu maddi değer ve kayıpların, kamu zararı kapsamında Çanakkale Belediyesi'nin ve Çanakkaleli yurttaşların olması nedeniyle, soruşturma üzerinde hassasiyetle durulmakta olup, soruşturma tüm yönleri ile devam etmektedir" ifadesini kullandığını kaydeden Gökhan, şöyle konuştu:

"Biz de bunun üzerine, kurumumuz zarara uğratılmışsa ve bu suretle kent halkı mağdur edildiyse sorumluların tespit edilerek cezalandırılması için kent halkını temsilen soruşturmaya müdahil olarak kabul edilmemizi talep ettik. Bu şu demektir, yarın eğer bir kamu zararı oluşacak olursa, bunu tespit edecek olursanız, yargılama sürecinde bu suçlar netleştiğinde ortaya çıkan kamu zararının Çanakkale Belediyesi'ne bildirilip, belediyenin bunları takip etmesini sağlamış olacağız. Çünkü bunu yapmazsak yarın herhangi bir mülkiye müfettişi gelip, 'Bakın burada Başsavcı bir kamu zararından bahsediyor. Siz bu konuya müdahil oldunuz mu?' diye sorduğunda, bunun cevabı hayır olduğunda bu sefer bunu yapmayan personel hakkında soruşturma açılır. Bu bir idari işlemdir. Bu yapılması gereken bir süreçtir. Biz çalışanlarımızdan şikayetçiyiz, davacıyız anlamında yapılan bir işlem değildir. Bunun anlamı, herhangi bir kamu zararı varsa biz bu parayı tahsil edeceğiz, bunu bize bildirindir."

'BU KADAR TUTUKLAMA OLMASINI BİRAZ ABARTILI BULUYORUM'

Belediye Başkanı Gökhan, bir basın mensubunun, "Hepsinin mi haksız yere suçlandığını düşünüyorsunuz" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Hayır, hepsinin haksız yere suçlandığını ben de var saymıyorum. Çünkü bunların bir bölümünün telefon görüşmeleri var. Ama burada gerçekten haksız yere tutuklananlar da var. Bu kadar yüksek oranda sadece iki konuyla ilgili bu kadar tutuklama olmasını biraz abartılı buluyorum. Nitekim bir tanesini A'dan Z'ye ispatladım ve savcılığa da yolladım. 2010 yılının sonunda daha güvenli olsun diye bir sistem değişikliği yaptık. Burada yok edilemeyen bir sisteme geçtik. Bu daha güvenli bir sistem. Burada somut olarak kimin ne yaptığını tespit etmek mümkün değildir. Ama su alacağını silme işlemi belediye içinden değil, dışarıdan yapılmış olduğu tespit edilen bir işlem. Bu konunun ilgilisi de kurumdan uzaklaştırıldı ve incelemesi başlatıldı. Bu nedenle de 1.5 yıldan beri orası bizim de gözaltımızdaydı. Ama içeriden yapılandan ziyade dışarıdan yapılan işlemler var. Özellikle de okuma sırasında yapılan işlemler var ve bunu bizim bilmemiz mümkün değil."

Çanakkale Belediyesi Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü'nde 4 Nisan'da arama yapan ve bazı belgelere el koyan polis, 15 Mayıs sabahı ise ikinci dalga ile aralarında Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü çalışanları ile abonelerin de bulunduğu 89 kişiyi gözaltına almış, 64 kişi gözaltındayken serbest bırakılmış, mahkemeye sevk edilen 26 kişiden 23'ü tutuklanmıştı.