Olay, geçen ocak ayında Çamdibi Semti'nde bulunan, imam Celal Karaman'ın görev yaptığı Barbaros Camii'nde meydana geldi. Hırsızlık suçundan sabıkası bulunan Hacı Yüksel, yanında yaşı küçük suç ortağı F.Ç. ile saat 19.00 sıralarında camiye gitti. Caminin alüminyum kapısını sert bir cisimle zorlayarak açan Yücel, içeriden anfi ve mikrofonu çalıp, suç ortağı F.Ç.'yle kaçtı.

Yücel, çaldığı anfiyi aynı semtte, yaklaşık bir kilometre illeride bulunan Debre Camii imamı İsmail Yeşilkuşak'a satmak istedi. Camiden anfi çalınma olayından haberi olan imam Yeşilkuşak, gelen iki kişiyi oyalayıp, durumu imam Celal Kahraman'a ve polise bildirdi. Polislerin geldiğini gören Hacı Yücel kaçarken, F.Ç. çaldıklları anfi ve mikrofonla yakaladı. Polis, daha sonra kaçan Yücel'i de yakaladı.

Hacı Yücel çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, yaşı küçük olan F.Ç. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Savcı, Hacı Yücel ve F.Ç. hakkında ayrı ayrı iki dava açtı. İzmir 13'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık', 'nitelikli olarak konut dokunmazlığıın ihlal etme' ve 'gece vakti hırsızlık' suçlarından açılan davada tutuklu yargılanan Hacı Yücel üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi. Yücel, "Anfiyi bana Furkan Güngör çalıp getirdi. Ben de bunu satmak için camiye gittim. Hırsızlık yapmadım" dedi.

Duruşmada tanık olarak dinlenen imam İsmail Yeşilkuşak, anfiyi kendisine satmak isteyen kişinin Hacı Yücel olduğunu söyledi.

Hakim, sanığın anfiyi kendisine getirdiğini söylediği kişinin, muhtarlıkta kaydına rastlanmadığını, Yücel'in suçtan kurtulmak amacıyla bu ismi verdiğinin anlaşıldığını, bu yüzden itibar edilmediğini belirtti. Suçun işleniş biçimi, zamanı, yeri, işlenmesinde kullanılan araçları, hırsızlıktan sabıkasının olmasını da dikkate alarak Yücel'i, üst sınırdan 5 yıl hapis cezasına çarptırıp, tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Diğer şüpheli hakkında İzmir Çocuk Mahkemesi'nde açılan dava ise henüz sonuçlanmadı.



BK(AÖ/SS)